İş değiştirme beklentisi Türkiye'de en düşük seviyede
Türkiye'de çalışan kesimin yüzde 73'ü evden çalışmak istiyor.
İnsan kaynakları seçme, yerleştirme ve danışmanlık şirketi Randstad’ın 2018’in ilk çeyreğine ilişkin ‘Workmonitor/İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması Raporu’ yayınlandı.
Rapora göre Türkiye, evden çalışmak isteyenlerin oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Çalışan kesim önümüzdeki altı ay içinde iş değiştirmeyi düşünmediğini belirtiyor. İşverenlerinin, kendilerine işlerini evden veya başka bir yerden tam anlamıyla gerçekleştirmelerine olanak tanıyan teknolojik ekipmanlar sağladıklarını belirtenlerin oranı globalde yüzde 56, Türkiye’de yüzde 48.
Marketing Türkiye dergisinin haberine göre rapordaki sonuçlar şöyle:
Türkiye’de yüzde 83 ofiste, yüzde 73’ün gönlü evde
Araştırma, 18-65 yaş aralığında, haftada en az 24 saat çalışan kişilerle gerçekleştirildi.
Küresel olarak, katılımcıların yüzde 64’ü evden ya da başka herhangi bir yerden çalışmayı tercih edeceğini ancak buna imkânlarının olmadığını söyledi.
Bu oran Türkiye’de küresel ortalamadan çok daha yüksek. Zira Türkiye’nin yüzde 73’ü evden çalışmak istiyor. Türkler, ‘Home office’ olarak tabir edilen çalışma şekline sıcak bakıyor. Ancak Türkiye’nin yüzde 83’ü halen geleneksel çalışma şeklini sürdürüyor; çalışan, iş saatleri içinde ofiste bulunuyor.
Standart dışı çalışmaya kayma artıyor
Dünya genelinde ise standart çalışma saatleri dışına çıkan ve birden fazla lokasyonda çalışmaya imkân tanıyan ‘agile’ çalışmaya doğru bir kayma söz konusu.
Dünyadaki katılımcıların yüzde 44’ü çalışma şekillerinin bu yönde değişmeye başladığını söyledi. Bu açıdan en yüksek oran yüzde 69 ile Hindistan; en düşük oran ise yüzde 28 ile Çek Cumhuriyeti’nde. Türkiye ise ‘agile’ çalışma biçimi açısından dünya ortalamasıyla aynı seviyede.
Araştırmaya katılanların yüzde 44’ü iş yapış şekillerinin çevik bir hal almaya başladığını söyledi. Tamamen ‘agile’ şekilde çalıştığını belirtenlerin oranı ise globalde yüzde 41, Türkiye’de yüzde 35.
Araştırmaya katılanların yüzde 82’si, agile çalışmayı iş-yaşam dengesini iyi bir şekilde kurmaya olanak tanıdığı için tercih edeceğini belirtiyor. Türkiye’de de aynı fikirde olanların oranı ise yüzde 74. Verimliliği, yaratıcılığı artırdığı ve iş tatminini desteklediği gerekçesiyle bu yönetimi tercih edenlerin oranı globalde yüzde 81, Türkiye’de yüzde 76 olarak gözlemleniyor.
Agile çalışmanın özel hayatında baskı oluşturduğuna inananların oranı ise yüzde 44. Çalışan kesim buna neden olarak her an her yerde iş ile bağlantılı kaldıkları, her daim ulaşılabilir oldukları için kendilerine zaman ayıramayacaklarını gösteriyor. Erkeklerin yüzde 47’si, kadınların yüzde 40’ı bu düşünceyi destekliyor.
İşyerinde özerklik var mı?
İşverenlerinin, kendilerine işlerini evden veya başka bir yerden tam anlamıyla gerçekleştirmelerine olanak tanıyan teknolojik ekipmanlar sağladıklarını belirtenlerin oranı globalde yüzde 56, Türkiye’de yüzde 48.
Randstad Workmonitor’un 2018 yılının ilk çeyreğine ilişkin ortaya koyduğu sonuçlardan biri de çalışan kesimin özerkliği ile ilgili. Kendi çalışmalarını düzenleme, işlerini sıraya koyma ve önceliklerini belirleme özgürlüğüne sahip olduklarını belirtenlerin oranı yüzde 66. Türkiye’deki oran da bu seviyede. Ülkemizde de yüzde 66’lık kesim çalışırken ‘özerk’ olduğunu belirtiyor.
İş değiştirme beklentisi Türkiye’de en düşük seviyede
Randstad’ın yılın 4 çeyreğinde paylaştığı her Workmonitor Raporu’nda incelenen ‘Mobility (Hareketlilik) Endeksi’ geçen yılın son iki çeyreğiyle karşılaştırıldığında sabit kaldı. Çalışan kesim önümüzdeki altı ay içinde iş değiştirmeyi düşünmediğini belirtiyor.
Hareketlilik en çok Norveç, Singapur ve Almanya’da arttı. En büyük düşüş Türkiye, Kanada ve İtalya’da gözlemlendi.