Dilipak'tan seçmene uyarılar: Birileri sizi 'Allah' ile aldatmasın; kamu malını ganimet zannedenlerden uzak durun
Yazar Abdurrahman Dilipak, seçmenlere yönelik uyarılarında "Kamu malını ganimet, ötekilerin kızını cariye zanneden, münafıklığı, yalancılığı takiye zannedenlerden uzak durun" ifadesini kullandı.
AKP'ye yakınlığıyla bilinen, ancak son dönemde iktidar partisi mensuplarına yönelttiği eleştirilerle öne çıkan yazar Abdurrahman Dilipak, Habervakti'nde kaleme aldığı köşe yazısında bazı seçmenlere uyarılarda bulundu.
Dilipak, 'birilerinin aslında dünyalık karşılığında ahiretini sattığını' savunarak şunları söyledi:
"Onları bilip de onları destekleyenler yok mu. Onlar da onlara yardım ve yataklık yapmaktan suç ortağı olacak. Öyle kişiler var ki, hangi parti olursa olsun bu kişileri vitrinine koyar, onlara söz verir de, insanlarda dünyevi hesaplarla onları alkışlarda, bu haksızlıklar karşısında susmaktan daha vahim bir cürüm olur. Hele size kaderinizi değiştirmekten söz edenler, sizin yaşadığınız şeylerin kader olmadığını söyleyenler var ya onlara meyletmeyin, sonra onları yakacak ateş size de dokunur.
'OY VERDİĞİNİZ KİŞİYE VEKALET VERMİŞ OLUYORSUNUZ, YAPTIĞI HER İYİLİK VE KÖTÜLÜKTEN SİZE DE BİR PAY VAR'
Hayır da şer de olsa, olan her ne ise o kaderdir ve Allah’ın iradesi içindedir. Zalimlerin başınıza musallat olması kaderdir, ama bu o zalime boyun eğmenizi, sessiz kalmanızı gerektirmez. Aksine Allah’ın rızasına kavuşmak için o zalimlere karşı direnmeniz gerekir. Hayır da şer de Allah’ın iradesi içindedir. Şeytan da Allah’ın iradesine tabidir. Onun için biz, 've bil gaderi, hayrihi ve şerrihi, mineallahu teala' diyoruz. Bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin, istişare ve şura yapın, ama aklınızı kiraya vermeyin, emin olmadığınız konularda insanları yönlendirmeyin, sonuçtan siz de sorumlu olacaksınız. Siyaset velayet değil vekalet müessesidir. Oy verdiğiniz kişiye vekalet vermiş oluyorsunuz. Onun yaptığı her iyilik ve kötülükten size de bir pay vardır.
'ONLARIN İTİBAR GÖRDÜĞÜ YERLERDEN UZAK DURUN'
Bizler, sözü dinler doğrusuna tabi olur, yanlışına karşı çıkarız. İş konusunda da öyle. Bir kavme, topluluğa olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmez. Bizden biri haksızlık yaptığında ve o haksızlığın sonucu insanlara zarar veriyorsa, onları alenen, eğer yaptığı yanlış ahvali şahsiyesine ait bir yanlış ise, onu yanlışından vazgeçirmek için ikaz ederiz. Sakın büyük günahları alenen ve tekraren işleyen, yaptıklarından pişmanlık duymayan fasık’lar ve münafıklara yaklaşmayın ve onları kendinizden uzaklaştırın. Onların itibar gördüğü yerlerden uzak durun.
'KAMU MALINI GANİMET, ÖTEKİLERİN KIZINI CARİYE ZANNEDEN...'
Kamu malını ganimet, ötekilerin kızını cariye zanneden, münafıklığı, yalancılığı takiye zanneden, Allah’ın rızası yolunda şartları ve tarafların sorumlulukları belirlenmiş bir konuda ahid’leşen ve söze sadakatı cenneti satın almanın vesilesi kabul eden insanların biad’ı birilerinin bir başkasına genel olarak, her sözüne anlamadan da olsa, üzerinde düşünmeden 'iteat sözü' zannedenlerden uzak durun."
Dilipak, yazısını noktalarken bir kez daha "Aman birileri sizi 'vatan millet' diye ya da Allah’la aldatmasın. Unutmayalım, cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir. İyi niyetinizin kurbanı olmayın" çağrısında bulundu.