Cumartesi Anneleri, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz‘in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 723. haftada, 18 yıl önce gözaltında kaybedilen Kürt siyasetçiler Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz‘in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri 723. hafta eyleminde, 18 yıl önce gözaltında kaybedilen Kürt siyasetçiler Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz için adalet ve hakikat talebinde bulundu.

Kayıplarla buluşma mekanları olan Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri, 723. hafta eylemini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde, yine polis ablukasında gerçekleştirdi. HDP Milletvekilleri Oya Ersoy ve Garo Paylan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda hak savunucusunun katıldığı 723. haftanın basın açıklamasını kayıp yakınlarından Besna Tosun okudu.

‘GEÇMİŞİN ÜZERİNİ ÖRTENLER YENİ SUÇLARIN ÖNÜNÜ AÇAR’

Besna Tosun, ağır insan hakkı ihlallerinde cezasızlığın aşılması ve faillerin cezalandırılmasının yolunun geçmişle yüzleşmekten geçtiğini söyledi: Geçmişin suçlarının üzerini örtenler, yeni suçların işlenmesinin önünü açar. Geçmişin suçlarının inkarı ve cezasız bırakılması bugün Türkiye’nin demokratikleşmemesinin, hukuk devletine dönüşmemesinin en önemli sebebidir.

Evrensel'de yer alan habere göre, Tosun, 18 yıl önce gözaltında kaybedilen Kürt siyasetçiler Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kaybedilme sürecini anlattı:

25 yaşındaki Serdar Tanış, Eylül 2000’de Silopi'de, HADEP ilçe teşkilatını açmak üzere parti genel merkezince görevlendirildi. 3 Ocak 2001’de Silopi'de HADEP ilçe teşkilatı açıldı ve Serdar Tanış İlçe Başkanı oldu. Parti çalışmalarını sonlandırması için Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can tarafından ağır tehditlere maruz kalan Serdar Tanış, 9 Ocak 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e, Adalet Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına ve bütün resmi makamlara yazılı başvuru yaptı.

Başvurusunda maruz kaldığı tehditleri anlattı, can güvenliğinin sağlanması ve siyaset yapma hakkının engellenmemesi talebinde bulundu. 25 Ocak 2001’de Astsubay Taşkın Akgün, Serdar Tanış'ı telefonla arayıp Silopi Jandarma Komutanlığına gelmesini istedi. Serdar Tanış, ilçe yöneticisi 27 yaşındaki Ebubekir Deniz'le birlikte Silopi Jandarma Komutanlığına gitti ve onlardan bir daha haber alınamadı.

AİHM CEZALANDIRDI İÇ HUKUKTA İLERLEME SAĞLANAMADI

Besma Tosun, "Tanış ve Deniz’in Silopi Jandarma Komutanlığına geldiklerinin beş gün boyunca inkar edildiğini hatırlatan Tosun, “Kamuoyu baskısı üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya, Tanış ve Deniz’in Silopi Jandarma Komutanlığına geldikleri ama yarım saat kalıp tutanak imzaladıktan sonra oradan ayrıldıklarını açıkladı.

İnsan hakları örgütleri, aydınlar, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Komisyonu, Tanış ve Deniz'in akıbetinin araştırılması için devreye girdi. Fakat etkin bir soruşturma yapılmadı. AİHM'ye taşınan davada ise Türkiye oybirliği ile mahkum oldu. Ancak iç hukukta hiçbir ilerleme sağlanamadı” diyerek Tanış ve Deniz için adalet talep etti.

‘ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİM’

Ebubekir Deniz’in kızı Ceylan Deniz’in Silopi’den gönderdiği mektubu kayıp yakınlarından Maside Ocak okudu. Ceylan Deniz’in mektubunda, “Düşünün ki bir gün kalkıyorsunuz ansızın hayatınızın en kötü günü oluyor. Geçen her gün bir umut, bekleyiş ve hayal kırıklığıyla son buluyor. Böylece yıllar geçiyor. Masalımız güzel sonla biter umuduyla yaşıyoruz.

Hiç beklemediğimiz anda yerin izin belli dediler. Söylenen mezar başında bekledim saatlerce. Şimdi derdimi anlatacak, ağlayacak bir mezar olacak dedim. Ama içindeki baban değil dediler. Bir yanım 'ya yaşıyorsa' dedi ama izin vermedi diğer yanım. Çünkü tanıyordum bu bilinmezliği. 18 yıldır seni aramakla geçiyor günler, kaç yıl geçerse geçsin seni aramaktan vazgeçmeyeceğim” ifadelerine yer verdi.

‘SEN BABANLA GURUR DUY, ONLARIN ÇOCUKLARI UTANIYOR’

Mektubun ardından Serdar Tanış’ın oğlu Diyar Tanış söz aldı. Konuşmasını güçlükle sürdüren Tanış’ın konuşması sırasında duygusal anlar yaşandı. Tanış, “Babam ve arkadaşı gözaltında kaybedildiğinde 1 yaşında bile değildim. O günden bugüne yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Umarım bir gün bağımsız yargı çıkar ve babam ve on binlerce kayıbın akıbeti açıklanır.

Yaşadığımız sürece kayıplarımızın akıbetlerinin açığa çıkarılma mücadelesini sürdürecek onu aramaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Tanış’ın sözlerinin ardından kayıp yakınlarından Hanife Yıldız, “Sen babanla gurur duy, onların çocukları babalarından utanıyor dedi.”

‘ADALETİ BİR GÜN MUTLAKA SAĞLAYACAĞIZ’

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Tanış ve Deniz’in kaybedilmesine ilişkin tanıklığını anlattı. Gözaltı haberinden sonra ilk gün Şırnak’a gitmelerinin engellediğini anlatan Tantıkulu, “İkinci gün Başsavcının talimatıyla Osman Baydemir, Avukat Mesut Beştaş ve ben yanımızda bir savcıyla Şırnak’a gidebildik.

Tugay Komutanı Levent Ersöz’ün yanına gidip kendisiyle görüştük, Tanış ve Deniz’i sorduk. Şırnak’ta 90’larda da görev yapıp ayrıldıktan sonra geri dönen Ersöz bize, ‘Şırnak gelişmiş, büyümüş ama insanların kafaları değişmemiş. Ben bu insanların kafalarını değiştirmeye ve koparmaya geldim’ dedi. Tanış ve Deniz ile ilgili bilgi vermedi” diye konuştu.

Tanrıkulu, “18 yıl önce sivil siyaseti yok etmeye çalışanlar şimdi de aynı amaçla hareket ediyor. O gün yargı üzerine gitseydi sivil siyasetin önündeki engel kalkardı. Aynı zihniyet 18 yıldır varlığını sürdürüyor. Bir gün mutlaka adaleti sağlayacağız” dedi.

Etiketler
Ordu Cumartesi Anneleri Gözaltı Kürt