Yılmaz Özdil: Gayet net aslında… Artık hedef...

Usta sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın hedef gösterilmesinin ardından yılların sanatçısı Rutkay Aziz, oyuncu Deniz Çakır'a da Erdoğan'dan tepki geldi.

Yılmaz Özdil geldiğimiz durumu özetledi. Özdil'in "Yaşam Biçimi" başlıklı yazısı şöyle:

Caminin ortasına file kurdular, badmington turnuvası düzenlediler. Camide aerobik yaptılar. Camide karate kursu açtılar. Camide masa tenisi maçları yaptılar.
Cami avlusunda miting yaptılar. Mihrapta imamla beraber seçim konuşması yaptılar. Mihrabın önüne masa koydular, kıbleyi arkalarına alarak oy istediler. Musalla başında oy istediler. Minarelerdeki mahyalara belediye başkanlarının isimlerini yazdılar. Belediye binasının önüne kabe maketi kurdular, maket kabe'yi tavaf edenlere zemzem suyu ikram ettiler. Cami yıktılar. Cami sattılar.

★

Ayasofya Müzesi'ni gezen bir genç kız, bale figürü yaptı, bu fotoğraf Leyla Alaton tarafından sosyal medyada paylaşıldı, yandaş medyada derhal linç kampanyası başlatıldı, derhal inceleme başlatıldı.

★

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi, Radyo Ton'a konuştu, “1924'te camiler kapatıldı, Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var” dedi, Rtük'e şikayet edildi, Rtük güya inceledi, “ifade özgürlüğü kapsamındadır” diyerek ceza meza vermedi.

Siirt müftüsü, Hizbullah'ın yayın organına konuştu, Odatv hakkında katliam çağrısı yaptı, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yönelik El Kaide saldırısını örnek göstererek, “ölmeden önce tövbe etsinler” dedi, soruşturma bile açılmadı.

★

Halk Arenası kapatıldı.
Fox Haber kapatıldı.

★

“Tayt giyen kızların bacak arasına bakınca şehvet duyuyorum” diyen öğretmene, “kızlı erkekli halk oyunları zinadır” diyen okul müdürüne, “dekolte giyen kadınlar tecavüzü göze almalı” diyen profesöre, “eşinin dans etmesine izin veren erkek deyyustur” diyen müftüye, “sokakta dolaşan hamileler terbiyesiz” diyen tasavvuf düşünürüne, “imam nikahlı çokeşlilik yasal olsun” diyen aile danışmanına, gezi direnişine katılan kızlara “kaltaklar, orospular” diyen akil'e, “kadın ahlaklı olsun, kürtaj yaptırmak zorunda kalmasın” diyen büyükşehir belediye başkanına, “kahkaha atan kadınlar iffetsizdir” diyen Tbmm başkanına, tık yok.

AKP'nin “tanıtım ve medya başkanı” sıfatını taşıyan yöneticisi, facebook sayfasına “örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev ya satılıktır, ya kiralıktır” dedi, soruşturma bile açılmadı.

★

Deniz Çakır'a “türbanlı kadınlara hakaret etti” denilerek “halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu”ndan soruşturma açıldı.

★

Akp milletvekili “Akp'ye karşı çıkanların kanını tahlile göndermek lazım, kanı bozuklar” dedi, takipsizlik verildi.

Akp il başkan yardımcısı “referandumda yüzde 50'yi geçemezsek, iç savaşa hazırlanın” dedi, takipsizlik verildiği yetmezmiş gibi, Akp'den milletvekili adayı yapıldı.

Tabancalarıyla poz verip, bu silahlı fotoğraflarını sosyal medyada yayınlayıp, “hayır diyenleri sokaklarda bekliyoruz” diye tehdit savuranlar, yakalanır yakalanmaz serbest bırakıldı.

Akp yandaşı tetikçi gazetenin yazarı “umudumuz 25 haziran'dır, olmazsa, o zaman artık Belgrad Ormanı'nda ağacın dibinde, talim şeyimizi oraya gömdük, çıkaracağız sokağa” dedi, üstü örtüldü.
Akp yandaşı tetikçi televizyonun spikeri “sivilleri öldürmeye Etiler'den Nişantaşı'ndan Cihangir'den başlarız, TBMM'den başlarız” dedi, AKP'den çıt çıkmadı.

★

Varlığıyla onur duyduğumuz Metin Akpınar'a “demokrasi tarifi” yaptığı için “silahlı isyana teşvik suçu”ndan fezleke hazırlandı.

★

Gayet net aslında…
Artık hedef bizatihi “dünya görüşü”dür, “yaşam biçimi”dir.