Anucurlar Suç Örgütü Davası: Kahvehaneyi Nasıl Taradıklarını Detaylarıyla Anlattı
Polis memuru Hakan Telli’nin Anucurlar suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda öldürülmesine yönelik açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Savunmasını yapan Serhat Anucur, hasım olduklarını söylediği Gündoğmuş ve Kuzucu gruplarına karşı düzenlediği kahvehane saldırısını detaylarıyla anlattı. Anucur, silah ticareti iddialarına ilişkin “Ben silah alacak birini bulamıyordum. Akrabalarımın sattığını bilseydim onlardan alırdım” dedi. Ara kararda sanıklardan biri tahliye edildi.
TUĞBA ÖZER - GERÇEK GÜNDEM
İstanbul Kağıthane, Hamidiye Mahallesi'nde, 25 Ağustos 2023'te uyuşturucu ticareti yapılan bir adrese operasyon düzenleyen polis ekiplerine, adresteki şüpheliler tarafından ateş açıldı. Açılan ateşte polis memurlarından Hakan Telli yaşamını yitirirken, A.Y.S ise yaralandı. Çıkan çatışmada şüphelilerden Diyar Anucur öldürülürken, 3 kişi ise yakalandı.
Anucurlar isimli silahlı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, içerisinde uyuşturucu madde üretimi yaptıkları adrese yönelik gerçekleşen operasyonda, polis memuru Hakan Telli’nin yaşamını yitirmesine yönelik 51 şüpheli hakkında dava açıldı.
“Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Bir Kişiyi Öldürmeye Teşebbüs, Kasten Öldürme, Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Bir Kişiyi Öldürme, İzinsiz Olarak Ateşli Silah ve Mermileri Ülkeye Sokma İmal Etme Nakletme Satma, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” suçlarından yargılanan 30’u tutuklu, 3'ü firar olmak üzere 51 sanıklı dava bugün İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
'GÜNDOĞMUŞ VE KUZUCU İLE HASIMLIĞIMIZ VAR'
Anucurlar olarak bilinen silahlı suç örgütünün yöneticilerinden olmakla suçlanan Serhat Anucur, savunmasına, zemin kaplama gibi inşaat işleri ve hayvancılık ile uğraştığını belirterek “Geçimimi bunlardan kazanırdım. Aylık gelirim 10-40 bin arasında değişiyor. 34 yaşında askerliğini yapmış bir insanım bugüne kadar belli suçlar işlemiş olabilirim ama polise karşı işlenmiş bir suçum hiç olmadı. Biz 8 kardeşiz. Sinan, Ozan ve İnan Anucur amcamın oğludur. Diyar ve Burak Anucur yeğenimdir” diyerek başladı.
Anucur savunmasının devamında ise şunları kaydetti:
“Uğurcan Gündoğmuş ve Murat Kuzucu ile hasımlığımız var. Aynı mahallenin çocuğuyuz. 2020 yıllarında aramızda kavga oldu parkta otururken. Onlar bizi ezmeye çalıştı. Yanlarına birilerini aldılar kendilerini farklı görmeye başladılar. Uğurcan, Gültepe’de yanlışlıkla birini öldürdü. Sonra Kağıthane’den gitti ama bizi rahat bırakmadı. Birileri aracılığıyla bana karşı birkaç ateşli saldırıda bulundu. O dönem canlı yayın yapmayı severdi ve yayın açıp bunları anlatıyordu. Düzenli gittiğim berberi kurşunlattı. Hamidiye mahallesinde benim alışveriş yaptığım Samet diye bir tütüncü vardır. Uğurcan’ın adamları orayı da uzun namlularla taradı. 2022 yılının sonlarında Yakuplu’da bulunan West marina isimli bir mekana gittik. O gün aracımızı arkadan bir motor takip etti. Öndeki başka bir araçtan ateş edilmeye başlandı. Bizde de silah vardı, havaya ateş ettik. O gün bir arkadaşımız kolundan yaralandı biz de arabayı bırakıp gittik. Bu saldırıyı Doğukan’ın yaptığını değerlendirdik. 2022 yılında bana bunların Gültepe’de takıldığı bir kahve olduğu bilgisi geldi. Bir araba kiraladım ve sahte plaka aldım. Bu kahveyi taramayı kafama koydum. Uzun namlulu bir silah temin ettim. O gün BMW markalı bir araçtan bize ateş açıldı. Biz de hazırlıklı olduğumuz için karşılık verdik. Ben o gün polise teslim oldum ve o günden beri tutukluyum.”
