AKP’li Yüreğir Belediyesi’nden ‘cenaze aracında uyuşturucu’ savunması: İnsan beşer, şaşar
AKP'li Yüreğir Belediyesi'ne ait cenaze aracındaki dört tabutun içinde uyuşturucu madde yakalanmıştı. Şüpheli şoförün 2009’dan bu yana Belediye’de çalıştığı ifade edildi. Yüreğir Belediyesi Basın Yayın Müdürü Belde Süda, “İnsan beşer, şaşar; kendisi ile ilgili bir durum yani” dedi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 3 Şubat 2022'de hazırladığı iddianamede, narkotik polisinin 21 Kasım 2021'de düzenlediği operasyonla ilgili detaylar yer almış ve AKP'li Yüreğir Belediyesi'ne ait cenaze aracındaki dört tabutun içinde net 5 kilo 810 gram esrar geçirildiği ortaya çıkmıştı.
ŞÜPHELİ 2009’DAN BERİ BELEDİYEDE ÇALIŞIYOR
Gerçek Gündem’e konuşan Yüreğir Belediyesi Basın Yayın Müdürü Belde Süda, şüpheli şoförün 2009’dan bu yana Belediye’de çalıştığını belirterek, konunun kurumu ilgilendirmediğini ifade etti: “Bu olay tam bir yıl önce, 21 Kasım’da gerçekleşmişti. Personel belediyemizde 2009’dan beri çalışıyordu. Böyle bir olayın yaşanması tabi ki üzücü ama bu ne kadar kurumumuzu şey yapar… Bu olay şey yapıldığı an gerekli hukuki süreci başlattık. Hemen akabinde iş akdi sona erdi. Davada davacı konumundayız.” (Konuşulduğu gibi aktardık)
29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde, Belediye Başkanlık seçimini AKP’den Mahmut Çelikcan kazanmıştı. Dolayısıyla şüphelinin işe girdiği dönemde de yine AKP’li Belediye yönetimdeydi.
“BELEDİYE’YLE ALAKASI OLMAYAN BİR DURUM”
Süda’ya cenaze araçlarının çalışma sistemini, çalışanla ilgili durumun nasıl fark edilmediğini, suça ilişkin tek kişi olup olmadığını sorduğumuzda ise yanıtı şöyle oldu:
“Bunların hepsi dava sürecinde mahkemede anlatılan, sunulan şeyler. Belediye olarak zaten biz personeli işten çıkarmasak, hala devam etse bizden yana şey olabilir. Dava hakkında bilgi vermem şey olmaz.”
“Biz Yüreğir’deki gençler için bir sürü şey yapıyoruz. Sırf onları kötü alışkanlıklardan vesaire bir nebze çekip, alabilmek için. Yüzme havuzları yaptık, spor tesisleri, halı sahalar vesaire… Kentsel dönüşümü burada başlattık. Belediye’nin buradaki şeyi çok net ve açık zaten. İnsan beşer şaşar, kendisi ile ilgili bir durum yani. Belediye’yle hiçbir alakası olmayan bir durum zaten.”
Gerçek Gündem olarak Yüreğir Belediyesi'ni Pazar günü aramıştık. Telefona çıkan operatör, pazar günü olması sebebiyle ilkin pazartesi günü aramamızı rica etmişti.
Belediyeye bağlı cenaze aracında yakalanan uyuşturucu madde ile ilgili aradığımızı, belediyenin yanıt verme zorunluluğu olduğunu ve töhmet altında kalacağını belirttiğimizde ise basın biriminin numarasını bizimle paylaşmak ulaşmak üzere "müdürüm" dediği kişiyi aramıştı.
Bu esnalarda beklemeye alınmamış, aralarındaki diyalogu duyabiliyorduk. Müdür, "Öyle bir şey yok deyin, öyle bir şey olmadığını söyleyin" şeklinde direktif vererek basın biriminin numarasının paylaşılmamasını söylemişti.
Basın Yayın Müdürü Süda konu ile ilgili şunları söyledi:
“Pazar günü olduğu için biz hiçbirimiz çalışmıyoruz. Müdür beyin belki haberi yoktu. Ben Basın Yayın Müdürüyüm. Bir şekilde benim bundan haberim oldu. Kendisinin haberi olmamış olabilir. Çok da şey bir olay değil. Bu şekil bizim hedef gösterilmemiz zaten hani şey. Bu konuda hukuki bir süreç başlatacağız zaten.”
İDDİANAMEDE HANGİ DEĞERLENDİRMELER VAR?
Yaşananlar, ANKA'dan Sinan Tartanoğlu'nun haberiyle kamuoyunda yankı bulmuştu. Buna göre iddianamede, şoför hakkında şu ifadeler kullanılıyordu:
"Şüphelinin yakalanış şekli, alınan istihbari bilgi ve bu bilgi ile uyumlu olarak şüphelinin içerisinde bulunduğu 01 ADT 406 plakalı cenaze aracında net 5 bin 810 gram esrar maddesi ele geçirilmesi, yine şüphelinin ikametinde yapılan aramada net 210 gram esrar maddesi ele geçirilmesi, ele geçirilen maddenin kişisel kullanım sınırının çok üzerinde olması ve şüphelinin kan ve idrar örneklerinde esrar maddesi çıkmaması göz önüne alındığında; şüphelinin suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik hayatın olağan akışına uygun olmayan savunmasına itibar edilmediği…
Şüphelinin, kaynağı tespit edilemeyen yerden temin ettiği uyuşturucu maddeleri, ticari araç ile bir yenden bir yere sevk etmek ve ikametinde bulundurmak suretiyle üzerine atılı ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama’ suçunu işlediği hususunda kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunduğu anlaşılmakla…"
Kaynak: Gerçek Gündem