Avrupa Parlamentosu, AKP'nin AB hayallerine 'limon sıktı': Adalet Bakanı, olmayan 'reform'dan dem vurdu
AP Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye hakkındaki 2022 raporunu onayladı ve şu anki şartlarda Türkiye ile AB arasında müzakerelere başlamanın mümkün olmadığı belirtildi. Adalet Bakanı Tunç ise, yaptığı açıklamada 'reform'dan bahsetti. Ancak, Türkiye AB'ye verdiği hiçbir kritik sözü tutmadı...
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarken, bugünlerde Türkiye’de de Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik sevdası yeniden alevlendi.
Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğini Meclis’e getirme kararının ardından, İsveç’ten de Türkiye’nin AB üyeliğine destek ‘sözü’ aldı.
AVRUPA “MÜZAKERELERİN DEVAMI MÜMKÜN DEĞİL” GÖRÜŞÜNDE
AB tartışmaları yine gündeme otururken, Avrupa Parlamentosu’ndan (AP) aksi yönde bir karar çıktı.
AP Dış İlişkiler Komitesi dün yaptığı oylamada, Türkiye ile ilgili hazırlanan rapor kabul edildi.
Rapor aleyhte oy kullanılmadan kabul edilirken, şu anki şartlarda Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin yeniden başlayamayacağı belirtildi.
ADALET BAKANI TUNÇ’TAN İTİRAZ: TÜRKİYE’DE REFORM ÇALIŞMASI VARMIŞ…
Raporun AP Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilmesinin ardından, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medyadan yayınladığı açıklamasında, “Türkiye'deki güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri nesnel ve verilere dayalı olarak değerlendirmekten oldukça uzak olduğunu üzülerek görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi 18 Temmuz 2023 tarihinde gerçekleştirilen oylamada, Türkiye hakkındaki 2022 Komisyon Raporuna ilişkin Rapor taslağını kabul etmiştir.
— Yılmaz TUNÇ (@yilmaztunc) July 19, 2023
Söz konusu rapor taslağının içeriği incelendiğinde, Türkiye'deki güncel reform çalışmalarını ve…
BAKAN TUNÇ, REFORMDAN BAHSEDİYOR AMA…
Bakan Tunç, açıklamasında Türkiye’de adalet alanındaki reform çalışmalarından bahsetti ancak, Reform Eylem Grubu toplantılarında, AB reform sürecinde kararlığın vurgulanmasından başka nesnel bir hareket gözlemlenmedi.
Türkiye, 2 Mart 2021’de kamuoyuna açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda da üzerinden 2 yılı aşkın süre geçmesine rağmen hiç yol alamadı.
İnsan Hakları Eylem Planı’nın amaçları arasında şu maddeler yer alıyordu:
- Daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi
- Yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi
- Hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık
- İfade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi
- Kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesi
- Kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatın güvence altına alınması
- Mülkiyet hakkının daha etkin korunması
- Kırılgan kesimlerin korunması ve toplumsal refahın güçlendirilmesi
- İnsan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalık
Eylem planında açıklanan bu 9 amacın neredeyse hepsinde, geri gidiş gözlemlenirken, en güncel örnek ‘yargı bağımsızlığı ve yargılanma hakkının güçlendirilmesi’ başlığında yaşandı.
GEZİ DAVASI KRİZİ DEVAM EDİYOR
Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Gezi tutuklusu Can Atalay, mazbatasını almış olmasına rağmen Silivri cezaevinde hukuksuzca tutulmaya devam edildi. Anayasa Mahkemesi’nin emsal kararlarını da tanımayan Yargıtay, Atalay’ın tahliyesi talebini reddetti.
Yine Gezi Davası’nda Osman Kavala başta olmak üzere, diğer Gezi tutukluları hakkında verilen kararlar da adil yargılanma hakkının, yargı bağımsızlığının dışında örnekler oldu.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, geçtiğimiz ay yaptığı toplantıda, Türkiye’nin Osman Kavala davasında yolun sonuna geldiğini ve eylül ayına kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye’nin konseyden ihracının da gündeme geleceğini duyurdu.
Eylem planında, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin sağlanması amacı da kağıt üzerinde kaldı. LGBT+ yurttaşlar üzerinde baskı her geçen gün artarken, düşünce ve fikir özgürlüğü yalnızca tarikat ve cemaatler için uygulandı.
VİZE SERBESTİSİ İÇİN 6 HAYATİ KRİTERDE ADIM ATILMADI
Türkiye ayrıca, AB’de vize muafiyeti için yine 72 kriterde güvence verdi. Ancak, 6 hayati kriterde, AB tarafından Türkiye’ye verilen süre boyunca tatminkar bir adım atılmadı.
Türkiye’nin altına imza attığı ancak tamamlamadığı 6 kriter ise şöyleydi:
1- Terörle mücadele mevzuatında düzenleme
Ankara ile AB arasındaki müzakerelerde en zor kriterlerden biri terörle mücadele mevzuatı. Brüksel; organize suç ve terör tanımının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve AB standartlarında “kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ile uyumlu hale getirilmesi”ni talep ediyor
2- Yolsuzlukla mücadele
AB, Türkiye’de yolsuzlukla mücadele için bir eylem planı ve bunu takip edecek bir kurum kurulmasını istiyor. Avrupa Konseyi'nin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) tavsiyeleri doğrultusunda yolsuzlukla mücadele için düzenlemeler gerekiyor.
3- Europol ile işbirliği
Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL) ile işbirliği, kişisel verilerin korunması yasasında yeni düzenleme.
4- Kişisel verilerin korunması
5- AB ülkeleri ile adli yardımlaşma ve suçluların iadesi
Bu kriterde en zor konunun Ankara’nın Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanımıyor olması olduğu belirtildi.
6- Geri Kabul Anlaşması
Türkiye, Geri Kabul Anlaşması’nı uygulamaya başlayarak özellikle Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya geçişinin engellenmesinde büyük sorumluluk üstlenmiş durumda. Ancak AB, ikili geri kabul protokollerinin uygulanmasında da bazı sorunların olduğunu savunuyor.
REFORM BİLMECESİ: ADIM YOK, KARARLILIK VAR
Bakan Tunç, yine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, AP’nin Türkiye hakkındaki raporu onaylarken, ‘marjinal çevrelerin etkisi altında kaldığını’ öne sürdü.
Tunç, paylaşımında, “Bu vesileyle ülkemizin hukuk ve yargı alanında kendi insanının esenliği için ortaya koyduğu reform kararlılığını bir kez daha vurgular, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne olan sarsılmaz inancımızla dün olduğu gibi bugün de güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğimizin bilinmesini isteriz” ifadelerini kullanarak, geçmişte de defalarca vurgulanan ‘reform kararlılığı’nı vurguladı.
Kaynak: Gerçek Gündem