'AKRABALARIMIN SİLAH SATTIĞINI BİLSEM ONLARDAN ALIRDIM'
Hakimin, “İnan, Sinan, Ozan Anucur olarak siz hep birlikte mi hareket edersiniz” sorusu üzerine, “Bizim ne iş ortaklığımız oldu ne de birlikte hareket ederiz. Ben uyuşturucu ticareti yapmadım, onlarda da görmedim. Rahmetli (inan Anucur) pasaport işiyle uğraşıyordu. Zaten onun cezasını da çekti. Ben de kumar oynatma gibi suçlardan cezamı çektim” dedi.
Anucur, yine hakimin sorduğu, “AK-47 alacak parayı nerden buldun” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Çağlayan’da birinden aldım. Uyuşturucu geçmişte çok kullanırdım. Diğer akrabalarının uyuşturucu ticareti yaptığını bilmiyordum. İçtiklerini gördüm ama sattıklarını görmedim. Akrabalarımın silah ticareti yaptığını bilmiyordum. Ben silah alacak birini bulamıyordum. Akrabalarımın sattığını bilseydim onlardan alırdım.”
Sanık Serhat Anucur’un avukatı Av. Turan Altun ise, dosyada müşteki olan ve olay günü yaralanan polis memuru A.Y. Ç.'nin Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde suç örgütü üyeliği ve nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla sanık olarak yargılandığını beyan etti.
'GÖZALTINDA YEDİĞİ DAYAK YÜZÜNDEN GÖZÜNÜ KAYBETTİ' İDDİASI
Ozan Anacur’un para gönderdiği iddiasıyla yargılanan sanık Furkan Korkusuz ise gözaltında karakolda kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi. Korkusuz, “Abim Aziz Korkusuz dava konusu olaydan önce mahalleden arkadaşı olan Ersin Aydar’ın bir alacağını tahsis etmek üzere Ersin’in yanında gitmişti. Ödeme alacakken karşı taraf tuzak kuruyor ve çapraz ateşe tutuyorlar. Abim de bu olayda başından vuruyor. Abim vurulduktan 2 gün sonra bu dosyadan tutuklandı. Gözaltına alındığında başından yaralanmış olmasına rağmen darp edildi ve şu an tek gözünü kaybetmiş durumda” iddialarını dile getirdi.
'EROİNE ATAŞEHİR’DE KOLAYCA ULAŞILIYOR'
Davada yargılanan Okşan Ünlü ise uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirterek, “Ben sanıklardan sadece erkek arkadaşım Emre Oral’ı ve Burak Altundal’ı tanırım. Vatan Emniyet’te 3-4 tane kadın polis ardından da erkek polisler tarafından evrile çevrile dövüldük. Ben polis baskını yapıldığı gün Burak Altundal’ın evinde misafirdim. Evde bulunan uyuşturucudan haberim yoktu, iddianameden öğrendim” diye konuştu.
Eroin bağımlısı olduğunu söyleyen Ünlü, hakimin ‘nereden temin ediyorsun’ sorusu üzerine, “Eroin, Ataşehir’deki Ferhatpaşa mahallesinde bir çok kişiden kolay olarak alınabiliyor” yanıtını verdi.
BİR SANIĞA TAHLİYE
Ara kararını açıklayan mahkeme sanıklardan Okşan Ünlü’nün tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluklarının devamına karar verildi.
SEGBİS’te yaşanan sorun nedeniyle tüm sanıkların ifadesi duruşmada tamamlanamadı. Bu nedenle mahkeme, savunmalarını yapamayan İstanbul dışındaki sanıkların duruşma salonuna getirilmesine karar verildi.
146’ŞAR YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Ozan Anucur, Sinan Anucur, Serhat Anucur ve Yılmaz Burak'ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma’, ‘resmi belgede sahtecilik’, 4 kişiye karşı ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘mala zarar verme’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’, suçlarından ayrı ayrı 107'şer yıl 4'er aydan 146'şar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, 47 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘parada sahtecilik’, ‘suç delillerini yok etme’, ‘mala zarar verme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması’ suçlarından ayrı ayrı 5'er yıldan 97'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Kaynak: Gerçek Gündem