AYM, erişim engeli kararı verilmesini sağlayan maddeyi iptal etti: Basın özgürlüğüne ağır müdahale
AYM, erişim engeli ve/veya içerikten çıkarma kararı verilmesine olanak sağlayan 5651 sayılı kanunun bazı maddelerin iptaline karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), erişim engeli ve/veya içerikten çıkarma kararı verilmesine olanak sağlayan 5651 sayılı kanunun bazı maddeleri için istenen iptal başvurusunu karara bağladıı. AYM’nin kararında, internet ortamında yayımlanan haberlere "kişilik haklarını ihlal ettiği" gerekçesiyle yasak getiren yasa maddesi Anayasa’ya aykırı bulundu.
Free Web Turkey'den Ali Safa Korkut'un haberine göre, AYM, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı tarafından erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı verilmesinin masumiyet karinesini ihlal ettiği gerekçesiyle 5651 sayılı kanunun 8/4 maddesinin, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle de erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı verilmesini sağlayan 9'uncu maddesinin iptaline karar verdi. AYM, ilgili maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı.
9 AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Milletvekili Engin Altay ile 27. Dönem Milletvekili Engin Özkoç'un 2020'de, Tavşanlı Sulh Ceza Hâkimliğinin de 2022'de yaptığı iptal başvurusunu birleştiren AYM, BTK Başkanının erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı vermesi ile genel itibarıyla erişim engeli/içeriğin çıkarılması kararı verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi ve iptaline hükmetti.
AYM, kararın Resmî Gazete’de yayımlandıktan dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
BTK BAŞKANININ SUÇ KESİNLEŞMEDEN KARAR VERDİĞİNE VURGU YAPILDI
Buna göre AYM, 7253 sayılı kanun aracılığıyla 5651 sayılı kanunda yapılan değişikliklerden olan 'BTK Başkanının yapacağı tespit ile erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı vermesi'nin masumiyet karinesini ihlal ettiğine karar verdi ve maddenin iptaline hükmetti.
AYM, gerekçesinde suç şüphesi altındaki kişi hakkında çeşitli adli ve idari tedbirlerin alınabileceğini ancak öngörülen tedbirin ceza yargılaması süreciyle bağlantılı olarak yürütülen geçici bir tedbir niteliğinde olması gerektiğini belirtti. BTK Başkanının madde kapsamında erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararını ceza yargılaması sürecinden kopuk bir şekilde verdiğini belirten AYM, ceza yargılaması mahkumiyet dışında bir hükümle neticelense bile erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanmaya devam ettiğini tespit ettiklerini belirtti.
'BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE AĞIR BİR MÜDAHALE TEŞKİL EDİYOR'
AYM, aynı kanunun "kişilik hakları ihlali" gerekçesiyle erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı verilmesine olanak sağlayan 9'uncu maddesinin de Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
Erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararının ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü sınırladığını belirten AYM, 9'uncu maddenin kapsam ve sınırlarının belli olmadığını kaydetti. Bunun da yargı makamlarına geniş bir takdir alanı yarattığını belirten AYM, erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararlarına yapılan itirazlardan da sonuç almanın zor olduğunu fark ettiklerini ifade etti.
"Kişilik hakları ihlali"ne karşı erişim engeli ve/veya içeriğin çıkarılması kararı vermenin kademeli bir müdahale yöntemi sunmadığını kaydeden AYM, "bunun, ilgili içeriğin belirli bir ülke sınırları içinden ulaşılmasına, kararın verildiği tarihten itibaren süresiz olarak engel olduğu anlaşılmıştır" dedi.
Bu yönüyle ilgili maddenin ifade ve basın özgürlüklerine ağır bir müdahale teşkil ettiğini belirten AYM, bunun demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı karar verilmesini sağlayacak güvenceleri de barındırmadığında belirtti.
PİLOT KARARA VURGU
AYM, bugün yayımladığı kararında, 27 Ekim 2021'de verdiği pilot kararını da anımsattı.
Yüksek Mahkeme 27 Ekim 2021' tarihli kararda, sulh ceza hakimlikleri tarafından 5651 sayılı kanunun 9'uncu maddesi dayanak gösterilerek internet sitelerindeki haberlere verilen erişimin engellenmesi kararlarının “ifade ve basın özgürlüğünün ihlali” olduğuna ve değiştirilmesi gerektiğine hükmetmişti.