Bartın maden faciası: 'İşçiler iktidar ve sermaye tarafından katlediliyor'

Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamayla ilgili Gerçek Gündem’e konuşan Bağımsız-Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, “İşçiler bile bile mevcut siyasal iktidar ve sermaye tarafından katlediliyor” dedi.

Bartın maden faciası: 'İşçiler iktidar ve sermaye tarafından katlediliyor'

GERÇEK GÜNDEM - MELİSA GÜLBAŞ

Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müsessesi’nde meydana gelen patlama sonucu can kaybı sayısı 41’e çıktı. Altısı İstanbul’da, beşi Bartın’da olmak üzere 11 yaralının hastanelerde tedavisi devam ederken, bir madencinin ise durumuyla ilgili belirsizlik sürüyor.

Sayıştay’ın ise, Bartın’daki maden ocağında grizu patlaması riskine karşı önceden uyarıda bulunduğu ortaya çıktı. 2019 Yılı Denetim Raporu’nda göre, raporda Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı madende patlamanın yaşandığı derinlikte ani gaz degajı ve grizu patlama riskinin arttığı uyarıları yer aldı.

“TTK KENDİ SAHALARINI ÖZEL SEKTÖRE PEŞKEŞ ÇEKİYOR”

Bağımsız-Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı ve Enerji-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Kamil Kartal, Gerçek Gündem’e facia üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Kartal, maden sektörü açısından önemli bir geçmişe sahip Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) günümüzde üretim yapması gereken sahaları özel sektöre peşkeş çektiğini ve üretim alanlarını daralttığını söyledi:

“Bartın faciasını sermaye sürecinin özelleştirmeye tekâmül eden bir sonucu şeklinde değerlendiriyorum. Çünkü TTK çok eski ve Türkiye maden sektörü açısından önemli külliyeti oluşturmuş bir şirket. Günümüzdeki durumu ise içler acısı. 40 bine yakın işçisi varken işçi sayısını 6 bin 800’e, Amasra’daki 5 bin 500 olan işçi sayısını ise 500’e düşürdü. Daha az işçiyle daha az üretim yaparak kendisinin üretim yapması gereken sahaları özel sektöre peşkeş çekti. Rödovans adı altında kendi alanlarını özel sektöre devreden bir mantığın geldiği sonuç bu.”

“İNSANA İNSAN DEĞERİ VERMEDİKLERİ İÇİN AYNI ŞEYLERİ YAŞIYORUZ”

Bartın’daki patlamanın diğer maden facialarıyla benzerliklerinin olduğunu belirten Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamu madenlerinin tasfiye edilerek özel sektöre ve ne idüğü belirsiz yerlere peşkeş çekilmesi kamudaki istihdam seviyesini ciddi olarak daralttı. Özel sektörde çalışan emekçilerin daha düşük ve güvencesiz çalıştırıldığı bir sistem kuruldu. Kendi üretim kapasitelerinin çok üstünde kapasiteye sahip sahaları ve uzun vadede kendilerinin kömür üreteceği alanların toplamına yakınını özel sektöre devretmeleri üretim kaybını ve denetimsizliği beraberinde getirdi. İş güvenliği önlemlerinin daha fazla maliyet unsuru olarak ortaya çıkmasının önünü açtı. İnsana insan değeri vermedikleri için ve insanı bir makinenin ve üretimin aracı haline dönüştürdüklerinden dolayı Soma’da, Karadon’da, Amasra’da ve Amasya’da da aynı şeyleri yaşadık.”

“BUGÜN BİLE SOMA’DA HALA İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ ALINMIYOR”

Sayıştay’ın TTK 2019 Yılı Denetim Raporu’nu, “Bilinen şeyin devletin diğer önemli kuruluşu tarafından teyit edilmesi” şeklinde yorumlayan Kartal, raporun yetkililer tarafından bilindiğini ama hiçbir önlemin alınmadığını söyledi:

“Bugün bile Soma’da iş sağlığı güvenliği önlemi alındığına tanık olamazsınız. On beş bin madencinin sürüler halinde ocağa sokulduğu, yılda 50 milyon ton kömür ürettirildiği bir yerde hiçbir önlem alınmıyor. Raporda eksi 300’lere inildiğinde metanın, basıncın artacağı ve buna karşı özel önlemler alınması gerektiği yazıyor. Kontrol mekanizmalarının yeniden gündeme getirilmesi, izleme istasyonlarının daha sağlıklı hale getirilmesi gerektiği de yer alıyor ama bunların hiçbiri dikkate alınmadı. Önlem alınmadığı için yine faciayla karşı karşıya kaldık. Mevcut siyasal iktidarın ve sermayenin göz göre göre ve isteyerek insanları katlettikleri bir süreç bu.”

Etiketler
Bartın Kartal Amasra İşçi