Yandaş isim bile ikna olmadı: Neden sadece 2 asker?
Tunceli'de iki askerimizin donarak ölmesi gündemdeki yerini koruyor.
Tunceli'de iki askerimizin şehit olmasının ardından tartışmalar sürüyor. Hükümet yetkilileri ihmal iddialarını yalanlarken yapılan açıklamalar tatmin etmiyor. Hükümete yakınlığı ile bilinen Hürriyet gazetesi yazarı, Hande Fırat bugünkü köşesinde hem konu hakkında edindiği bilgileri paylaştı hem de "Neden sadece iki asker?" diye sordu.
Fırat'ın "Pusu noktasında hipotermi" başlığını taşıyan yazısından ilgili bölüm şöyle;
Kuşkusuz önümüzdeki süreçte ayrıntılar netleşecektir ama ben edindiğim bilgileri paylaşmak istiyorum.
TİM KOMUTANI (25 EKİM): BU AKŞAM İDARE EDERİZ
İçişleri Bakanlığı’nda ve yerel birliklerde yurtiçinde yürütülen operasyonlar günlük planlanıyor. Her pazartesi günü istihbarat ve koordinasyon toplantısında hava raporları da dahil tüm raporlar masaya yatırılıyor, operasyon planları gözden geçiriliyor.
1 Ekim’de Tunceli kırsalında başlayan operasyon da aynı şekilde kararlaştırılmış. Bu arada çok kritik bir bilgiyi daha paylaşayım. Açık havada terör örgütü İHA’ların sürekli görüntü alması sebebiyle kıpırdayamıyor, bu nedenle de örgüt saldırı, yer değiştirme, pusu gibi eylemleri için özellikle yağışlı ve kötü havayı tercih ediyor.
25 Ekim tarihinde iki tim 2 bin 300 metrelik tepede pusu ve dinleme görevini sürdürüyor. Ancak bir süre sonra hava bozmaya başlıyor. Helikopter ilk kez 25 Ekim akşamı iki timi almaya gidiyor. Fakat hava koşulları sebebiyle alamıyor. Tim ve tabur komutanlarının yaptığı görüşmede tim komutanları “Bu akşam idare ederiz, arazide sıkıntı yok, helikopter bizi gündüz alsın” diyor.
Bu arada meteoroloji verilerine de bakılıyor, 26’sı öğleden sonra hava bir süreliğine açık görülüyor. Ancak ertesi gün koşullar değişiyor, hava açmıyor, bunun üzerine iki tim geceyi geçirdiği pusu noktasından ayrılıp dağlık arazide yaklaşık 300 metre uzaklıktaki helikopterle buluşma noktasına gidiyor, yıllardır bölgede görev yapan ve “çok tecrübeli” olduğu belirtilen helikopter pilotu 5-6 kez bölgeye yaklaşmaya çalışıyor.
Tipi de giderek şiddetleniyor. Askerler helikopterle buluşma noktasında “soğuğu yiyorlar, sıcak kaybına uğruyorlar”, pusu noktasına geri dönmek zorunda kalıyorlar.
Maalesef bu sırada iki asker pusu noktasında hipotermi geçiriyor. Aynı dakikalarda iki tim için karadan kurtarma ekipleri yola çıkıyor. İki tim yürüyüşe geçiyor, iki asker timdeki arkadaşları tarafından taşınıyor. Yaklaşık üç kilometrelik engebeli yolun sonunda kurtarma timleri ile karşılaşıyorlar. Hemen müdahale ediliyor ancak iki asker şehit düşüyor.
Konuştuğum üst düzey kaynaklar, “Askerlerimizin üzerinde özel kış üniformaları vardı, teçhizatımız tam, dünyanın en gelişmiş ordularına Türkiye elbise gönderiyor. Teknolojik açıdan sürekli yenileniyoruz” dedi.
Güvenlik kaynaklarının bana aktardıkları bunlar. Yine de bunları dinledikten sonra aklımda tek soru kaldı. Neden iki timdeki 22 asker sağ salim kurtulurken iki askerimiz donarak şehit oldu? O iki askerin konumlarında, donanımlarında, giysilerinde bir eksiklik mi vardı? Ya da bir komuta hatası mı oldu?
Bunları da soruşturma ortaya çıkaracak. Ben de bu soruşturmanın sonucunu merakla takip ediyor olacağım.