Çocuklar istismara karşı nasıl güçlendirilir?
Psikolog Banu Bülbül, “Çocuklar için koruyucu güçlendirici örgütlülükler kurmaya gayret göstermek önemli” dedi.
Çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri anne ve babaların akıllarına “Çocuğumu nasıl korurum” sorusunu getiriyor. Psikolog Banu Bülbül, “Çocuklar için koruyucu güçlendirici örgütlülükler kurmaya gayret göstermek önemli” dedi
Ebeveynler ve toplumun geniş kesimleri son zamanlarda sıklıkla karşılarına çıkan çocuğa yönelik cinsel istismar haberlerinin ardından pek çoğu iyice düşünülmemiş bir dizi tedbir sıralıyor. Oysa çocukları kamusal bir sorumluluk. Bu tür çabaların bilinçsizce olanları için çocuğun hayatı için önemli riskler taşıyor. Çocuğun üstün yararını gözeten bütüncül bir anlayışla atılmayan her adım oldukça eksik kalıyor. Yine de herkes neler yapılabileceğini, cinsel istismarı nasıl fark edeceğini ya da önlenebileceğini merak ediyor. Çocuklar İçin Hep Birlikte Oluşumu’ndan Psikolog Banu Bülbül ile çocukları hem cinsel saldırıdan korumanın olanakları hem de ailelerin neler yapılabileceğini konuştuk. Bülbül, “Çocuğun cinsel istismarını önlemek bir dizi nasihatle ilişkili değil çünkü çocukları istismardan korumak kamusal bir yükümlülük. Tek başına ailelerin sorumluluğuna bırakılamayacak bir konu olarak istismarla mücadele, çocukların omuzlarına da yüklenemez ” dedi.
ÇOCUKLARA SAHİDEN KULAK VERMEK…
Bülbül, ailelerin genel olarak çocuğa kulak veren bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini şu örneklerle anlattı: Çocuğumuzun kendi bedenini koruyabilmesi, rahatsız olduğu durumları reddedebilmesi ve hayır diyebilmesi çok önemli ancak bu yalnızca “şöyle olursa hayır de”, “böyle insanların yanına yaklaşma”, “yabancılara kapıyı açma” nasihatleri ile sağlanamaz.
Evde çocuğun, kendi beden bütünlüğüne saygı duyulduğunu görmesi, doydum dediğinde zorla yedirilmemesi, kıyafetlerini mümkün olduğunca kendi giymesi, bedeninin bizim tarafımızdan çekiştirilmemesi, aile bireylerinin birbirlerini rahatsız eden hareketler yapmaktan çekindiklerini, biri diğerini rahatsız ederse yüz ifadesinden anladığını, geri çekildiğini ve özür dilediğini görmesi gibi bir dizi sözle aktarılmayan ama çocuk için gözleme dayalı biçimde öğrenilen durum çok kıymetli.
Çocuklarımızın sözüne inanmak, o sözün peşine düşmek, onları desteklemek, üzüntü, korku, utanç gibi duygularını anlamak sorun yaşadıkları alanlarda destekleyici (onların yerine sorun çözücü değil) biçimde yanlarında olmak çok önemli.
Çocukların sorduğu sorulara uygun biçimde ve yaşa uygun cinsel eğitimin ailede ve ilkokuldan itibaren eğitim kurumlarında verilmesi de çok önemli. Bu nedenle “özel bölge” eğitimleri değil, cinsiyet eşitliğini temel alan yaklaşımlara kulak verilmeli.
‘ÇOCUK SUSMAZ NADİREN ANLATIR’
Bülbül, çocuklarla çalışan bir psikolog olarak, cinsel istismarın özel kimi izleri olduğunu şöyle ifade etti:
Yaşa uygun olmayan cinsel bilgi ve/veya ilgi… Oyunlarda yaşa uygun olmayan cinsel teşhirlerin yapılması (bilgi-beden-oyunlaştırma anlamında), ergenler için yetişkinlere (genellikle yetişkin erkeklere) yönelik yoğun korku ya da/ve de yoğun ilgi, merak, onların gündem ve duygularıyla yoğun uğraş
Gece uykularında bozulma, bazı yerlerden, durumlardan, kişilerden yoğun kaçınma, tekrarlayan oyunlar, rüyalar…
Ergenler için risk alma davranışları (ergen doğası gereği zarar verir tabii ama kendi bedenine zarar verme, karşısındakine karşı tekrarlanan fiziksel saldırı gibi), geçmeyen huzursuzluk duyguları gibi biçimlerde ifade ederler. Çocuklar susmaz aslında ama nadiren karşınıza geçip sözel olarak anlatırlar yaşadıklarını.
Bu tür değişiklikleri önemsemek, böylesi durumlarda uzmanlara danışmak, bildirimde bulunmak, hemen harekete geçmek çok önemli.