9 yılda ne değişti? Erdoğan'ın bile 'Hayırlı olsun' dediği AYM kararı

Yargı krizi sürerken, gazeteci Barış Pehlivan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2014'te 'hayırlı olsun' dediği AYM kararını anlattı.

9 yılda ne değişti? Erdoğan'ın bile 'Hayırlı olsun' dediği AYM kararı

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği kararını uygulamaması kamuoyunda ‘yargı darbesi’ olarak nitelendirilirken, cezaevindeki gazeteci Barış Pehlivan, Cumhuriyet'teki köşesinde, 2014 yılında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘bile’ “Hayırlı olsun” dediği kararı yazdı.

Pehlivan, Karl Marx’ın “Geçmiş karabasan gibi uzanıyor şimdinin üstüne...” sözünü hatırlatarak, geçmişte İstanbul Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon davası tutuklusu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında verdiği ‘hak ihlali’ kararını uygulamadığında yaşananları anlattı.

Pehlivan yazısında şunları söyledi:

“Yıl: 2014.

Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davası tutuklusu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yaptığı bireysel başvuruyu görüştü. Mahkeme, Başbuğ’un kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine hükmetti.

Aynı gün...

AKP’nin Fethullahçılarla savaşının kızıştığı günlerdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, özel yetkili mahkemeleri kaldıran yasayı onayladı. Herkes İlker Başbuğ’un ve diğer tutukluların tahliye olmasını bekliyordu.

Öyle ya, Başbakan Erdoğan bile “Hayırlı olsun dileklerimi özellikle ifade etmek isterim” demişti.

Lakin...

İstanbul Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir açıklama yaparak TBMM’nin kendilerini kapatamayacağını iddia etti. Yani bir anlamda meydan okudu.

Yetmedi... İlker Başbuğ dahil Ergenekon sanıklarının tahliye talebini reddetti. Mahkeme, sanıkların tutuklu değil AİHM ve Yargıtay Genel Kurulu kararına göre hükümlü statüsüne geçtiği için bu konuda yeniden bir karar verilmesinin mümkün olmadığını iddia etti.

Yetmedi... Kendisini halen yetkili gören özel yetkili mahkeme, tahliye taleplerini değerlendiren nöbetçi ağır ceza mahkemelerine dosya hakkında bilgi de vermedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise tahliye taleplerini değerlendiren nöbetçi mahkeme heyetlerine, UYAP’tan Ergenekon dava dosyasına erişim hakkı tanıdı. Böylelikle 13. Ağır Ceza dışındaki nöbetçi mahkemelere başvuran sanıkların talepleri hâkimlerce dosyalar yerine bilgisayarlar üzerinden dijital ortamda incelendi ve tahliye kararları bu şekilde verildi.

Hal böyle olunca AKP, “Neler oluyor?” demeye başladı. Adalet bakanından HSK daire başkanlarına kadar herkes AYM kararını tanımayan ağır ceza mahkemesini topa tuttu. Ağız birliği etmişlercesine “Yetki gaspı yapılıyor” dediler.

Yetmedi...

HSK 3. Dairesi, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Hasan Hüseyin Özese, üyeler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk hakkında soruşturma başlattı.

Sonrasını biliyorsunuz... 15 Temmuz oldu, Fethullahçıların devleti nasıl ele geçirdiği ancak anlaşıldı ama yine ders alınmadı.

Her şey ne kadar da benzer değil mi?

Gelin görün ki... Dün AYM’nin kararına “Hayırlı olsun” diye sahip çıkanlar, bugün Can Atalay için benzer karar alan AYM’yi kapatmayı konuşuyor. Nasıl da düşünemiyorlar, hedef aldıkları sadece muhaliflerini arada gülümseten bir oyuncak değil, kendilerinin de soluk borusu.”

Yazının tamamı için tıklayınız.

Etiketler
Can Atalay Anayasa Mahkemesi (AYM) Yargıtay 3. Dairesi Recep Tayyip Erdoğan AKP İlker Başbuğ