Ayşe Arman: Kusmak istiyorum

Yüzde 75 zihinsel engelli kıza sistematik tecavüzüne ceza yok. Bugün 4. duruşma görülecek.

Ayşe Arman: Kusmak istiyorum

Yüzde 75 zihinsel engelli olan kadına önce 65 yaşındaki komşusu ardından akrabası silah zoruyla tecavüz etti. İğrenç olay genç kadın hamile kalınca ortaya çıktı. Bütün bu iğrençliklere rağmen iki saldırgan da serbest. Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman konuyu bugün köşesine taşıdı. "Kusmak istiyorum" diyen Arman baba ve mağdur kadının avukatının görüşlerine yer verdi.

Arman'ın köşesi şöyle

Bugün 4. duruşma var. Baba Avni Karagöz adaletin yerini bulmasını istiyor

BÖYLE bir rezalet olabilir mi?

Böyle bir iğrençlik olabilir mi?

Kusmak istiyorum ya!

Allah kahretsin ya!

Boyları devrilsin ya...

Havva, 27 yaşında ama 7 yaşında gibi. Yüzde 75 zihinsel engelli. Giresun’un Yağlıdere Hisarcık Köyü’nde yaşıyor. Anne-baba çalışmaya gidiyor, o da evde. 65 yaşındaki komşu fırsattan istifade, silah zoruyla, tehditle, şantajla, zihinsel engelli Havva’ya tecavüz ediyor. Kız, korkusundan kimseye bir şey söyleyemiyor. Adam tecavüzü sistematik hale getiriyor. Buna fark eden akrabadan bir erkek de bu suça dahil oluyor, ikisi birden kıza cinsel istismarda bulunmaya başlıyorlar!

Yuhhhhh Zihinsel engelli kıza tecavüz ettiler ama serbestler

Yuh! Bu insanları bu toplumdan men etmek lazım. Bunlar insan olamaz...

Silah zoruyla engelli kıza defalarca kez tecavüz eden, hamile bırakan iki kişi serbest. İğrenç saldırıyı ve adaletsizliği Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman bugünkü köşesine taşıdı. Havva, kimseye bir şey söyleyemiyor. Daha fazla içine kapanmaya başlıyor. Aile doktora götürünce gerçek ortaya çıkıyor. 5.5 aylık hamile! Artık geç olduğu için çocuğu doğurmak zorunda kalıyor. Çocuk kuruma veriliyor.

Ve bu zavallı kıza bütün bunları yaşatan bu cinsel suçlular serbest!

Dahası, üç duruşma yapılmış olmasına rağmen bir sonuç alınamamış durumda. Dördüncü duruşma da bugün...

Ben Havva’nın babası Avni Karagöz’le konuştum. Bütün kalbimle suçluların ceza almasını diliyorum...

ÇARESİZ BİR HALDEYİZ

- Nasıl bir felaketle karşı karşıyasınız?!

Sormayın! Çaresiz bir haldeyiz. Yüzde 75 zihin engelli kızımız, iki erkek tarafından tecavüze uğradı. Korktu, bize söyleyemedi. Hamile kalmış. Bizim de geç haberimiz oldu. Kürtaj da olamadı. O bebeğini doğurdu, kuruma verildi... Daha da fenası, suçlular hak ettikleri cezayı almadı. Ellerini kollarını sallaya sallaya serbest dolaşıyorlar. İnsan isyan etmez mi? Kahrolmaz mı? Yardım istiyoruz... Adalet istiyoruz! Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz...

- Çok haklısınız. Korkunç bu anlattıklarınız... Tanıyor mu bu iğrenç adamları kızınız?

Evet. Biri 65 yaşındaki komşumuz. Diğeri de babamın halasının torunu. Benim kızım 27 yaşında ama hiçbir şeyin farkında değil. Aklı yerinde değil. Bir çocuk gibi o. “Anneni babanı öldürürüz, evini yakarız demişler!” ve kötü emellerine alet etmişler. Sonra içine kapandı, konuşmaz oldu. Biz de doktora götürdük. 5.5 aylık hamile olduğunu öğrendik!

- Sonra suç duyurusunda mı bulundunuz?

Evet, yasal süreç başladı. Bu arada bütün bu olan biteni yazmadığım, yardım istemediğim yer kalmadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı... Her yere yazdım ama hiçbir sonuç alamadım. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Yanınızdayız!” diyor ama tecavüzcüler halen serbest...

- Nasıl olur?

