Batman'da tesadüfen bulundu, tarih fışkırdı: Tam 3 bin yıllık!
Batman'ın Gercüş ilçesinde köylülerin yönlendirmesi üzerine tesadüfen gittikleri Cehennem Deresi'nde kazdıkları her noktadan tarih fışkırdı. Kazılarda tarihin seyrini değiştirecek 3 bin yıllık nekropol bulundu.
Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Bağözü Köyü Doruk Mezrasında bulunan ve Dicle Nehri’ne açılan Cehennem Deresi’nde gerçekleştirilen kazılarda tarihin seyrini değiştirecek 3 bin yıllık nekropol bulundu.
Ekiplerin yaklaşık 5 kilometre boyunca güvenlik korucuları eşliğinde yürüyerek ulaştığı sarp kayalıklar üzerinde Dicle Nehri’ne hakim noktada kurulan nekropolde, ölen kişinin yakıldıktan sonra kalan kemiklerinin konularak gömüldüğü Urne mezarlarda ölen kişiye ait olduğu düşünülen mızrak, ok uçları, kama, bıçak, kılıç ve çok çeşitli savaş malzemeleri çıkarıldı.
"NEKROPOL ALANINA DENK GELDİK"
Asurluların bölgede yaşayıp yaşamadıkları konusunda tarihsel bilgi sıkıntılarının olduğunu belirten Hasankeyf Müze Müdürü ve Kazı Başkanı Şehmus Genç, Deraser bölgesi olarak adlandırdıkları bu bölgede yüzey incelemeleri esnasında bir nekropol alanına denk geldiklerini, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izin ve destekleriyle burada bir kurtarma kazısı başlattıklarını dile getirdi.
"MEZARLARDAN KİŞİLERE AİT HEDİYELER ÇIKTI"
Kurtarma kazısını ilk etapta küçük bir açma olarak düşündüklerini, gittikçe alanın büyümeye başladığını aktaran Genç, şöyle konuştu:
"Burada urne mezarlar, sanduka mezarlar ve toprak mezarlar olmak üzere birçok mezar yapısına denk geldik. Bu mezarlarda kendilerine ait ortaya çıkan ölü hediyeleri bizleri sevindirdi, heyecanlandırdı. Kazılar sırasında mezarlardan kişilere ait hediyeler çıktı. Bulunan Asur silindir mührünün Asurların yayılım alanlarının tespiti açısından önemli. Bu hediyeler arasında mızraklar, ok uçları, kamalar, bıçaklar, kılıçlar ve birçok savaş aletine denk geldik."
"150'YE YAKIN MEZAR AÇTIK"
"Bununla birlikte bizleri sevindiren ise bölgenin tarihini bize verebilecek Asurlulara ait silindir mührünün bulunması oldu" diyen Genç, "Çünkü Asur’un bölgede yayılımları ile ilgili ciddi tarihsel sıkıntılar vardı. Şimdi bu kazılarımız sayesinde anlıyoruz ki Asurluların yayılım alanı bu bölgelere kadar gelmiştir. Bu arkeolojik kazıların en güzel yanı da bu bilgiye ulaşmamız oldu. Şu ana kadar 8 açma açtık. Bu açmaların içerisinde 150’ye yakın urne mezarlar, sanduka mezarlar ve basit toprak mezarlar bulundu. 150’ye yakın mezar açtık ancak öngörümüz daha çok mezara denk geleceğimizdir" diye konuştu.
"MÜZEDE SERGİLENECEK"
Hasankeyf Müze Müdürlüğü’nde Arkeolog olarak görev yapan Metin Ağrak, köylülerin uyarısı üzerine yaptıkları kazılarda 150 mezar bulduklarını söyledi.
Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Hasankeyf Müze Müdürlüğü Başkanlığı'nda çalışmaları genişlettiklerini belirten Ağrak, "Çalışmalarımız sabah gün doğumuyla başlar ve mevsimsel şartlara göre öğlen veya öğleden sonraya kadar devam eder. Burada bulduklarımız buluntuları güvenlik önlemleri alınarak Hasankeyf Müze Müdürlüğümüze götürmekteyiz. Buluntularımız Hasankeyf Müze Müdürlüğünde koruma altında. Bunlar hepsi temizlenip belgelendikten sonra müzede sergilenecektir" dedi.
