Adnan Dalgakıran, İSO Başkanlık seçimlerinde sandıktan güçlü çıktı

İstanbul Sanayi Odası'nda 2022-2025 dönemine yönelik meclis organ seçimleri geçtiğimiz gün Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Başkan adaylığını açıklayan Adnan Dalgakıran, kendi sandığından 52’ye karşı 124 oyla çıktı.

Yaklaşık 22 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası’nda (İSO) 2022-2025 dönemine yönelik meclis organ seçimleri geçtiğimiz gün Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.

İSO’daki 55 meslek komitesi için yapılan seçimlerde yaklaşık 4 bin kişi oy kullandı. Seçim sonuçlarına göre, 315 meslek komitesi üyesi ve 130 meclis üyesi belirlendi.

BAŞKANLIK YARIŞI

İSO'da başkan adaylığı için adı uzun süredir geçen Adnan Dalgakıran kendi sandığında 52’ye karşı 124 oyla çıktı. Erdal Bahçıvan tek liste olarak yer aldığı sandıktan kullanılan 37 oyun tamamını alırken, Adnan Dalgakıran kendi sandığında 52’ye karşı 124 oyla; Zeynep Bodur Okyay da 22’ye karşı 45 oyla galip çıktı. Bunun dışında en çekişmeli komiteler arasında yer alan 14 No’lu komiteden Ahmet Şişman, 44 No’lu komiteden Ali Eren, 47 No’lu komiteden de Fikret Kaya’nın listesi galip çıktı.

ADNAN DALGAKIRAN'DAN AÇIKLAMA

Başkanlığın en güçlü adaylarından biri olarak görülen Dalgakıran, yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Kendini ispat etmiş, sanayinin gerçeklerinin farkında, iddialı, cesur ve deneyimli bir kadro ile İSO’nun yönetimine talibiz. 8 Kasım’da yapılacak seçimde başkanlığa adayım.

Kimsenin olamayacak kadar değerli olan İstanbul Sanayi Odası’nın değerini büyütmek ve kurumun etrafındaki ekosistemi genişletmek için, geliyoruz.

Dinleyen, anlatan ve öğrenen, dışa dönük, sanayicinin gerçek gündemi ile ilgilenen, etki alanını genişleten bir İSO için, yeni ve iddia sahibi, başarısını ispatlamış sanayicilerden oluşan bir yönetime ihtiyaç var.

İstanbul Sanayi Odası bizim yönetimimizde, ağırlığı ile boğazımıza oturan ayva gibi değil, kabuğu kırıldıkça çoğalan bir nar gibi olacak.

Değerli basın mensubu dostumuz

Sürekli yenilenen kadrolar, yeni fikirleri ve yeni heyecanları doğurur.

Her yeni kadro, kuruma kendi rengini ve değerini katarak arkadan gelenlere, üzerinde yükselebilecekleri daha sağlam bir zemin yaratır. Bu sonsuz bir döngüdür. Çünkü akıl akıldan üstündür.

Gelişen yeni ihtiyaçların tespiti, yeni ufukların çizilmesi, yeni heyecanların yaratılması, kurumların dinamik ve değerli kalmalarını sağlarken, etrafındaki eko sistemi de büyütür.

İSO’nun kapısından içeri ne kadar farklı akıl, görüş, deneyim sokabilirsek ülkeye o kadar fayda ve katkı sağlarız.

İki dönem hizmet süresi yeni bir şeyler yapmak için yeterlidir. Daha fazlası kuruma değil kişilere fayda sağlamak anlamına gelir.

GELİYORUZ!

İstanbul Sanayi Odası gibi büyük meslek örgütlerinin yönetimlerinin en önemli görevi, kurumu bürokrasi ve siyaset nezdinde temsil etmekle sınırlı değildir.

Aksine, İSO kendi üyelerine dönüp kendi ihtiyaçlarını tespit etmeli, buradan somut ve uygulanabilir öneriler geliştirmeli, böylece büyümenin dinamizmini oluşturmalıdır.

İSO’nun varoluşunun değeri, sahip olduğu gücü ve birikimi, kamunun ve özel sektörün faydası için kullanmasından gelir. İSO asıl bunu başardığında, yani kendi gücünü kamunun hedef ve ideallerine katarak büyütürse anlamlı ve değerli olur.

Sanayicinin saygınlığını ve söylediği sözün kamusal faydasını, siyasi karar vericiler ve geniş halk kesimleri nezdinde oluşturmak için, geliyoruz.