Fransız Yetimhanesi'nde yıkım başladı: Bahçeye dozer girdi, tarihi dehliz çöktü
AKP'li Beyoğlu Belediyesi, el koyduğu Fransız Yetimhanesi'nin bahçesinde yıkıma başladı. Belediye Başkanı Yıldız, binanın Fransa'ya ait olmadığını söylese de kadastro belgesi kendisini yalanlıyor.
Beyoğlu Belediyesi, Sultan Abdülaziz'in 1866'da Fransız Katolik bir topluluk olan Daughters of Charity of Saint Vincent de Paul’e (Aziz Vincent de Paul’ün Hayırsever Kızları) adlı vakfa fermanla verdiği mülke 1 Haziran'da el koydu. Belediye, Abdülaziz'in yetimhane inşa edilmesi için vakfa verdiği mülke el koyma gerekçesi olarak 'kamu malı' olduğunu öne sürdü.
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, kiracıların kendisine binayı devretmemesi üzerine İstanbul Defterdarlığına başvurarak yetimhaneye kayyım atamasını sağladı. Belediye daha sonra çevik kuvvet polislerinin koruması altında, zabıta ekipleriyle binanın tahliyesine başladı. Tahliye sırasında tarihi değeri olan kartonpiyer müzesindeki çok sayıda kalıp zarar gördü. El koyma girişiminin medyaya yansımasından sonra ise tahliye işlemleri durduruldu.
BAHÇEYE DOZER GİRDİ, TARİHİ DEHLİZ ÇÖKTÜ
Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre, Fransa Konsolosluğu, el koyma girişimine karşı mahkemeye başvurdu. Yargı süreci devam ederken, yetimhanenin bahçesinde peyzaj çalışması başlatıldı. Yetimhane zamanında yapılan sera yıkıldı, bahçeye dozerlerin girmesi için duvarlar yıkılarak yol genişletildi. Dozerin çalışması sırasında bahçede bulunan dehliz çöktü. Bahçeyi kaplayan 250 metrelik demirler söküldü.
Haydar Ali Yıldız, dün bahçede soruları yanıtladı. Yıldız, bahçede yapılan çalışmalara ilişkin şunları söyledi: “Şu anda yaptığımız bahçenin düzenlenmesi, peyzajıyla ilgili. Çocuklar gelsinler bu bahçede oynasınlar, koşsunlar. İçerideki eşyaların müze eseri olup olmadığı konusunda ben yetkili değilim. Bir yerin müze olup olmadığına karar verme yetkisi ne basının ne belediye başkanının ne de içeride o eşyaları sergileyen insanın yetkisinde. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na müracaat edersiniz, ben buraya müze açıyorum dersiniz, buranın ruhsatlandırılması, yetkilendirilmesi, eserlerin tarihi ve kültürel eser olduğuna dair süreç bakanlığın ilgili genel müdürlüğü tarafından yürütülür.”
"BURANIN SAHİBİ FRANSA DEĞİL"
Yıldız, bahçede çalışmalar devam ederken hukuki süreci beklediklerini ve buna göre hareket ettiklerini öne sürdü:
“Hukuki süreç tamamlanmadan binayla ilgili bir tasarrufumuz olmayacak. Sadece bahçeyle ilgili peyzaj düzenlemeleri yapıyoruz. İleri sürülen farklı belgeler vardır. Türkiye Cumhuriyet devletinin de ileri sürdüğü belgeler vardır. Ona mahkeme karar verecek. Mahkeme süreci devam edene kadar belediye olarak diyoruz ki Ali-Veli değil, belediye burayı alsın, Beyoğlu’nun gençlerine tahsis etsin. Olay bu. Burası Abdülmecit zamanında tahsis edilmiş bir yer ama ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluyor ve 1950’li yıllarda kadastro incelemesi sırasında buranın bir yetimhane olmadığı anlaşılıyor. Kadastro kayıtlarına da bu yazılıyor. Tapu kaydı da boş bırakılıyor. Buranın sahibi Fransız Konsolosluğu değil. Kimin olduğuna mahkemeler karar verecek. Elbette hukuki süreç devam ediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı davaya müdahil. Mahkemeler aksi bir karar verene kadar Hazine'ye aittir. Velev ki mahkeme farklı bir karar verebilir. Başımızın üstüne. Mahkeme kararına herkes uyacak. Biz hukuktan ve milletten yanayız. Burada da milletin hukukunu koruma gayretindeyiz ve Türkiye bir hukuk devletidir. Mülkiyet Anayasal teminat altındadır. Bu tür yerlerle ilgili de kanun çok açık: Kayyum atanır, mülkiyet belli olana kadar. Biz de dedik ki kayyuma, mahkemeye ‘Beyoğlu Belediyesi olarak biz burayı gençlere açalım. Tophane gençlerinin gidecek yerleri yok, oynayacak yerleri yok. Onlara bir imkan sunalım."
Yıldız şöyle devam etti:
"Biz içerideki eşyaların da zarar görmemesi için yaklaşık bir yıldır müsaade ediyoruz. Olur da iddia edildiği gibidir, kültürel ve tarihi eser nitelikleri vardır, bunların başka bir yere taşınması konusunda biz de yardımcı olalım. Getirelim TIR'ları, kamyonları. Mesela biz de tarihi eser iddiasını kabul ederek zarar görmesin diye ön ayak olduk ama bir yıldır ‘Bunlar müze, burada kalacağım’ diyor. Mülkiyet sizin değil, size verilmiş bir kira sözleşmesi yok. Buradaki ilişki nasıl yürütülmüş? Siz demişsiniz ki burası benim, ben de her ay size kira ödüyorum. Sizin nasıl olsa. Ben de sizin kiracınızım. Ama yer sizin değil. Hakkınız olmayan bir yeri başkasına kiraya vererek her ay oradan kira alıyorsunuz. Ondan sonra da diyorsunuz ki buna sesiniz çıkarmayın. Bu mümkün müdür? Fransa Konsolosluğu ile görüştük. Başkonsolosun sözünü şifahen söyleyeyim size: 'Kabahat bizde. Bu halde bırakmışız burayı' dedi."
"DEMEÇ VERMEKLE OLMUYOR"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle de görüştüklerini belirten Yıldız, “Geldiler buraya, baktılar. E kurtarsınlar, yapsınlar bir şey. Öyle lafla olmuyor. Gazetecilere beyan vermekle olmuyor”dedi.
Haberimizde yer verdiğimiz belgelere değinen Yıldız, "Siz epey şey yazmışsınız. Keşke dinleseydiniz. Kafanıza göre yazmışsınız. Burası Abdulaziz tarafından tahsis edildi. Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Kadastro inceleme sırasında burası bir yetimhane olmadığı yazılıyor. Sizin olmayan bir yerden nasıl kira alıyorsunuz? Ortada hiçbir belge yok" diye konuştu.
KADASTOR YILDIZ'I YALANLIYOR
Ancak kadastro belgesinde mülk sahibinin Fransa Dışişleri Bakanlığı olduğu net bir şekilde yazılıyor.
Öte yandan binada 70 yıldır marangoz atölyesini işleten Sava Katom'un da Camponie Des Filles La Charite De Saint Vincent De Paul Vakfı'na ödediği kira dekontlarını gösterdi.