Ahmet Zeki Üçok: Yuh olsun!

Üçok, Adalet Bakanlığı’nın reddetme gerekçesi olarak firari savcı Zekeriya Öz’ün açtığı Ergenekon soruşturmasının ve “Hipnoz davası”nın olduğunu söyledi. Üçok karara "Yuh olsun" diyerek tepki gösterdi.

İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nin yaptığı başvuruyu kabul ettiğini aktaran Üçok, Adalet Bakanlığı’nın reddetme gerekçesini eleştirdi.

Sözcü'de yer alan haber şöyle:

Yıllarca askeri savcılık yaptığını ve Avukatlık yapma hakkı olduğunu ifade ederek, 'FETÖ'cülerin kendisine kurduğu kumpasları anlattı. 2009 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında terör örgütü lideri diyerek iddianame hazırldığını söyleyen Üçok, bundan sonra hakkında onlarca dava açıldığını ve bin 54 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığını vurguladı.

“4 yıl 9 ay tutuklu kaldım"

FETÖ'cü hakim ve savcıların açtığı soruşturmalar ve yaptığı yargılamalar sonucu dört defa tutuklandığını ve 4 yıl 9 ay 25 gün hapiste kaldığını aktaran Üçok, yargılandığı davaların FETÖ kumpası olduğunun bilinmesine rağmen Adalet Bakanlığı'nın bu dava ve soruşturmaları gerekçe göstermesini şu sözlerle eleştirdi:

“Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin, Ergenekon Terör örgütü diye bir örgüt yoktur diye kısaca özetlenebilecek kararını yok sayarak, FETÖ'nün şeddeli ahlaksızı Zekeriya Öz'ün 2010 yılında hakkımda başlattığı ve o günden bu yana hiçbir işlem yapılmayan Ergenekon Terör Örgütü üyesi suçlaması ile ilgili alçakça tezgahlanmış bir soruşturmayı gerekçe göstererek tam olarak 8 yıl sonra hakkımda ‘Hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle' suçlanan bir örgütün üyesi olmaktan soruşturma var diyerek Avukatlık ruhsatı talebi başvurumu kabul etmeyenlere söylediğim bu söz az bile. Ben onlara siz gerçekten hala böyle düşünüyorsanız hepinize yazıklar olsun derim.”

FETÖ'nün "Hipnoz davası"

Adalet Bakanlığı'nın diğer gerekçesinin de FETÖ kumpas davası olduğunu vurgulayan Üçok, şunları söyledi:“Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen ‘Hipnozla İşkence‘ diye bir karar var. Alçakça bir FETÖ kumpası. 2009 yılında Kayseri'de görev yapan üç astsubay, FETÖ tarafından hazırlanan sahte emirleri gerçekmiş gibi amirlerinin şifrelerini kullanarak TSK'nın resmi yazışma sistemine soktuklarını ve TSK'yı sözde Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkilendirmeye çalıştıklarını askeri savcıya avukatları huzurunda beyanları ile ifade etmişlerdi. İşte O askeri savcı benim. FETÖ bu ifadeleri yok saydırmak için doktor raporu ile tespit edilemeyen bir şey icat etti. Astsubaylardan Ali Balta'nın avukatı FETÖ'cü Mustafa Dokumacı ‘İfadeler hipnoz ile alınmıştır' diye bir açıklama yaptı. Bundan sonra Zaman, Bugün, Samanyolu olmak üzere tüm FETÖ yayın organları hipnoz kampanyası başlattı. Bu kampanya sonucu tutuklandım. Kayseri savcısı iddianame düzenledi. İstanbul Adli Tıp ‘Biz işkence izine rastlamadık, hipnoz yapıldığına dair bir bulgu elde edemedik ama sanıklar hipnozla işkence yapıldı diyorsa hipnozla işkence yapılmıştır' diye karar verdi. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi oy birliği ile beni ‘Hipnozla İşkence Yapmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi 3 ay içerisinde kararı o nadı. Anayasa Mahkemesi 2015 yılında ihlal kararı verdi. Tam üç yıldır yeniden yargılanmam devam ediyor.

“Yuh olsun diyorum”

Benimle ilgili İddianame düzenleyen savcı, duruşmalara katılan savcı, karar veren Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin üç hakimi, kararı onayan 8.Ceza Dairesinin beş üyesi ve ihlal kararına muhalif kalan iki üye, Adli Tıp da karar veren 9 üye hepsi FETÖ üyesi olmaktan ihraç edildiler. Bir kısmı tutuklandı. Bir kısmı yurt dışına kaçtı. 15 Temmuz sonrası itirafçı olan eski HSYK üyesi Kerim Tosun, kamuoyunda ‘Hipnoz Davası' olarak bilinen bu davanın terörist başı Fetullah Gülen'in talimatı ile onandığını beyan etti. İşte ben bu yüzden kumpasın kumpası olan ve Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı ile yeniden yargılanması Kayseri'de devam eden Hipnozla İşkence davasını gerekçe göstererek Avukatlık Ruhsatı başvurumu red edenlere yuh olsun diyorum.”