"KÜP MEZARLARA KONULARAK GÖMÜLMÜŞ"
Doruk Köyü’ndeki resimli mağaraları tescil etmek amacıyla gittiklerini anlatan Ağrak,"Köylülerin uyarısı üzerine bu alana geldik. Burada birkaç çukur içinde küplerin olduğunu fark ettik. Bunun üzerine çalışmamızı genişlettik ve şuanda sekizinci açmamızı açtık. Bu açmalarda yaklaşık 150 urne mezara denk geldik. Bu nekropol alanda urne mezarların yanı sıra sanduka mezarlar ve toprak mezarlarda bulunmakta. Ölüler, yakıldıktan sonra geriye kalan kemik ve külleri küp mezarlara konularak gömülmüş. Bu küpler üzerinde açılan “Amulet” denilen bir delik açıldığını ve bu şekilde ölen kişinin kötü ruhlardan arındığına inanılmış" diye konuştu.
"15 SANTİM DERİNLİKTE BULUNUYOR"
Mezarlardan ölen kişilere ait özel eşyaların çıkarıldığını ifade eden Ağrak, "Bu Urne’lerin yanında ölü yakıldıktan sonra kalan kemiklerinin konulduğu çömlekler ve bu çömleklerin hepsi birbirinden değişik formlarda. Bunların yanında ölü hediyeleri olarak da mızrak, bucak, kılıç, boncuk ve bir tane çömleğin içinde de mühür bulduk. Mührün üzerindeki tasvire baktığımız zaman milattan önce birinci bin yılına tarihlendirdiğimiz Asur dönemine ait mücadele sahnelerinin olduğunu tespit ettik. Hala restorasyon çalışmalarımız devam etmektedir. Bulunan kemikler laboratuvarda yapılacak incelemenin ardından net bir tarih ortaya çıkacaktır. Şuana kadar 150 mezar bulduk ve hala mezarlar çıkmaya devam ediyor. Bu mezarlar yüzeye yaklaşık 15 santimetre derinlikte bulunuyorlar. Alanda hala açılmayan mezarların tespitini yaptıktan sonra içindeki kemikleri belgeleyip laboratuvara gönderdikten sonra ölülerin kaç yaşında öldüğü, kime ait olduğu daha da netleşecektir" ifadelerinde bulundu.
"ÇOK ÖNEMLİ BİR BULUŞ OLDU"
Bulunan nekropolün bölge arkeolojisi açısından önemli olduğunun altını çizen Ağran, "Burası bölge arkeolojisi için çok önemli bir yer. Bölgede ilk defa bir nekropol alanında bu kadar fazla urne mezar ortaya çıktı. Şuana kadar Kavuşan Höyük’te 27 tane bulunmuştu. Ama burası bölge ve bölge arkeolojisi için çok önemli bir buluş oldu. Bulunan urne mezarların çoğu kapaklı. Kırılmayan urne mezarlarda ölü yakıldıktan sonra kalan kemikleri çıkıyor bunlardan ancak zamanla kırılanlar olduğu için içlerine toprakta girmiş oluyor. Urnelerden mızrak, boncuk, mühür, bilezik, ölüye ait hediyeler çıkıyor. Ama erkek savaşçılar olarak düşündüklerimizden kılıç, mızrak, bıçak çıkarken kadın olduklarını düşündüklerimizden ise bronz veya demir bilezikler bulunmaktadır. Birkaç urnede de Urartular döneminde olduğu gibi bronz kapaklar çıktı. Çok karmaşık bir yer. Kazdıkça başka şeylerle karşılaşıyoruz. Aynı yerde bir tane sanduka mezar bulduk diğerlerine göre çok daha büyük. Kazdıkça nelerle karşılaşacağımızı göreceğiz" dedi.
NEKROPOL NEDİR?
Nekropol, arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isimdir. Yunanca nekros-polis ölü(ler) şehri demektir.
Bu terim, tarihin çeşitli yerlerinde ve dönemlerinde yaygın olan şehirler içindeki mezarların aksine, genellikle bir şehirden uzakta ayrı bir mezar alanını ifade eder. Nekropolisler, genellikle bir şehirin önemli bir parçası olarak kabul edilir ve bir toplumun ölüm ve cenaze törenleri hakkında önemli bilgiler sağlayabilirler.
Nekropoller, genellikle farklı dönemlere ait mezarlardan oluşur. Bu, bir toplumun tarihsel gelişimini ve kültürel değişimlerini takip etmenin bir yoludur. Nekropolisler ayrıca, bir toplumun sosyal ve ekonomik yapısı hakkında da bilgiler sağlayabilir. Örneğin, zengin ve fakir mezarlar arasındaki farklılıklar, bir toplumda gelir eşitsizliğinin varlığını gösterebilir.
Kaynak: Haber Merkezi