'Ücret düşük, sömürü büyük'
İş cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken Veli Ağbaba’nın inşaat sektörü üzerine hazırladığı çalışma durumu gözler önüne serdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın çalışması vehametin acı boyutlarını gözler önüne serdi. Türkiye’de inşaat sektöründe son beş yılda 35 bin iş kazası yaşanırken bin 754 kişi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. Bin 940 işçi ise sakatlandı. Veriler, Türkiye’nin inşaattaki iş cinayetlerinde Avrupa’yı üçe katladığını gösterdi.
CHP Emek Büroları Genel Koordinatörü Ağbaba, inşaat işçilerinin güncel sorunları üzerine bir rapor hazırladı. Rapor, 3. Havalimanı’nda yaşanılan emek sömürüsü sürerken tüm Türkiye’de aynı durumun yaşandığını gösteriyor.
Ölüm, hastalık, sakatlık...
İşçi Sağlığı ve Güvenliği verilerinden de yararlanan çalışmada dikat çekici veriler şöyle sıralanıyor.
► 2015-2018 yılları arasında yaşanan işçi ölümlerinin iş kollarına göre oranı incelendiğinde inşaat sektörü yüzde 20 ile 22 arasında yer alıyor.
► İnşaat sektöründe her yıl ortalama 70 ile 90 bin kişi meslek hastalığına yakalanma tehlikesi ile karşı karşıya.
►2018 Ağustos verilerine göre en az 180 işçi iş yerlerinde yaşamını yitirdi.
►İstanbul Esenyurt’da 11 işçinin kaldıkları çadırda yanarak yaşamını yitirmesi, Torunlar Center’da asansör kazası sonucu 10 işçinin yaşamını yitirmesi gibi öznel örnekler, Türkiye’de inşaat işçilerinin çalışma alanları olan şantiyelerde iş güvenliğinin ihmal edilmesinden kaynaklandı.
► Her gün ortalama 3 ile 5 işçi iş yerlerinde yaşanan kazalar neticesinde hayatını kaybederken, inşaatlarda yaşanan ölümlü iş kazaları neredeyse bu sayının yarısına tekabül ediyor.
Sendikalaşma yok!
İnşaat sektöründe sendikalaşma oranının neredeyse yüzde 0’a yaklaştığı da ifade edilen çalışmada çalışma yaşamı istatistikleri de şöyle sıralandı:
► İnşaat iş kolunda çalışmakta olan kayıtlı işçi sayısı 1 milyon 805 bin 928 kişi.
► Tüm Türkiye’de 14 milyon 121 bin 664 işçiden sadece 1 milyon 802 bin 155’i sendikalı. Bu rakam, Türkiye’de işçilerin sadece yüzde 12,76’sının sendikalı olduğunu ortaya koyuyor.
► İşkollarına göre en düşük sendikalaşma oranı yüzde 3,4 ile inşaat iş kolunda görülüyor.
► İnşaat, istihdamın en çok olduğu iş kolu. 2 milyona yaklaşan kayıtlı çalışan işçi sayısının dışında yaklaşık 700 bine kayıt dışı olarak çalışan işçi sayısının varlığından bahsediliyor.
► İnşaat işkolu aynı zamanda taşeron çalışma ilişkilerinin yani alt işveren sisteminin yoğun olarak uygulandığı bir sektör. Çalışma ilişkilerinin bir iş yerinde neredeyse yüzde 90’ı taşeron ilişkilerine devredilmiş durumda.
Düşük ücret, büyük sömürü
İnşaattaki çalışma koşullarının tüm işkolları arasında en çok hak ihlalinin yaşandığı sektör olduğuna da işaret eden Ağbaba, günlük yevmiye usulüne göre çalıştırma veya ücret ödemelerindeki düzensizliklerin işçilerin en çok yaşadığı sorunlar arasında yer aldığı bilgisine de yer verdi. İşçilerin yaşadıkları sömürünün boyutları ise şöyle sıralandı:
► İnşaatlarda çalışan işçilerin günlük aldıkları yevmiye 80 ile 100 lira arasında değişirken, inşaat işçilerinin birçoğu asgari ücret ile çalıştırılıyor.
► İnşaat işçilerinin sigorta ödemeleri ise diğer bir sorun. sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, sayısı 700 bine yaklaşan kayıt dışı çalışma bu sorunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
► Tüm üretimin çok katmanlı taşeron çalışma ilişkilerine dayanması, inşaat işçileri üzerinde zaman baskısı, işçiler arası rekabet, işçiler için her an burun buruna kalınacak bir risk olarak işsizlik gibi önemli sorunları ortaya çıkarıyor.
► 4857 sayılı iş kanunundan açıkça belirtilen çalışma saatleri ve fazla mesai koşulları inşaat sektöründe açıkça ihlal edildiği alanların başında geliyor. Günlük 8 saati aşan çalışma saatleri ve fazla mesai uygulamasının ücret veya izin karşılığına denk gelecek şekilde düzenlenmemesi işçilerin yaşadıkları en büyük sorunlardan biri.
► Küçük ve orta ölçekli şantiyeler ağırlıklı olmak üzere pek çok şantiye alanında işçiler inşa ettikleri binaların katlarında, son derece tehlikeli ve sağlıksız koşullarda yatmak zorunda kalıyor. Ayrıca şantiye alanlarında kurulu olan çadırlar veya derme çatma kulübe tarzı odalarda işçiler oldukça sağlıksız bir ortamda barınmak zorunda bırakılıyor.
► Şantiyeler işçilerin 24 saat yaşam alanı olduğu için sadece barınma yerlerine odaklanmak da eksik kalıyor. Sağlıksız yemekhaneler, yetersiz ve sağlıksız duş ve lavabolar da barınma sorununun önemli bir parçasını oluşturuyor.
***
Ne yapmalı?
Ağbaba, inşaat işçilerinin en temel taleplerinin karşılanması ve insan onuruna yakışır bir çalışma ortamının sağlanması için Çalışma Bakanlığı’ndan şu düzenlemelerin yapılmasını istedi:
Tüm çalışanların, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik düzenlemelerinin yaşama geçirilmesi, risk değerlendirmesi yapılması, işyeri çalışma düzenlemelerinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca inşaat alanlarında yaşanan iş kazalarının önüne geçilmesi için ayrı komisyonların oluşturulması ve denetimlerin sıklaştırılması acil öneme sahip.
♦ İnşaat iş kolunda taşeron ve güvencesiz çalışma sistemi tamamen yasaklanmalı.
♦ İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanlarının bulunmadığı çalışma alanlarına yönelik sıkı tedbirler alınmalı. İşçilerin barınma koşulları hem Çalışma Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak denetlenmeli.
♦ İnşaat iş kolunda yaşanan meslek hastalıklarına yönelik işçiler düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçirilmeli.
♦ İnşaatlarda günlük çalışma saatinin 7,5 saat olarak acilen hayata geçirilmeli.
♦ Kayıt dışı istihdamın önüne geçilmeli ve çalışan tüm işçilerin SGK kayıtlarının yapılıp yapılmadığı sıkı bir şekilde denetlenmeli.