Cumartesi Anneleri'ne Lübnan, İran ve Rusya desteği
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin önünde bir araya gelerek "Kayıplarımız nerede?" diye soran Cumartesi Anneleri, bir kez daha polis engeliyle karşılaştı.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 738. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri'nin bu haftaki eyleminde dünyanın bir çok ülkesinden gelen kayıp yakınları da vardı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin önünde bir araya gelerek "Kayıplarımız nerede?" diye soran Cumartesi Anneleri, bir kez daha polis engeliyle karşılaştı.
Eyleme gelenler, üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giydi, kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfil taşıdı.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ve Oya Ersoy, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, Lübnan, İran, Kıbrıs ve Rusya’da kayıplar mücadelesi yürüten kurumlar, kayıp yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.
17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftasında buluşan Cumartesi anneleri 1994 yılında gözaltında kaybedilen Ahmet Tekin’in için adalet istedi.
Lübnan, İran, Kıbrıs ve Rusya’da kayıplar mücadelesi yürüten kurum temsilcileri de, “Biz burada söz veriyoruz nereye gidersek gidelim sesimizin yankısı olacağız” dedi.
Basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. 738. hafta buluşmalarını Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası içinde gerçekleştirdiklerini söyleyen Tepe, “Devlet gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul edinceye kadar, gözaltında kaybedilen insanlarımızın bulundukları yerler tespit edilinceye kadar, onlardan kalanlar ailelerine gereken saygıyla iade edilinceye kadar, bu suçun tüm aktörleri adil bir yargılama sonucunda cezalandırılıncaya kadar mücadele etme kararlılığımızı tekrarlıyoruz.
Gözaltında kaybetme fiilinin insanlığa karşı işlenen suç olarak düzenlenmesine, önlenmesine ve cezalandırılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılsın. Bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin. Türkiye, imzalamaktan kaçındığı, Birleşmiş Milletler tarafindan hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi imzalasın, onaylasın ve uygulasın” diye konuştu.