Gezi’de piyano çalan adam konuştu

Gezi eylemlerini Türkiye geneline yaymak ve yurt genelinde kaos yaratmakla suçlanarak, gözaltına alınan akademisyen ve aktivistler aynı zamanda eylemler sırasında “profesyonel eylemciler getirmekle” itham ediliyor.

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma ile ilgili yapılan açıklamada bu “profesyonel eylemciler” arasında, Gezi eylemleri sırasında Taksim Meydanı’nda piyano çalan Alman müzisyen Davide Martello da bulunuyor.

Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Martello, iddiaları “saçmalık” olarak niteliyor.

Müziğin iyileştirici gücüne ve şiddete karşı etkisine inandığını söyleyen Martello, bugüne kadar farklı eylemlerde veya müziğin “iyi geleceğini” düşündüğü yerlerde piyano çaldı. Bunların arasında 130 kişinin hayatını kaybettiği Paris’teki Bataclan konser salonunun önü de var.

Martello en son birkaç hafta önce Almanya’da Hambach Açık Maden Ocağı’nın genişletilmesi için Hambach Ormanı’nda ağaçların kesilmesi için yapılan eylemlerde çaldı.

"Müziğin şiddeti durdurmaya yardım edeceğini düşünerek geldim"
Gezi eylemleri sırasında kimse seni Türkiye’ye eylemci olarak davet etti mi?

Hayır böyle bir şey olmadı. Ben sadece müziğin şiddeti durdurmaya yardım edeceğini düşünerek geldim. O sırada Bulgaristan’daydım ve televizyonda olanları gördüm. Kendi kendime, “İstanbul hiç de uzak değil” dedim ve gittim.

Adının da geçtiği bu iddialarla ilgili nasıl hissediyorsun?

Ülkede yaşanan çılgınlığı hissediyorum şu an. İnsanlar var olmayan şeylerle suçlanıyorlar. Bu saçmalık, gerçekten saçmalık.

İstanbul’a gelmeden önce kimseyle irtibat kurmuş muydun?

Hayır. Bulgaristan’dan bir arkadaşımla birlikte geldik. Akşam saatlerinde vardık meydana. Gelir gelmez piyanomu indirdik ve hemen çalmaya başladım. Kimseyle irtibat halinde değildim. Türkiye’de kimseyi tanımıyorum zaten.

Piyanonu indirdiğinde tepki nasıldı?

İlk tepki, insanların gülümsemesiydi. Gelip soruyorlardı ne yapıyorsun diye. Piyano çalmaya geldiğimi söyleyince, “harika” deyip yollarına devam ediyorlardı. Kimse pek ilgi göstermedi. Sonra piyanonun sesini sonuna kadar yükseltince -piyanoda benim koyduğum hoparlörler var- insanlar birer birer toplanmaya başladı ve benim için büyüleyiciydi.

Gezi’den önce ne yapıyordun?

Aslında berberdim. Piyano çalmak istedim ve kendi piyanomu yaptım. Sonra berberliği bıraktım. Gezi’den bir yıl önce Afganistan’da Noel zamanı Almanya’nın askeri üslerinde çaldım. İnsanların korku duyduğu, sorunlu bir bölgede ilk kez o zaman çalmış oldum. Sonra Gezi oldu.

Gezi’den sonra neler yaptın? Eylemler olan yerlere gitmeye devam ettin mi?

Gezi’den sonra müziğin bir şey başarabileceğini fark ettim. Müziğin, şiddetin yarattığı gerginliği ortadan kaldırabileceğini gördüm. Bundan sonra Köln’deki [aşırı sağcı] holiganların yaptığı gösterilere karşı yapılan eylemlerde çaldım. [Paris’te] Bataclan’da çaldım. Orası farklıydı. Almanya’daydım. Oturmuş maç izliyordum ve orada bir konser salonuna yapılan saldırıyı görünce, “oraya gitmem gerek” diye düşündüm. Çünkü insanlar konsere gittikleri için öldüler. Buna müzikle yanıt vermek istedim.

Nasıl para kazanıyorsun?

Sokaklarda çalıyorum, sokaklarda para kazanıyorum. Bir menajerim, bana şuraya git diyen, şu gün şurada olman gerek diyen biri, katı bir düzenim yok. Kendi yolumu çiziyorum. Kendi planlarımı kendim yapıyorum. Ve Gezi zamanı İstanbul gerçekten uzak değildi bulunduğum yere.

Şimdi neler yapıyorsun?

Hâlâ sokaklarda çalıyorum. İnsanları mutlu etmeye çalışıyorum. Onların gününe müzik katmaya çalışıyorum. İşim bu.

Hayatını böyle kazanabiliyor musun?

Kendi bestelerim var. İnternet üzerinden indirilebiliyor. Eğer kendi bestelerim olmasaydı sanırım hayatta kalamazdım.

Haberlerde senin İstanbul’a Gezi eylemlerine parayla getirtildiğini okuyan insanlara ne söylemek istersin?

Gerçekleri görmek zorundalar. Beni tanımaları, araştırmaları gerek. Bazıları hiç araştırmadan körü körüne her duyduğuna inanıyor. Şüphesi olanların okuması, araştırması gerek.

İstanbul’da çaldığın piyano nerede şimdi? Hala onu mu kullanıyorsun?

O piyano şimdi Amerika’da. Ara ara yeni piyanolar yapıyorum ve diğer kıtalara gönderiyorum. Böylece her kıtada bir piyanom olmasını istiyorum. Bu yılın sonuna kadar Almanya’da kalacağım. Sonra New Orleans’a gideceğim ve orada çalacağım kış boyu. Hava orada Almanya’ya göre çok daha iyi kışın.