Özden Toker: Atatürk'ün gençlere vasiyetini 'sorgulayın'
Ufuk Üniversitesi Milli Mücadele’nin 100. Yılında İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’i ağırladı.
Ufuk Üniversitesi Milli Mücadele’nin 100. Yılında İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’i ağırladı.
“Cumhuriyet’i Anlamak: Özden Toker’in Gözünden Atatürk ve İsmet İnönü” başlıklı etkinlikte konuşan Toker, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet ettiğini hatırlatarak, gençlere bir diğer vasiyetinin merak etmeleri, sorgulamaları, okumaları, araştırmaları ve çok çalışmaları olduğunu söyledi.
ÖZDEN TOKER: ATATÜRK’ÜN GENÇLERE VASİYETİ ‘SORGULAYIN’
Ufuk Üniversitesi Milli Mücadele’nin 100. Yılında İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’i ağırladı.
Toker, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet ettiğini hatırlatarak, gençlere bir diğer vasiyetinin merak etmeleri, sorgulamaları, okumaları, araştırmaları ve çok çalışmaları olduğunu söyledi.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu tarafından Üniversitenin İncek Kampüsü’nde düzenlenen “Cumhuriyet’i Anlamak: Özden Toker’in Gözünden Atatürk ve İsmet İnönü” başlıklı etkinliğe Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Op.Dr. Orhan Girgin, Mütevelli Heyet Üyeleri, Ufuk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tevfik Tezcaner, Rektör Yardımcıları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof.Dr. Tezcaner, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının 19 Mayıs 1919 yılında başlattıkları Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin 100. yılına dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Başarıyla tamamlanmış bu görkemli mücadele sayesinde hür, bağımsız, demokratik, laik, çağdaş ve egemenliği millete ait olan bir cumhuriyete sahip olabildik. Kurulan bu cumhuriyetin mimarları elbette Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahraman silah arkadaşları ve Türk halkıdır.”
Özden Toker, Atatürk’ü çoğu zaman yakından görme imkanına sahip olduğuna belirterek, şunları kaydetti:
“Atatürk evimize çok sık gelirdi. Geldiğinde ise sadece kendi tanıdıkları değil, hangi konu konuşulacaksa o konuyu bilen insanlar masada yer alırdı. Yani masada sadece yemek yenmez aynı zamanda akademik konular görüşülür, memleketin sıkıntılarına çare bulmaya çalışırlardı. Bazı günler Ülkü’yü de getirirdi ve yemek saatinde bizi masaya çağırırdı. O masada, Atatürk’ün etrafındaki insanlara nasıl değer verdiğini, insanların dertlerine ve sıkıntılarına önem verdiğini görmüş oldum. Atatürk herkesin hayatına dokunmayı bilirdi, insanların özel hayatlarıyla alakadar olurdu. Atatürk, yemek toplantılarında ülkenin kalkınmasına yönelik konularda kimsenin sözünü kesmeden herkesin fikrini sonuna kadar dinler ve sonra kendi fikrini söylerdi. Yapılan tartışmalar sonunda karar verilir ve hatta bazen kararlar hiç de Atatürk’ün istediği şekilde olmazdı. Şimdi anlıyorum bizi neden o masaya oturttuğunu, ben bugün sizlere bütün anları anlatayım diye.”
Atatürk’ün merak eden ve sorgulayan bir neslin yetişmesi yönündeki arzusunu dile getiren Toker, kendilerine her zaman bakmak ile görmek, duymak ile dinlemek arasındaki farkı anlattığını, çalışmanın ve araştırmanın önemini vurguladığını söyledi.
“Cumhuriyet’in kurucuları olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün 100 yıl sonrası için beklentileri ve hayalleri nelerdi?” şeklinde yöneltilen soruyu Toker şöyle yanıtladı:
“Atatürk, gençliğe vazifesini söylüyor ve Cumhuriyeti gençliğe emanet ediyor. İnanıyor ki gençlik iyice okuyacak ve kendine her söylenene inanmayarak sorgulayacak. Ancak doğruya ulaştığında kimseyi kırmadan ve kavga etmeden kendi doğrularını müdafaa edecek. İşte Atatürk’ün siz gençlerevasiyeti buydu.”