'Gezi'de tekrar yargılama hukuka aykırıdır'

Hukukçular “Gezi Direnişi yargılandı, beraat etti. Tekrar yargılama hukuka aykırıdır” dedi.

'Gezi'de tekrar yargılama hukuka aykırıdır'

Gezi Direnişi’ne ilişkin önceki gün kabul edilen iddianamenin detayları belli olmaya başladı. Aralarında Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve Memet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 kişinin hakim karşısına çıkacakları tarih belli oldu. İlk duruşma, 24 Haziran’da Silivri’de yapılacak. Duruşmalar hafta boyunca sürecek.

İddianamede, bazı sanıkların “Mala zarar verme”, “Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması”, “İbadethane ve mezarlıklara zarar verme”, “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet”, “Nitelikli yağma” ve “Nitelikli yaralama” gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.

Davanın avukatlarından Evren İşler, sanıklardan Tayfun Kahraman ve hukukçu Turgut Kazan iddianameyi Birgün gazetesinden Mustafa Kömüş'e değerlendirdi.

ERBAKAN KARARINI ÖRNEK GÖSTERDİ

Erbakan kararını hatırlatan Turgut Kazan, “Gezi iddianamesi AİHM’nin Erbakan kararı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 7. protokol ışığında değerlendirmelidir. Erbakan kararında 4 yıl 5 ay sonra soruşturma açılması ihlal sayılmıştı. Gezi iddianamesinde suç tarihi için, 2014 öncesi deniliyor. Taksim Platformu davasında gösterilerin 10.07.2013 gününe kadar sürdüğü belirtilmişti. Demek ki, 4 yıl 7,5 ay sonra dava açılması, apaçık bir ihlaldir. Ayrıca, Gezi ana davası İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Orada, Taksim Platformu’nu oluşturanlar örgüt üyeliği ve yasadışı toplantı yapmakla suçlandı. Hepsi beraat etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kararı temyiz etmedi, kesinleşti ve dolayısıyla yeniden yargılama yapılamaz” dedi.

“KAÇ SANIK OLACAK TAHMİN EDEMİYORUZ”

Davanın avukatlarından Evren İşler ise “İddianame gezinin tarihini yeniden yazmaya çalışan, resmi tarih oluşturmaya çalışan bir iddianame. Gösterdiği temel şeylerden, bir tanesi bunun devamının geleceği. Dolayısıyla başka sanıklar da var ve devamı gelecek. Yaygınlığını ve kaç tane sanık olacağını tahmin edemiyoruz şu anda ama çok yaygın olacağını forumlara katılanlara kadar yayılacağını tahmin ediyoruz. Bu iddianame gerçekten toplumsal muhalefetin susturulma çabasını gösteriyor. Çünkü hükümeti devirmeye teşebbüs etmek gibi bir iddia var. Ama biliyoruz ki demokratik toplumlarda hükümet gitmek için vardır, gitmeye adaydır. Dolayısıyla bu kadar barışçıl bir muhalefetin, bu kadar barışçıl bir toplumsal tepkinin bu denli bir ağır ceza ile yargılanmaya çalışılması, ve tarihin değiştirilmeye çalışılması, demokratik toplum açısından kabul edilemez diye düşünüyorum” dedi.

‘TARİH YENİDEN YAZILMAYA ÇALIŞILIYOR’

Sanıklardan Tayfun Kahraman ise şu ifadeleri kullandı:

“İddianamenin içerisinde tutar bir taraf yok. Tamamen Gezi üzerinden karalama kampanyası yaratılmaya çalışılıyor. Ama burada üzerinize yüklenen suça baktığımızda çok yüksek cezalar istendiğini görüyoruz. Buna rağmen bir taraftan haklılığımızı böyle bir suçun ortada olmadığını bilmemize rağmen tabii ki kaygılanmıyor değiliz. Çünkü ortada Gezi gibi tamamen tüm renklerin bir arada kendini ifade edebildiği bir süreç var. Şu anda bu süreç tamamen karalanmaya ve gerçekleri silerek tarih yeniden yazılmaya çalışılıyor.”

Kahraman iddianameye ilişkin de şunları söyledi:

“Tamamen uluslararası bağlantılar kurgulanmış ama iddianamede görülüyor ki böyle bir ilişki kesinlikle yok. Osman Kavala’nın, benim Beyoğlu Belediye Başkan Adayı olmam üzerinden bir kampanya yürüttüğü söyleniyor aslında ama tam tersi esasında. İddianame incelendiğinde tam tersini söylüyor. Ortada bir örgüt yok. Bizler birer kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü mensubu olduğumuz ve onların yönetcileri olduğumuz için ordaydık. Onun haricinde bir örgüt çıkartmak da gerçekten boş bir çaba.”

Etiketler
Gezi davası