Oluyor Ayşe Hanım! Durum bu! 65 yaşındaki tecavüzcü bir kere bile mahkemeye gelmedi. Yüzde 75 engelli raporu olan çocuğumun çektiği azap, maruz kaldığı şiddet hiçe sayılıyor! Kadın olmak zor bu ülkede, engelli kadın olmak daha da zor! Bizi en çok üzen de bir rapor daha istendi ve çocuğumun yüzünü dahi görmeden “Engelli değil!” dendi. Gerçekten insan delirir! Bisküvi çalan 6 ay yatıyor ama biz yokken evimize girip çocuğumuzu silahla korkutup tecavüz eden iki adam da serbest. Birini 4 ay tutuklu tuttular, sonra bıraktılar. 65 yaşında olansa “Benim çevrem var, kimse bana bir şey yapamaz!” diye dolanıyor ortalıkta...

- Olay nasıl olmuş?

Her gün bağa, bahçeye gidiyoruz. Biz çalışmaya giderken kızımız evde kalıyor. Bizim evden çıkış saatlerimizi gözetlemiş ve biz evde yokken kapıyı çalıp eve gelmiş ilk tecavüzcü. Bizimki de tanıdık diye açmış kapıyı. Sonra da tehditle, silah zoruyla tecavüz ediyor. Ve sonra bu devam ediyor. Onun bu gidiş-gelişlerini gören akrabamız onu takip ediyor ve bu rezilliğe tanık oluyor. Sonra dahil oluyor. Bir kişiyken iki kişi tecavüz etmeye başlıyorlar. Kızımın hamile kaldığı adam akrabamız olan kişi zaten, genç olanı...

ADLİ TIP ‘YÜZDE 75 ENGELLİ’ DEDİ

- Rezalet!

Evet, ama adamlar serbest! Engeli ile ilgili rapor istendi, Trabzon Adli Tıp Farabi Hastanesi’nden raporu alındı. “Yüzde 75 engelli” dendi. Sonra İstanbul’dan bir rapor daha aldık, “Engelli de olabilir, engelsiz de” gibi bir rapordu. İkinci duruşmada avukatı rapora itiraz etti ve üst kurula götüreceğini söyledi. Biz de gün beklemeye başladık kontrol için. Kimse bizi aramadı. Üçüncü duruşma günü karşımıza bir rapor daha çıktı. O raporda evladıma “Engelsizdir, sağlamdır!” deniyor! 11 tane profesörün imzası olan bir rapor bu. “Raporu kim hazırladı?” diyoruz, cevap yok. “Profesörler bir kere bile bizim çocuğu görmedi ki! Nasıl engelsizdir diyorlar?” diye soruyoruz, cevap yok... Ama biz vazgeçmeyeceğiz, bu işin peşini bırakmayacağız. Suçlular cezalarını alana ve adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz...

BİRİ KOMŞUMUZ, BİRİ AKRABAMIZ

“DNA testinde bebeğin babasının akrabamız olduğu çıktı. O yüzden yaptığını reddedemiyor ama “Kendi rızasıyla” diyor. Tabii ki saçmalığın daniskası!”

40 KİLOLUK KIZ 90 KİLOLUK ADAMA NASIL KARŞI ÇIKSIN...

“65 yaşındaki adam 90 kiloluk bir insan, benim evladım 40 küsur kilo. Canı mı yeter karşı koymaya, direnmeye...”

ADLİ TIP GÖRMEDEN RAPOR VERİYOR... OLACAK ŞEY Mİ?

- Bugün dördüncü duruşma var. Neler bekliyorsunuz?

AVUKAT SELİN NAKIPOĞLU: Ne yazık ki yargılamanın ilerlediği bir süreçte davaya katılıyorum. Defalarca cinsel şiddete maruz kalmış genç bir kadının avukatı olarak gireceğim. Üniversite hastanelerinin heyetlerince tespit edilmiş olan zekâ geriliği nedense mahkeme tarafından görülmemiş. Silah zoruyla tecavüz edilmiş, müvekkilimin çığlığı duyulmamış. Tecavüz sonucu oluşan hamileliği, “Yasal süre geçti!” denilerek sona erdirilmemiş ve çocuğu doğurmak zorunda kalmış. Bunları size anlatırken bile ürperiyorum ama o genç kadına tüm bu şiddet yaşatılmış ve hâlâ da yaşatılmakta... Bu davada Adli Tıp Kurumu, dosyanın kaderine etki edecek bir rapor veriyor ve bu raporu tanzim ederken suçun mağduru olan kadını görmüyor bile! Böyle bir şey olabilir mi? Bu kabul olacak şey mi? Bir kadının hayatı söz konusu, Adli Tıp Kurumu’nun gösterdiği titizlik bu mu?

Yazıyı Hürriyet'ten okumak için tıklayınız

Etiketler
Tecavüz Ayşe Arman