Ankara Kulisleri Bunu Konuşuyor! AKP'nin Kapıları Davutoğlu'na Açık mı, Kapalı mı?
Gelecek Partisi'nden istifası sonrası ortak grup kurdukları Saadet Partisi'nin düşmesine neden olan Mustafa Nedim Yamalı, dün AKP'ye katıldı. Yamalı'ya rozetini Cumhurbaşkanı Erdoğan taktı. Yamalı, bir süredir gündemde olan "Davutoğlu, AKP'ye katılır mı?" sorusuna yanıt verirken Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan, AKP kaynaklarından dikkat çeken bir Davutoğlu kulisi aktardı. İşte Ankara'nın gündemini ısıtacak o kulis...
Gelecek Partisi Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı, bugün sosyal medya hesabından Gelecek Partisi'nden istifa ettiğini duyurmuştu. Yamalı'nın istifası akılları karıştırmıştı. TBMM Başkanlığı'na ulaşan istifa dilekçesinde Yamalı'nın Gelecek Partisi'nin ortak grup kurduğu Saadet Partisi'nden de istifa ettiği görülmüştü. Böylelikle Saadet Partisi grubu resmi olarak düşmüş oldu. Bunun üzerine Yamalı'nın AKP'ye geçeceği iddia edilmişti.
YAMALI, DAVUTOĞLU SORUSUNU CEVAPLADI
İddialar doğru çıktı ve dün AKP grup toplantısına katılan Yamalı'ya rozetini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taktı. Grup toplantısı öncesi gazetecilere konuşan Yamalı, "Muhafazakar camiada birbirine yakın siyasi oluşumların ve damarların bir arada olması gerekiyor. O yüzden tekrar bu saflarda mücadeleye devam edeceğiz" demişti.
Yamalı'dan dikkat çeken bir çıkış daha geldi. Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan'ın "Ahmet Davutoğlu, AKP'ye katılır mı?" sorusuna Yamalı, "Bu konuda yorum yapmak istemiyorum" diye yanıt verdi.
Sinan Burhan AKP kaynaklarından aldığı kulis bilgiyi paylaşarak, "Davutoğlu‘na kapılar kapalı" yorumunda bulundu.
DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?
Ruh bakımından ‘AKP’den hiç kopmadığını’ söylediği açıklamaları siyaset gündemine bomba gibi düşen Davutoğlu, şunları söylemişti:
"Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Herkese el uzatıyorum, muhalefetiyle, iktidarıyla. Kim bizimle görüşmek isterse kapımız açık. Kitlelerse o kitlelerin parçasıyım, kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim."
Davutoğlu, Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesine ilişkin yaptığı açıklamasının devamında "Görevim olmasa da doğru politikalara ben 'doğru politika' derim. Onun için hem Suriye halkını hem de Suriye halkının arkasında duran devletimizi, hükümetimizi, Cumhurbaşkanımızı, Dışişleri Bakanımızı, bütün kurumlarımızı tebrik ediyorum. Olması gereken buydu" demişti.
Davutoğlu'nun bu açıklamalarının eski AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Mücahit Birinci'nin Davutoğlu ve AKP’den ayrılan isimlerin yeniden partide siyaset yapılabilmesinin önünün açılması gerektiğini söylemesi üzerine gelmesi dikkatlerden kaçmamıştı. Davutoğlu'nun açıklamaları 'AKP'ye dönüş sinyali' olarak yorumlanmıştı.
AKP'Lİ BİRİNCİ'DEN ÇAĞRI GELMİŞTİ
Siyaset arenasındaki bu tartışma devam ederken Birinci'den bir çağrı daha gelmişti. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Birinci, Davutoğlu ve Akşener'e AKP'ye katılma çağrısı yapmıştı. Birinci'nin ifadeleri şu şekilde:
"Sayın Ahmet Davutoğlu, kanaatimce bu partinin öz evladıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan doğal ve daimi lideridir. Büyük Liderdir. Sayın Davutoğlu'nun yapması gereken çok müşkül değildir. Hızlı bir şekilde, kül olarak AK Parti'ye geçmeli, birikimi ve tecrübeleri ile istikamete faydalı olmalı ve çalışmaya başlamalıdır.
Bundan sonra da bizler: Kusurları örten, Hataları unutan, Geçmişe sünger çeken, Sadece geleceğe bakan, Büyük Lider'in üzerinden yük alan, Ona dünya arenasında destek veren, Onun gücüne güç katanlar olmamız gerekiyor. Unutmayın, daha önce AK Partimizin dışında kalan, muhalif olan, başka partilerin mensupları, farklı ideolojilerdeki çok önemli isimler, partimizin çatısı altında çok büyük işler başarmış, yük almış, can siperane çalışmış ve çalışmaya devam etmektedirler.
Kısa süreli bir ayrılık, her ailede imkan dahilindedir. Aile buradaysa, evlatlar dışarda olmaz, olamaz. Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dünya karşımızdayken, bizim ailemize, evimize destek olmamız, birlik olmamız, beşer planında üzerimize “vaciptir”.
Bu sebeplerle, Sayın Ahmet Davutoğlu, çok hızlı hareket etmeli, kişisel analizler ve geçmiş sorgulamalarla vakit kaybetmeden yuvasına dönmelidir.
Son olarak da şunu ifade ediyorum. Hemen sonrasında, Sayın Akşener'in de, bu birliktelikte, bu çınarın altında yer alması, gönülleri samimi insanların beklentisidir.
Jeopolitik gerekleri görüp, Büyük Liderin ve Sayın Devlet Bahçeli'nin "iç cephe" vurgusunun gereğini ifa etmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmak, bizim için bir mecburi bir vazifedir. Vakit tefrika değil, birleşme vaktidir. Vesselam."
Kaynak: Millet Haber Ajansı