Can Atalay dosyası Yargıtay'da: Yargıtay Savcısı Anayasa Mahkemesi'ni hedef aldı
Yargıtay Başsavcılığı Can Atalay ile ilgili mütalaasından Anayasa Mahkemesi'ni hedef aldı. Mütalaada 'AYM bu alanda anayasaya aykırı olmayan işlemleri iptal ederek geçersizleştiremez' denildi. Avukat Özen, "Yargıtay bu yönde karar verirse bu, AYM’nin fiilen kapatıldığı sonucunu doğuracak" dedi.
14 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerde TİP Hatay Milletvekili seçilen Gezi Parkı davası tutuklusu avukat Can Atalay’ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM), 25 Ekim’de verdiği kararda; “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
AYM’nin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dosya, günlerce bekletilmesinin ardından, yalnızca Mahkeme Başkanı Mesut Özdemir’in imzasıyla Yargıtay 3. Daire’ye gönderildi.
YARGITAY SAVCISI MÜTALAA VERDİ
Yargıtay Başsavcılığı da AYM'nin Can Atalay’ın haklarının ihlal edildiği kararıyla ilgili mütalaasını Yargıtay 3. Daire’ye gönderdi.
Başsavcılık mütalaasında adeta AYM'yi hedef alarak, “Anayasa yargısı mercii de dahil hiçbir merci, yasama, yürütme ve yargının, yetki alanlarına giren konularda düzenleme yapma yetkilerini kullanmalarına mani olamaz” ifadelerini kullandığı mütalaada, “Hukukilik denetimi” ile sınırlı bir anayasallık denetimi icra eden AYM, AYM hakimi, bu yönü itibariyle vazifesini ifa ederken, yeni hukuk normları ihdas edemez sadece mevcut anayasal normları yorumlayıcı yönde karar verir. Soyut bir anayasal norma değişik manalardan istediği manayı keyfi olarak öne çıkararak karar veremez. Anayasa denetimi yapan mahkemeler, bir hakem gibi konulmuş olan kurallara uyulup uyulmadığını tespit mercii olmalı, oyunun kurallarını yeniden yazan eller olmamalıdır. Aksi yönde bir tutum, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırıdır, kuralı koyan yasama organı, icra eden yürütme kurala uyulup uyulmadığını da tespit eden yargıdır" ifadelerini kaydetti.
Başsavcılığın mütalaasında “Somut olayda da Şerafettin Can Atalay’ın 2013 yılında işlediği suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden çok önce başlandığı, mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin TCK’nin 312. Maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Mütalaada şunlar kaydedildi:
“Yargıtay 3. Dairesinin 28.09.2023 tarih, 2023/12611 Esas, 2023/6359 karar sayılı temyiz incelemesi sonucu Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği onama kararı ile hüküm kesinleşmiş ve infazı kabil haline gelmiştir. Sanık onama kararı sonrasında hükümlü statüsündedir ve Yüksek Daire de kararının TBMM’ye göndermiştir. Bu aşamada, Yüksek Daire temyiz incelemesi sırasında tahliye hususunda da bir değerlendirme yapmış olmakla tahliye talebinin reddi veya kabulü konusunda takdir Yüksek Dairenindir.”
"BU YÖNDE KARAR ÇIKARSA AYM'NİN FİİLEN KAPATILDIĞI SONUCU DOĞACAK"
Can Atalay'ın avukatı Deniz Özen, mütalaayı Gerçek Gündem'e değerlendirdi. Özen, mütalaanın hukuki olmadığını belirtti ve şunları söyledi:
"Bu mütalaa, AYM kararlarını tavsiye niteliğinde kararlar düzeyine indirgeyen, Anayasa’nın 153. Maddesini yok sayan bir belgedir. Hukuki değildir. Eğer Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu yönde karar verirse bu, AYM’nin fiilen kapatıldığı sonucunu doğuracak."
AYM SÜREKLİ MHP'Lİ İSMİN GÜNDEMİNDE
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Feti Yıldız da sık sık AYM’yi hedef alarak yetki sınırları hakkında çıkışlarla gündeme geliyor.
Yıldız, yaptığı paylaşımlarda AYM’ye parmak sallarken, Atalay’ın dosyasına bakan Yargıtay 3. Daire’nin de MHP ile yakın olduğu iddia ediliyor.
Yıldız AYM’yi hedef aldığı bir paylaşımında da “1924 Anayasası “yorum Kanunu’na” izin veriyordu. Kanunlarla ilgili ortaya çıkan belirsizlikleri gidermeye yönelik olarak yasa koyucu “yorum kanunu” çıkarırdı. 1961 ve 1982 anayasaları “yasama yorumuna” izin vermemiş ve yasama organının yorumda bulunması uygulamadan kaldırılmıştır. Ceza kanunlarının yorum tekeli ceza hakimlerine bırakılmıştır. Hakim, yargı faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Soruna ölçülü, duygusallıktan uzak ve soğukkanlı yaklaşarak gerek metne bağlı dar yorumla, Gerekse kanun koyucunun iradesini ortaya koyan amaca yönelik yorumla meseleyi çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışacaktır. AYM kararları gücünü, Bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: Haber Merkezi