Yargıtay başkanı: Yargının 5 kara deliği var

Gülseli KENARLI - Harun UYANIK / İSTANBUL DHA Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Türkiye’deki yargının sorunları vardır, yok değildir. Bu sorunların çözülmesi için de çalışılmaktadır. Gerek bakanlığımız, gerek de bizler çalışmaktayız. Türkiye’de yargının 5 ana kara deliği vardır" dedi.

Yargıda Şeffaflıkö programı öncesinde bir basın toplantısı düzenledi. İsmail Rüştü Cirit, basın toplantısında yargıda şeffaflık konusunun geniş çaplı ele alınacağını aktardı.

Cirit, İstanbul Bildirgesi'nin yargıda şeffaflık konusunda dünyada ilk metin olduğunu belirterek "Bu konuda da Türk Yargıtayı'nın öncülük yapmasından onur duyuyoruz. Bidirge 15 maddeden oluşuyor ve yargıya olan güvenin artırılması ile yargı sürecinin şeffaflığı hedefleniyor" dedi. Yargıtay Başkanı Cirit, "Yargıtay'daki 40 dairemizin aldığı 4 milyondan fazla karar Yargıtay'ın sitesine girildiğinde görülebilir" diyerek, Yargıtay'daki gizlilik kararı dışındaki tüm davaların basın ve kamuoyuna açık, şeffaf şekilde yürütüldüğünü belirtti.

Cirit, yargıdaki iş yükünün fazlalığına vurgu yaparak, "2017'de ilk derece savcılarımızın önünde 4 milyon 200 bin dosya geldi. Bu dosyalar 7 milyon insanı kapsıyordu. Bu dosyaların 1.5 milyonu hakkında ceza davaları açıldı. Davaların yüzde 40'ı ceza, yüzde 20'si beraat, yüzde 17'si için de hükmün açıklanması geri bırakılırken, görevsizlik yetkisi gibi kararlar da verildi. Aynı şekilde 2 milyon dava hukuk mahkemelerinde görüldü. ABD'de dosyaların yüzde 90'ı hakimin önüne gelmeden savcılık makamında çözüme ulaştırıldı" dedi.

“TÜRKİYE’DE YARGININ 5 ANA KARA DELİĞİ VARDIR"

Cirit, açıklamasının ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtladı. Bir gazetecinin, “Yargıda en çok sıkıntı olan noktalar nelerdir?" şeklindeki sorusu üzerine Cirit, şöyle konuştu: Türkiye’deki yargının sorunları vardır, yok değildir. Bu sorunların çözülmesi için de çalışılmaktadır. Gerek bakanlığımız, gerek de bizler çalışmaktayız. Türkiye’de yargının 5 ana kara deliği vardır. Birinci kara delik; artan iş yükümüz. Çok fazla iş yükümüz vardır. Mesela İstinaf Mahkemeleri’nin kurulmuş olmasına rağmen, Yargıtay’a geçtiğimiz yıl gelen dava sayısı 300 bindir. Dünyada bizden sonra gelen yargıtay Fransız Yargıtay’ıdır. Fransız Yargıtay’ına yılda 27 bin dosya gelmektedir. Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne gelen dava dosyasından 80’i ancak karara çıkarılmaktadır. Artan iş yükümüz en birinci problemimiz. İş yükü problemiyle ilgili alternatifli uyuşmazlık çözüm yöntemleri olan tahkim, arabuluculuk ve uzlaştırmayla çözebiliriz. İkinci olarak; sık sık yapılan mevzuat değişiklikleri hukukta bir belirsizlik meydana getirmektedir. Üçüncü olarak; hukuk eğitiminin yetersiz olması. 100'e yakın hukuk fakültesi lisans eğitimi veriyor. Buradan çıkan öğrencilerin temel eğitimdeki eksikliklerini, daha sonraki hukuk eğitimindeki eksiklikleriyle birlikte, iyi bir hukukçu yetiştirme noktasında… Çok iyi hukuk fakültelerimiz olmasına rağmen, bunun gibi bir takım kara deliklerimiz var. Ama biz sorunları biliyoruz. Sorunları giderme yollarını da biliyoruz. Bunu ancak çok fazla çalışarak, daha çok çalışarak, yapısal bazı reformlar yaparak, bununla ilgili çalışmalarımız vardır, bunları yaparak çözebiliriz. Ne kadar çok hakim getirirseniz getirin, ne kadar çok mahkeme kurarsanız kurun artan iş yüküne bunlar çözüm olmayacaktır. Önemli olan işin gelişini engellemektir. Bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir."