Boğaziçi’nde kadrolaşma devam ediyor: 'Toplu bir saldırı var'

Gerçek Gündem’in ulaştığı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve idari personeli, yönetimin boş kadroları doldurmaya çalıştıklarını, üniversite çalışanlarının sürülme ve işten çıkarılma korkusu içinde olduklarını söyledi.

Boğaziçi’nde kadrolaşma devam ediyor: 'Toplu bir saldırı var'

GERÇEK GÜNDEM - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne önce Melih Bulu’yu ardından da Naci İnci’yi, öğretim görevlilerinin itirazlarına rağmen rektör olarak atamasıyla başlayan ‘kayyum’ tartışmaları ve ‘kadrolaşma’ hız kesmeden devam ediyor. Gerçek Gündem’in ulaştığı üniversitenin idari personelleri ve Boğaziçili akademisyenler; idari personel üzerinde çok büyük bir baskı olduğunu ifade ederken, üniversite çalışanlarının sürülme ve işten çıkarılma korkusu içinde olduklarını belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘kayyum’ yönetimin kadrolaşması devam ederken, idari personel tarafından, kendisini üç bölümün başına atayan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Murat Önder’in, “Ben eski idari personelle çalışmak istemiyorum, hepsini göndereceğim” dediği ileri sürüldü.

EMEKLİLİĞİNE DÖRT AY KALA GÖREVSİZ BIRAKILDI

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, kuruma yıllardır hizmet veren pek çok idari personeli hiçbir gerekçe göstermeden görevlerinden alıp farklı birimlerde görevlendiriyor. Buna son örnek ise; yıllardır Güvenlik Şube Müdürü olan ancak 2021 yılında atanmış yönetim tarafından görevden alınıp, İdari İşler Şube Müdürü olarak görevlendirilen Ejder Karahan ve Yabancı Diller Yüksekokulu (YADYOK) Yüksekokul Sekreteri Muzaffer Uzunoğlu. Karahan, İdari İşler Şube Müdürlüğü görevinden de alınıp Yapı İşleri’nde görevlendirilirken, emekliliğine dört ay kalan Uzunoğlu’nun yeni görev yeri ise belli değil.

Emekliliğine dört ay kala görevsiz bırakılan Muzaffer Uzunoğlu’nu aradığımızda, konu hakkında konuşmak istemediğini belirtti.

İdari personel ve Boğaziçili akademisyenler ise, yönetimin idari personel ve çalışanlara büyük baskı uyguladığını ve bu nedenle çalışanların konuşmaktan çekindiklerini söyledi.

“EMEKLİ OL YA DA SÜRÜLÜRSÜN”

Gerçek Gündem’in ulaştığı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, uzun yıllardır kurumda çalışan Karahan ve Uzunoğlu’nun görevlerinden alınıp farklı pozisyonlarda görevlendirilmelerini, yönetimin ‘kurum hafızasını sıfırlamak’ için attığı bir adım olarak değerlendirdi. Akademisyenler, pek çok idari çalışanın görevlerinden alınıp başka yerlerde görevlendirildiğini, yıllık izinlerini ve raporlarını kullanmalarına izin verilmediğini, bazı çalışanların ‘emekli ol ya da sürülürsün’ denilerek tehdit edildiğini de belirtti.

“YÖNETİM BOŞ KADROLARI DOLDURMAYA ÇALIŞIYOR”

Gerçek Gündem’e bilgi veren ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Boğaziçi Üniversitesi idari personeli, yönetimin ‘kadrolaşma stratejisini’ şöyle anlattı:

“Normalde şube müdürü olmak için belirli bir yıl çalışıp şeflik sınavına girmeniz gerekiyor. Şef olduktan sonra da belli bir süre çalışmanız ve tekrar sınava girmeniz gerekiyor. Yönetim ise son bir yılda bunu iyice abarttı. Örneğin Daire Başkanlığı kadrosu boş, o kişiyi daire başkanlığına atıyorlar. O kişi bir, iki ay burada çalışıp maaşını alıyor. Ondan sonra bu kişiyi şube müdürü veya müdür yapıyorlar. Ulaşamayacağı üst kadrolara otomatik olarak ulaşmış oluyor ve boş kadrolar böylece doldurulmuş oluyor.”

ART ARDA YAPILAN ATAMALAR

Son bir yılda, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’na 4 atama gerçekleştiren yönetim, daire başkanlığı görevinde olan Bülent Çebi’yi emekli edip yerine Ayşe Demiralp’ı getirdi. Vekâleten daire başkanlığı görevine getirilen Demiralp, 26 Kasım 2021’de Fakülte Sekreterliği görevine getirildikten 3 gün sonra yani 29 Kasım 2021’de, ‘tedviren’ yani aranan koşullara sahip kamu görevlisi bulunmaması nedeniyle görevin aksamaması için yeniden İdari ve Mali İşler Başkanlığı’na getirildi.

Demiralp’in yerine 23 Kasım 2021’de getirilen Safiye Yılmaz ise İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı görevinden sonra 29 Kasım 2021’de Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine atandı. Yılmaz’ın yerine 10 Ağustos 2022’de daire başkanı olarak atanan Mehmet Tunç kendi isteğiyle görevinden çekildikten sonra, 6 Eylül 2022’de Spor Kültür Sağlık Daire Başkanlığı adı altında Sosyal Tesis Şube Müdürlüğü görevine getirildi. Yönetim, 4 Ocak 2023’te ise daire başkanlığı görevine Ramazan Kesik’i atadı. Kesik, Boğaziçi’ne getirilmeden önce İSKİ personeli olarak çalışıyordu. Böylece bir yıl içinde daire başkanlığı görevine 4 atama yapan yönetim, boş kadroları bu yöntemle doldurarak, üniversite içinde kadrolaşmaya devam etti.

“BİLGİ İŞLEM MERKEZİ’NİN KALİFİYELİ PERSONELİ SİVAS’IN KARAÇAYIR KÖYÜNE SÜRÜLDÜ”

Bilgi İşlem Merkezi’nin kalifiyeli personellerinin Sivas’ın Karaçayır köyünde bulunan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin deprem gözlem istasyonuna gönderildiğini belirten kaynağımız, yönetimin yaptığı bu görevlendirmelerin meşru olmadığını söyledi. Üniversite idari personeli, gönderilen iki kişinin 1+1 barakada kaldığını belirterek, çalışanların 15-20 yıllık birikimlerinin hiçe sayıldığını ifade etti:

“Kandilli Rasathanesi deprem istasyonları sadece bir barakadan oluşuyor. Barakaların içinde de bir alet bulunuyor. Aletler arızalandığı zaman teknik ekip gidip aletleri tamir ediyor. Yani tamir dışında aletlerin başında durulmasını gerektiren hiçbir durum yok.”

“KÖYDE HIRSIZLIK OLAYLARI VAR, ARADA BİZE FOTOĞRAF GÖNDER”

Üniversite personeli, yönetimin sürdüğü ve işten çıkardığı kişilerin Bilgi İşlem Merkezi’nin en kalifiye elemanlarından olduğunu söyledi:

“Sivas’ın Karaçayır köyüne gönderilen Bilgi İşlem Merkezi personelinin orada yapacağı hiçbir iş yoktu, ancak üniversite yönetimi buna rağmen personeli oraya gönderdi. Daha sonra ise okul tarafından personele, ‘Orada hırsızlık olayları var, arada bir bize fotoğraf gönder’ şeklinde saçma bir açıklama yapıldı.”

“GENEL SEKRETER PERSONELİ TEHDİT EDİYOR”

Gerçek Gündem’e bilgi veren bir idari personel, Genel Sekreter Hasan Fehmi Topal’ın çalışanları tek tek çağırıp tehdit ettiğini ileri sürdü:

“Özellikle 30 yıl ve üzeri çalışanlar tek tek çağrılıp Genel Sekreter Hasan Fehmi Topal tarafından tehdit ediliyor. Topal, çalışanları, ‘Ya kadronuzu verin istifa edin ya da sizi resen emekli ederiz’ şeklinde tehdit edip korkutuyor.”

Üniversitede yaşananlarla ilgili bilgi veren çalışan, 350’ye yakın yeni alınan sözleşmeli personelin ‘alternatif’ olarak kullanıldığını belirterek, okuldaki herkese sürülme veya uzaklaştırılma korkusunun sirayet ettiğini söyledi. Göreve yeni atamalarda temel kriterin iktidara yakınlık olduğunu söyleyen idari personel, atamaların okulun işleyişini sekteye uğrattığını ifade etti.

“TOPLU BİR SALDIRI VAR”

Boğaziçi’ne toplu bir saldırı olduğunu belirten akademisyen ve çalışanlar üniversitenin kültür ve değerlerinin yok edilmeye çalışıldığını söyledi: “Boğaziçi Üniversitesi’ne toplu bir saldırı var. Boğaziçi’nin tüm hücrelerine aynı anda saldırılıyor. Nerede bir boşluk varsa oraya ilerlemeye çalışıyorlar. Okul büyük bir krizin içinde.”

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Boğaziçi Üniversitesi protestoları Boğaziçi Üniversitesi Akademisyen Kadro