KYK, öğrencileri tarikat yurtlarına mahkum etti!

Birçok üniversitede sınavlar bitti, yıl sonu tatili başlarken, yeni üniversitelileri belirleyecek olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na da (YKS) sayılı günler kaldı.

İstanbul başta olmak üzere büyükşehirleri tercih edecek birçok öğrenciler ciddi bir barınma sorunu beklerken, ülke genelindeki 200’ü bulan üniversitede öğrenim gören 7,5 milyonu aşkın öğrencinin sadece 700 bini devlet yurtlarında barınabiliyor.

Birgün'den Diren Kur''un haberine göre; KYK yurtları, hem uygun ücretli olması hem de güvenli olması nedeniyle öğrenciler tarafından tercih edilse de kapasite yetersizliği nedeniyle birçok öğrenci tarikat ve özel yurtlara mahkûm kalıyor.

Her 10 öğrenciden birinin kalabildiği Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalanlar birçok sıkıntıyla karşı karşıya.

İstanbul’daki yurtlarda kalan öğrenciler, yurt kontenjanlarının yetersizliği ve yurtların yeterli donanıma sahip olmamasından şikâyetçi. Malisa Rogova, Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okuyor.

Kaldığı devlet yurdundan bir sene önce ayrılmış. Yaşadığı sorunlara öncelikle odaların dar olması örneğini veren Rogova, odada kişisel olarak çok küçük bir alana sahip olduklarını ve o dar alanda altı kişinin yaşamasının çok zor olduğunu ifade ediyor. “Kendimize ait özel yaşam alanımız yoktu” diyen Rogova, ayrıca kantin fiyatlarının devlet yurtlarında pahalı olduğunu söylüyor.

YURDA İLK GELDİĞİM SENE ZORLANMIŞTIM

Simge Pelitli, İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Kendisi devlet yurduna ilk geldiği sene ranzalarda merdivenlerin bulunmadığını ifade ederken “Aynı zamanda odamızda priz de yoktu” diyerek kaldığı devlet yurdundaki ilk senesinin birtakım zorluklarla geçtiğini dile getiriyor.

YURDUMDA YANGIN MERDİVENİ YOK

Simge Cengiz, İstanbul Üniversitesi Adalet Bölümü’nden. Devlet yurtlarında yurda akşam giriş saatinin on bir olmasının kendisi ve arkadaşları için sorun yarattığını dile getiren Cengiz, “Arkadaşlarımla dışarıya çıktığımızda giriş saatinden dolayı erken dönmek zorunda kalıyoruz ve bu duruma hiçbir tolerans gösterilmiyor oluşu da benim için bir problemdi” diyerek bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguluyor.

Cengiz, yurtta yangın merdivenlerinin olmadığını ve kendilerini bu konuda güvende hissetmediklerini söylüyor.

ODAMDA ÇALIŞMA MASASI BULUNMUYOR

Naciye Altun, İstanbul Üniversitesi Ebelik Bölümü’nde okuyor. Kaldığı devlet yurdunda odaların küçük olmasından şikâyetçi olan Altun, “Odamda ders çalışmak için bir alanım yok ve bu durum yurdumdaki diğer öğrenciler ile ortak sorunlarımız arasında” diyerek bu problemin özellikle sınav dönemlerinde öğrencileri zorladığını dile getiriyor.

Yurtta bulunan etüt odalarının küçük olduğuna da değinen Altun, kapasitesi yeterli olmayan bu çalışma odalarının öğrencilerin yaşadığı diğer sorunlar arasında olduğunu söylüyor.

Ayrıca yurtta aynı çeşit yemeklerin olduğunu vurgulayan Altun, yemek çeşitliliğinin artırılması gerektiğini ifade ediyor.