Fatura artacak
İstanbul Nükleer Karşıtı Platform “Türkiye ve Dünyada Nükleer Enerji 2018” raporunu dün açıkladı.
Planlanan nükleer santrallar devreye girerse Türkiye, diğer kaynaklara göre 2-3 kat pahalı olan nükleer santrallardan üretilen elektriği almak zorunda kalacak.
Mersin ve Sinop’ta planlanan nükleer santrallara verilen yüksek fiyatlı alım garantilerinin önümüzdeki 20 yıl boyunca ekonomiye 110 milyar dolarlık ek yük getireceğine dikkat çekilerek “ekonomiye pranga vuracağı” belirtildi. Santrallara karşı açılan davaların sürdüğü anımsatılan raporda “Türkiye’nin geleceğini riske atmayın” uyarısında bulunuldu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın verilerine de yer verilen raporda, dünyada 1996 yılında nükleer santralların elektrik enerji üretiminde payının yüzde 17.5 olduğu, bugün bu rakamın 10.3’e düştüğü, 2050 yılına gelindiğinde ise bu oranın yüzde 3’e kadar gerileyeceği ifade edildi.
Fatura artacak
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, raporda, “Planlanan nükleer santrallar devreye girerse Türkiye, diğer kaynaklara göre 2-3 kat pahalı olan nükleer santrallardan üretilen elektriği almak zorunda kalacak; bu da hem sanayi hem de konutlarda elektrik fiyatlarını artıracak. Elektrik piyasasında 2018 yılında oluşan ortalama fiyat, kilovatsaat başına 4 sent civarındayken, Mersin’deki santrala verilen alım garantisi 12.35 sent, Sinop’taki santrala verilen ise 10.8 sent. Yabancı şirketlerin Türkiye’de kurdukları santrallara ödenecek bu parayla enerji ithalatı faturası da aslında büyüyecek” ifadelerine yer verildi.
‘Yüzde 3’e gerileyecek’
Dünyadaki nükleer enerjiye ilişkin bilgilere de yer verilen raporda “Nükleer endüstri ve sözcüleri aksini söylese de dünyada nükleer enerjinin önemi ve üstlendiği rol giderek azalıyor. Nükleer santralların dünyada elektrik enerjisi üretiminde payı 1996’da yüzde 17.5’di. Bugün bu oran yüzde 10.3’e gerilemiştir.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) kendi raporlarında da belirttiği gibi, 2050 yılına gelindiğinde bu oran en iyi olasılıkla yüzde 6, kötü senaryoda ise yüzde 3’e kadar gerileyecektir” denildi.
110 Milyar dolar
Nükleer Karşıtı Platform Sekretaryası’nda yer alan Elektrik Mühendisleri Odası’nın İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı Kaya Ocakaçan iki nükleer santrala verilen alım garantilerinin toplam tutarının 110 milyar dolar olduğunu anımsatarak “Zaten zor durumdaki Türkiye ekonomisine, bu iki santralın yapılmasıyla yıllar boyunca prangaya vurulacak” dedi.
‘Riske atmayın’
Nükleer Karşıtı Platform üyesi Özgür Gürbüz dünyadaki nükleer reaktörlerin yaşlandığına ve bunun da kaza riskini artırdığına dikkat çekerek, “Dünyadaki mevcut nükleer filo yaşlanıyor. Yeni nükleer reaktör yapımı maliyet ve kamuoyu baskısı nedeniyle zorlaşırken, şirketler eski reaktörlerin çalışma sürelerini uzatarak kârlarını artırmaya çalışıyor. Dünyadaki 77 reaktör tasarım ömrü olan 40 yaşını geçmiş durumda bu da kaza riskini artırıyor” ifadelerini kullandı.
Gürbüz “Hükümetin tüm çabalarına rağmen, kamuoyunu pahalı, tehlikeli ve çevre düşmanı nükleer santrallar konusunda bilgilendirmeye devam edeceğimizi hazırladığımız bu raporla bir kez daha gösteriyoruz. Nükleer Karşıtı Platform, Mersin ve Sinop’taki nükleer santral projeleri iptal edilene kadar mücadelesini sürdürecek. Buradan hükümete bir kez daha sesleniyoruz. Türkiye’nin geleceğini riske atmayın, nükleer santral planlarını çöpe atın” dedi.
Nükleer santrallar emekliye ayrılıyor
Sinop’ta, Japonya ve Fransa ortaklığında hayata geçirilmek istenen nükleer santral projesinde yüksek alım garantisi verilmesine karşın mali sorunlar yaşandığı anlatılan raporun sonuç bölümünde nükleer enerji alanına ilişkin 2018 yılında yaşanan gelişmelerle ilgili özetle şu ifadelere yer verildi:
-Dünyada 9 yeni reaktör (7’si Çin, 2’si Rusya) devreye alındı. Üç reaktör (2’si Çin, 1’i ABD) kapatıldı. Çin artan enerji talebi için tüm kaynakları kullansa da 2017 enerji yatırımlarının sadece 8 milyar dolarının nükleer enerjiye, buna karşılık 98 milyar dolarının ise yenilenebilir enerjiye gittiği unutulmamalı.
-Güney Afrika 9600 MW gücünde yeni nükleer santral yapma planından vazgeçti.
-Belçika hükümeti ülkedeki 7 nükleer reaktörü 2025 yılına kadar kapatma kararı aldı. Ülkedeki nükleer santralda (Doel ve Tihange) mikro çatlakların ortaya çıkmasıyla, olası bir nükleer kazaya karşı Belçika’da yaşayanlara iyot hapı dağıtılması için hükümet hazırlık yapılmasını istedi. Almanya ve Hollanda hükümetleri de benzer hazırlıklar yapmış, Almanya Belçika’dan bu iki reaktörü kapatmasını istemişti.
-Fukuşima nükleer kazasından sonra 9. reaktör 2018 yılında devreye alındı. Ülkedeki 42 çalışabilir reaktörden sadece 9’u çalışıyor ve Fukuşima öncesi Japonya’nın elektrik talebinin yüzde 30’unu karşılayan nükleer enerji bugün sadece yüzde 3.6’sını sağlıyor.
-Finlandiya’da Rosatom’un yapacağı Hanhikivi-1 reaktöründe inşaata başlama tarihi 4 yıl ötelendi.