Engellilerin adalete erişimi kolaylaşacak

‘Engelsiz Adalet’ projesi kapsamında engellilerin adalete erişimde yaşadığı sorunlar giderilecek.

Engellilerin adalete erişimi kolaylaşacak

ANKARA Barosu ve Atılım Üniversitesi’nin ortak çalışması olan ‘Engelsiz Adalet’ projesi kapsamında engellilerin adalete erişimde yaşadığı sorunlar giderilecek. Bu kapsamda, hak eğitimi ve bilinçlendirme kampanyaları dâhil olmak üzere avukata erişim, adli yardım sisteminin engellilere uygun hale getirilmesi, işaret dili çevirmeni bulmakta yaşanan sorunlar, erişilebilirlik gibi pek çok soruna yönelik çözüm önerisi geliştiriliyor. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, “Bizim açımızdan hedef; engelli bireylerin adalete erişimi noktasındaki engelleri ortadan kaldırmaktır” dedi.

Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi tarafından hazırlanan ‘Engelsiz Adalet’ projesinin geçtiğimiz günlerde ön çalıştayı düzenlendi. Konuyla ilgili bakanlık ve belediyeler ile engelli hakları alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin katıldığı çalıştayda, dezavantajlı grupların gerek yargılama makamlarında gerekse kolluk, noter ve yaşadıkları bölgelerde adalete erişimlerinin bilinçli ve etkin çalışmak ile kolaylaştırılması gereği dile getirildi.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, 2013 yılında Ankara’da yaklaşık 100 bin, 2017 yılında ise, Türkiye genelinde yaklaşık 5 milyon engellinin olduğunu söyledi. Şehirlerin engelli vatandaşların sosyal hayatın içerisinde bulunmaları veya iş hayatının içerisinde bulunmalarına göre dizayn edilmiş şehirler olmadığını ifade eden Sağkan, toplumsal olarak bu konuda duyarlı olunmadığını belirtti. Gerçekleştirilen proje ile engelli vatandaşların adalete erişimi noktasında Atılım Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladıklarını kaydeden Sağkan, “Projemiz engelli hakları noktasında farkındalık eğitimi almış avukatlar tarafından ve Hukuk Kliniği kapsamında onlara eşlik edecek öğrenciler ile birlikte hukuk hizmetinin bizzat engelli vatandaşların yanına götürülmesi hizmetidir. Engelli vatandaşların avukat bulma, notere gidip vekâletname alma noktasında yaşayacağı sıkıntılar gibi birçok konuyu değerlendirdik. Bu kapsamda alanında uzman, nitelikli avukatların bir telefon ile Ankara Barosu’na ulaşan engelli vatandaşın sorununun çözümü için anında o vatandaşın yanına gitmesidir. Orada hukuki nitelendirmenin yapılması ve ona en uygun hukuki yolun yine adli yardım kapsamında düzenlenerek, hayat geçirilmesini içeriyor” dedi.

"AVUKAT ARKADAŞLARIMIZ İŞARET DİLİ EĞİTİMİ DE ALDILAR"

Adalet Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Sağkan, şunları söyledi:

“Belediyeler ile işbirliği konusunu ciddi anlamda görüşüyoruz. Bu kapsamda çalıştay gerçekleştirdik. Sonucuna göre raporlar hazırlanıyor ve ihtiyaçlar belirleniyor. Tercüman ihtiyacı da dâhil olmak üzere hem bakanlıktan hem de belediyelerden bazı taleplerin olması gerekecek. Bunlar somutlaştırılıyor. Aynı zamanda avukat arkadaşlarımız işaret dili eğitimi de aldılar. Yakın zamanda proje daha detaylı olarak ortaya çıkarılacak. Atılım Üniversitesi’ne bizler açısından çok önemli olan projede çok ciddi destelerini sundukları için her şeyden önce bir vatandaş olarak çok teşekkür ediyorum.”

"HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN KATILIMLARI BİZLER AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ"

Engelli vatandaşların ilk olarak fiziksel anlamda sıkıntıları olduğunu dile getiren Sağkan, şöyle dedi:

“Alanında uzman farkındalık eğitimini almış avukatlara ihtiyaç var. Hem onlarla ilgili mevzuata hâkim hem de engelli hakları noktasında farkındalık eğitimi almış avukatlara ihtiyaç var. Ayrıca en büyük sıkıntılardan birisi işaret dili noktasında yani hukuk öyle bir şey ki, ufacık nüanslar bile işin sonucuna etki edebiliyor. Bu anlamda avukatın müvekkil ile iletişim kurma noktasında yaşayacağı sıkıntıların önüne geçmek açısından en azından belli bir oranda işaret dili eğitimi almış olmak gibi somut bir örnek verebilirim. Bunların hepsine çözüm önerileri geliştirdik. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin katılımları bizler açısından çok önemli. Avukatların gerekli eğitimleri almalarını da çok önemsiyoruz. Somut olarak Ankara özelinde bunu başlatacağız. Birçok baroya, bakanlıklara da bunun bir örnek proje olarak sunulup, Türkiye geneline de yaygınlaşması bizim açımızdan en çok önemsediğimiz konuların başında geliyor. Bizim açımızdan hedef, engelli bireylerin adalete erişimi noktasındaki engelleri ortadan kaldırmaktır.”

"HEM MESLEK HAYATLARINA HEM DE EĞİTİM SÜREÇLERİNE KATKISI OLACAK"

Engelli hakları konusunda bir süredir çalışma yaptıklarını belirten Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hukuk Klinikleri Koordinatörü Çiğdem Sever de, engellilerin bir yardım nesnesi olarak değil, hak öznesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve hak temelli yaklaşımın önemine değindi. Bu kapsamda adalete erişim sorununun engelli haklarının gelişiminde de engel olduğuna işaret eden Sever, kurdukları Hukuk Klinikleri ile öğrencilerin hukuku eğitim sırasında soyut bir kavram olarak ele almak değil, hukukun insani yönünü, sorunları ve onlarla baş etme yöntemlerini öğrenmeleri gerektiğini vurguladı. ‘Engellilerin Adalete Erişimi’ projesi kapsamında hukuk öğrencilerinin adli yardım sistemine doğrudan dâhil olacaklarını ifade eden Çiğdem Sever, “Aslında doğrudan doğruya konunun içine onları sokmaya çalışıyoruz. Sadece hocanın anlattıklarını dinlemelerini değil, yaparak öğrenmelerini istiyoruz. Bir yandan da insan haklarını içselleştirmelerini istiyoruz. Bu tür bir eğitim bir yandan ileride mesleklerinde yaşayabilecekleri sorunları azaltmak açısından, bir yandan da fakültedeki eğitime bakışları açısından fark yaratıyor. Hem meslek hayatlarına hem eğitim süreçlerine çok önemli bir katkısı olduğunu görüyorum” diye konuştu.

"ŞİMDİ ÖNERİLERİNİ MECLİS İLE PAYLAŞACAKLAR"

Hukuk Kliniklerinde her sınıfta en fazla 14 kişinin bulunduğunu söyleyen Çiğdem Sever, bu derslerde doğrudan ders anlatmadıklarını ve aktif yöntemler kullanıldığını kaydetti. Bu kapsamda sayısal olarak çok fazla öğrenci içermediklerini ifade eden Çiğdem Sever, şunları söyledi:

“Bu derslerde interaktif yöntemler kullanıyoruz, ders anlatmıyoruz. Dolayısıyla sayısal olarak çok fazla öğrenciyi içeremiyoruz. Geçtiğimiz dönem ‘Engelli Hakları Yasama Kliniği’ yaptık. Öğrenciler engelli haklarındaki sorunlar üzerine çalışıp, yasa önerileri yazdılar. Şimdi önerilerini meclis ile paylaşacaklar. Bu dönem de engelli başvurularında adli yardım sistemine öğrencilerimiz dâhil olacak. Klinikleri çeşitlendirmeye ve daha fazla öğrenciye ulaşmaya çalışıyoruz. Hedefimiz bir öğrencinin en az iki klinikte eğitim hayatı boyunca yer almış olmasıdır. Çünkü gerçekten sadece bilgi değil, aynı zamanda beceri aktarmak konusunda çok iyi bir araçtır. Öğrencileri özellikle araştırma yapmak, yazmak konusundaki becerilerinde çok ciddi bir artış oldu. Bu yöntemleri kullandığınız zaman çok net bir şekilde o bilginin oturduğunu görüyorsunuz."