CANLI BLOG | Beşar Esad Devrildi, Tüm Gözler Suriye'de! İsrail Duyurdu! 'Suriye Ordusunun Donanma Filosunu Yok Ettik'
Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından tüm gözler Suriye'de... Dünden beri Şam'a saldırılarını sürdüren İsrail, bugün de hava saldırıları düzenledi. AFP, Suriye Savunma Bakanlığı binasına saldırı düzenlendiğini duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Katz ise Suriye ordusunun donanma filosunu yok ettiklerini açıkladı. İşte Suriye'den tüm gelişmeler...
Suriye'de 2011 yılından beri devam eden iç savaş 27 Kasım 2024'te şiddetlenerek, Esad karşıtı cihatçı terör örgütü HTŞ öncülüğündeki grupların başkent Şam'a girmesiyle sonuçlandı. Suriye Ordu Komutanlığı Esad yönetiminin düştüğünü açıkladı. 13 yılın ardından Esad yönetiminin devrilmesi sonrası tüm dünyanın gözü hem Suriye hem de Orta Doğu'daki dengelere çevrildi.
İşte Esad'ın ardından Suriye'de yaşananlar...
Güvenlik kaynakları: "Deyrizor merkezi 21.30 itibarıyla muhalifler tarafından tamamen ele geçirilmiştir"
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov yaptığı açıklamada, Esad'ın Rusya'da güvende olduğunu belirtti.
Sputnik'in haberine göre, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rusya'ya sığınma hakkı tanınan Beşar Esad'ın artık güvende olduğunu açıkladı. Sergey Ryabkov, Moskova'nın durumun gerektirdiği şekilde hareket ettiğini ifade etti.
Ryabkov açıklamasında şu cümleleri kullandı:
Başkan Esad Rusya'da. Böyle bir durumda ne olduğu ve nasıl çözüldüğü konusunda yorum yapmam yanlış olur. Ama güvende. Bu da Rusya'nın bu tür olağanüstü durumlarda gerektiği gibi hareket ettiğini gösteriyor.
Resmi kaynaklar Beşar Esad'ın Suriye'den kaçarken Türk hava sahasını kullanmadığını bildirildi.
Kaynaklar, Türk hava sahasının kullanımının izne tabi olduğunu, Esad'ı Rusya'ya taşıyan uçağın Türk hava sahasını kullanmak için Türk tarafına izin talebinin de olmadığı aktarıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Lazkiye Limanı'na düzenledikleri saldırıda Suriye'nin deniz filosunu yok ettiklerini iddia etti. Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Katz'ın Hayfa kentindeki İsrail ordusuna ait deniz üssünü ziyaret ettiği belirtildi. Katz'ın burada dün Lazkiye Limanı'na İsrail Deniz Kuvvetlerince düzenlenen saldırıları hakkında yetkililerden bilgi aldığı ifade edildi.
Lazkiye Limanı'na dün düzenlenen saldırının sorumluğunu üstlenen Katz, İsrail ordusunun bu saldırıyla Suriye'nin deniz filosunu yok ettiğini ileri sürdü. Katz, İsrail ordusunun Suriye sınırındaki tampon bölgeyi işgalini tamamlamaya yakın olduğunu kaydetti. Suriyeli muhalifleri de tehdit eden Katz, "Kim (Beşşar) Esed'in yolundan giderse sonu onun gibi olur." ifadesini kullandı.
İsrail donanmasının, gece El-Beyda ve Lazkiye limanlarında Suriye donanmasına ait filoyu vurduğu bildirilmişti. İsrail basınına göre, İsrail ordusu, Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'ye 300'den fazla hava saldırısı düzenledi.
Libya'nın Arap Birliği Daimi Temsilciliğinden yapılan açıklamada, Libya'nın Arap Birliği'ni İsrail'in Suriye'de işgal ettiği toprakları genişletmesi konusunun görüşüleceği olağanüstü toplantıya davet ettiği belirtildi.
Arap Birliği'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki işgalini genişletmesiyle ilgili acil tedbirler alınmasını içeren olağanüstü toplantısının en geç iki gün içinde yapılmasının umulduğu aktarıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Suriye ordusunun donanma filosunu yok ettiklerini bildirdi.
