215 bin öğrenci ‘özel’in insafına kaldı
MEB’in yıl sonunda kapatacağı okullardaki öğrencilerin nereye yönlendirileceği belirsiz. Öğretmenleri ise, düşük ücretler ve esnek çalışma saatleriyle çalışmak zorunda.
Temel liselerin bu yıl sonunda kapatılmasının kesinleşmesinin ardından 215 bin öğrenci ve 25 bin öğretmenin geleceği soru işareti dolu.
Eğitim sistemini bekleyen tehlikelerin büyüklüğüne dikkat çeken Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Çeyrek milyon öğrenci ve şu anda özel öğretim kurumlarında güvencesiz, düşük ücretler ve esnek çalışma saatlerine mahkûm edilerek çalıştırılan binlerce öğretmenin geleceği de özel okul sahiplerine, patronlara teslim edilerek denetimsiz ve merdiven altı kurslarda daha düşük ücretlere, esnek çalışma koşullarına teslim edilecek” dedi.
MEB’in yıl sonunda temel liseleri kesin olarak kapatma kararının ardından öğrencilerin diğer okullara nakil hesabı yapılırken, sınavla öğrenci alan liselerin doluluğu ve Anadolu liselerindeki kontenjan sorunu düşünüldüğünde açıkta kalacak öğrencilerin aileleri de gelecek hesabı yapmaya başladı.
Yaklaşık 5 yıldır devam eden süreçte dönüşümünü tamamlayamayan okulların yıl sonunda kapatılacağı belli iken, MEB’in neden bu dönem başında kapatılması gündemde olan okullara öğrenci almasına izin verdiği, kademeli geçiş yerine neden toptan kapatmanın tercih edildiği ve ara sınıfta olan öğrencilerin geleceği tartışmayı büyüttü.
Çeyrek milyon öğrencinin özel okulların insafına terk edileceğini belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, dershanelerden temel liselere dönüşüm ve kapatılma süreçlerini Cumhuriyet’ten Ozan Çepni'ye değerlendirdi.
Eşitlik zedelendi
Aydoğan, geçmişten başlayarak dershane ve özel öğretim kurumlarının varlığının eğitim alanında eşitsizliğin en önemli nedenlerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Eğitimin özelleştirilmesi ve özel öğretim kurumlarının, dershanelerin varlığı bu özelliği sürekli aşındırmaktadır. Ancak eğitimde eşitliği zedeleyen yükseköğretime geçiş sistemi değiştirilmeden, proje okul uygulaması sonlandırılmadan, eğitim alanı piyasanın müdahalelerine karşı korunaklı hale getirilmeden sorunlar çözülemez” dedi.
Mevcut eğitim ve sınav sistemi içinde okulların birbiri ile rekabete başladığını belirten Aydoğan, “Bölgeler, iller, okullar arasındaki eşitsizlik nedeniyle okulların birbirleriyle ve özel öğretim kurumları ile rekabet ettiği eğitim sisteminde, kamu okullarının dershanelere dönüştüğüne tanıklık etmekteyiz. Görünen o ki, önümüzdeki yıldan itibaren bu süreç hızlanacak ve sınavla öğrenci alan okullar başta olmak üzere ortaöğretim kurumlarının büyük çoğunluğu dershane, özel öğretim kurumu gibi işleyecektir” diye konuştu.
Fark açılacak
Ekonomik durumu iyi olan ailelerin özel öğretim kurumlarının kapatılması ile beraber özel dersler ve özel okullara yöneleceğine dikkat çeken Aydoğan, “Bu durumda ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklar ile ekonomik durumu iyi olanların sahip oldukları arasındaki eğitim alanında var olan eşitsizlikleri daha da arttıracaktır. Denetimsiz kurslar ve merdiven altı dershanelerin önümüzdeki dönem daha da artacağı kesin.
Bütün bu yaşananlara MEB’in önümüzdeki dönem sınavla öğrenci alacak olan okulların sayısını azaltılacağı eklendiğinde, rekabet daha da artacak sorunlar içinden çıkılamaz hale gelecektir” dedi.
Esnekliğe teslim olacaklar
Eğitim sistemini bekleyen tehlikenin büyüklüğüne dikkat çeken Aydoğan, şöyle konuştu:
“Çeyrek milyon öğrenci ve şu anda özel öğretim kurumlarında güvencesiz, düşük ücretler ve esnek çalışma saatlerine mahkûm edilerek çalıştırılan binlerce öğretmenin geleceği de özel okul sahiplerine, patronlara teslim edilerek denetimsiz ve merdiven altı kurslarda daha düşük ücretlere, esnek çalışma koşullarına teslim edilecektir.
MEB’in bu açıklaması ile sınav sistemi ve proje okulları devam ettiği, tüm öğrencilerimiz için kamusal eğitim hakkı ve öğretmenler için güvenceli çalışma koşulları sağlanmadığı sürece kamu okulları dershaneye dönüşecek, merdiven altı kursların, özel derslerin önü açılacak, özel meslek lisesi teşviki ile kamu kaynakları sermayeye akıtılmaya devam edecek, ataması yapılmayan öğretmenler için ise çok daha ağır çalışma koşulları dayatılacaktır.”