Sosyal medyada fenomen olan 'gıda dedektifi' konuştu
Ürik asidi yüksek çıkınca şekerli ve pakette satılan gıdaları yemekten vazgeçen endişeli ve meraklı bir baba, “Ne yediğimizi biliyor muyuz?” sorusundan hareketle ‘gıda dedektifi’ oldu.
İnternette oluşturduğu grupla yediğimiz gıdaların peşine düştü. 300 bini aşkın takipçisiyle birlikte gıdaların besin değerleri, saklanma şartları, son kullanma tarihlerinin izini sürüyor
“Türkiye’ye ithal edilen bebek mamalarında salmonella bakterisi var mı?”, “Marketlerde satılan hazır gıdalar ne kadar sağlıklı?”, “Her ürünün arkasında bulunan içerikler kutucuğundaki bilgilerin anlamı ne?”, “Yediğimiz bu sözde çiftlik yumurtaları nereden geliyor?”... Instagram’daki “Gıda Dedektifi” isimli sayfa, her gün çeşitli paylaşımlarla bu soruları soruyor, daha fazlasını cevaplıyor. 300 bini aşkın takipçisi olan sayfanın arkasında sanıldığı gibi gıda mühendisleri ya da diyetisyenler değil endişeli ve meraklı bir baba var.
Instagram’daki “Gıda Dedektifi” sayfasının yaratıcısı iki çocuk babası Musa Özsoy, kendi hastalığına çare bulmak için yola çıkarak, sağlıksız ve hazır gıdalarının peşine düşmüş. Gazete Habertürk'ten İrem Koca'ya konuşan Özsoy, Instagram hesabının amacını anlatırken “İnsanlara ne yemeleri gerektiğini söylemek ya da reklam yaparak para kazanmanın peşinde değiliz. Sadece ‘Ne yediğimizi biliyor muyuz’ sorusunu sordurmak istiyoruz” diyor.
35 yaşındaki Şehir Plancısı Özsoy, 2017’de yakalandığı rahatsızlığa bir çare bulmak için arayışa girdi. Sorunun yediklerinden kaynaklandığını fark etmesiyle “gıda dedektifi” macerası başladı. Özsoy o süreci, şöyle anlatıyor: “Tırnaklarımda bir sorun vardı. Sedef denildi. Çok doktor gezdim, geçmedi. Bir doktorun yaptırdığı test sonucunda ürik asidin yüksek olduğu anlaşıldı. Nedenini araştırdım. Sonuç paketli gıdalara ve mısır şurubuna işaret etti. Kola ve gofretteki şekeri fark ettim. Paketli, şekerli gıdaları tüketmeyi bıraktım. 2 hafta içinde rahatsızlığım ortadan kalktı. ‘Gıda Dedektifi’ projesi de Mart 2017’de böyle başladı. Eşimle çocuklarımızı yetiştirirken de markette satılan hazır gıdaların içeriğine dikkat ettik. Şekeri hayatımızdan çıkardıktan sonra yaşadığımız olumlu değişimleri insanlara aktarmak için bu hesabı kurduk”
“Gıda Dedektifi sayfasında şekerli gıdaların zararlarından, marketlerdeki hijyen ihlallerine, gıdaların içeriklerine kadar pek çok konuya yer veriliyor.
‘500’DEN FAZLA ÜRÜNÜ MARKETTE İNCELEDİK’
“Kendi kendimize araştırıp, bu konuları bizler gibi sıradan insanların anlayabileceği bir dilde, 300 karaktere sığdırarak derledik” diyen Özsoy, takipçilerin desteklerinin çok büyük olduğunu söylüyor: “Yüzde 85’i kadın. Tanzanya’dan bile takipçimiz var. Bize ücretsiz gönderilen ürünleri hikâye kısmında anket yaparak paylaşıyoruz. Haftada 10 milyona yakın görünürlüğümüz var. 500’den fazla ürünü markette bizzat inceledik. İncelemeler, hazır gıdaların etiket verilerine ve resmi içerik beyanlarına dayanıyor. Marketlerde doğal diye sunulan gıdaların kaynağını araştırıyor, besin değerlerini ortaya koyuyoruz. Gıda mühendislerinden tepki alıyoruz ama bizim yaptığımız tüketici seviyesinde bilinç geliştirmek.”
YANITSIZ SORULAR
“Hiçbir markayı ya da bakanlığı hedef alarak paylaşım yapmıyoruz” diyen Özsoy, son birkaç aydır takibinde bulunan ve kamuoyunca da bilinen olaylar hakkında yetkililerden herhangi bir dönüş alamadıklarını söyledi. Özsoy’un ilgililere ulaşıp da yanıt istediği sorunlardan en önemlileri şunlar:
- Brezilya’dan gelen Panama bandıralı Nada gemisindeki 25 bin sığırın Türkiye’ye kötü koşullarda getirildiği iddia edildi. “Ucuz et” olarak satılacağı belirtilen sığırlar, 17 günde Türkiye’ye ulaştı. Bu sığırlar karaya ulaştıktan sonra ne yapıldı?
- Tokat’ta Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Öğrenci Yurdu’nda geçtiğimiz aylarda 285 öğrenci, gıda zehirlenmesi sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Sorulara “Konu savcılığa aktarılmıştır” cevabı verildi.
- Fransa’da üretilen ve 83 ülkeye satıldığı ortaya çıkan bebek mamaları hakkında “salmonella bakterisi içerdiği” gerekçesiyle toplatılma kararı verildi. 83 ülke arasında olan Türkiye, bu mamalara ne olduğu konusunda açık bir bilgi vermedi.
ONLAR İLETTİ ÜRETİCİ UYARDI
Gıda dedektifi, son kullanma tarihi geçmiş, elverişsiz koşullarda satılan ve benzeri olumsuzluklar için gerek vatandaşlardan gerekse marketlerden olumlu dönüşler almış. İşte Özsoy’un ağzından onlardan bazıları:
- Soğuk zincirde tutulması gereken yoğurt, peynir ve işlenmiş et gibi ürünlerin kasa yanlarında satıldığı görüldü. İletişime geçilen market ve üreticilerden olumlu dönüşler alındı.
- Mudanya’da bir markette açıkta satılan yoğurtlarla ilgili bilgi gönderilen firma, “Uyarı yapılmıştır” şeklinde dönüş yaptı. Market de gerekli düzeltmenin yapılacağı bilgisini verdi. Takipçiler, durumun düzeltildiğini bildirdi.
- Güngören’de bir markette açıkta satılan yoğurtlarla ilgili üretici firma, “Durumun düzeltilmesi adına görüşme sağladık” şeklinde dönüş yapıldı.
- İçerenköy’deki bir marketten alınan sütün bir sonraki günün tarihini taşıdığı görülünce üretici firmaya bilgi verildi. Firma, “Tarih yazım hatasıyla satışa gönderilmiş az sayıdaki paket geri çekilmiştir” diye dönüş yaptı.