Suriye televizyonunda konuşan geçici Başbakan Muhammed El Beşir, 1 Mart 2025'e kadar görev yapacağını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de Beşar Esad yönetiminin devrilmesi sonrası bugün Meclis kulisinde değerlendirmelerde bulundu. "İsrail, Suriye’de ne yapmaya çalışıyor?" sorusuna yanıt veren Fidan, "Mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılamaz hale getirmek istiyor" dedi.
"Büyükelçiliği aktivite etme noktasında girişim var mı?" sorusuna ise Fidan, "Şartlar oluşursa Şam'da büyükelçilik açılabilir" diye cevap verdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, İsrail'in, Suriye'de Baas yönetiminin devrilmesinin ardından Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etmesinin, 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğunu belirtti.
Pedersen, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında, "İsrail, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinden sonra işgali altında tuttuğu Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etti ve İsrail ordusunun bu bölgeyi aşarak Suriye topraklarına girdiğine ilişkin haberler var. Bu adım sizce uluslararası hukuka aykırı mı? İsrail’e işgal ettiği Suriye topraklarından çıkma çağrısı yapıyor musunuz?" sorusuna "(BM Genel Merkezi) New York'tan gelen mesaj aynı, gördüğümüz şeyin (İsrail ile Suriye arasında imzalanan) 1974'teki Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğu" yanıtını verdi.
Katar Dışişleri Bakanlığı "İsrail işgalinin kardeş Suriye Arap Cumhuriyeti ve komşu liderlik merkezleri ile tampon bölgeyi ele geçirmesini, tehlikeli bir gelişme ve Suriye'nin egemenliğine ve birliğine açık bir saldırı ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirerek şiddetle kınamaktadır" açıklaması yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada "Katar, İsrail işgalinin Suriye topraklarını işgal etme girişimleri de dahil olmak üzere izlediği bir 'oldu bitti' dayatma politikasının bölgeyi daha fazla şiddete ve gerginliğe sürükleyeceği konusunda uyarıyor" ifadeleri yer aldı.
Açıklama şöyle devam etti:
"Bu bağlamda Bakanlık, uluslararası toplumun işgali uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlamak ve fırsatçı planlarına karşı birleşmek için yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bakanlık, Katar Devleti'nin Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve topraklarının birliğini ve bütünlüğünü destekleme konusundaki kararlı duruşunu yinelemektedir. Ayrıca Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması ve kardeş Suriye halkının beklentilerinin gerçekleşmesi amacıyla yürütülen tüm bölgesel ve uluslararası çabalara desteğimizi ifade ederiz."
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Suriye'de yaşananlarla ilgili açıklama yaparken "Esad rejim sadece muhaliflerin gücü sayesinde düşmedi. Bu yaşandı çünkü orada yeterli Rus birlikleri yoktu. Neden? Çünkü bütün savaşa hazır Rus birlikleri Ukrayna bölgesinde" ifadelerini kullandı.
Zelenskiy "Kiev'in Şam'da yaşananlar için biraz takdiri hak ettiğini" söylerken, Suriye'deki düşüşün Ukrayna'daki savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürdü.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Moskova'nın, Rusya'ya ailesiyle sığınan Beşar Esad'ın görevini bırakmasında nasıl bir rol oynadığı" yönündeki soruyu "Esad'ın görevden ayrılma kararı kendisine ait. Diğer konuları yorumsuz bırakıyorum" diye yanıtladı.
Peskov, "Rusya'nın, Esad'ın gitmesinin ardından Orta Doğu bölgesindeki askeri etkisinin muhafaza edilmesiyle ilgili endişesi var mı?" sorusuna ise "Elbette, şimdi gelişmeleri derinden analiz etme zamanı. Bu belirsizlik döneminin ardından bölgenin nihai biçimini tahmin etmek şu anda zor" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın tüm bölge ülkeleriyle temas halinde olduğunu dile getiren Peskov, "Diyaloğu sürdüreceğiz. Bölgedeki birçok ülkeyle çıkarlarımız örtüşüyor. Hem ticari, ekonomik hem de diğer konularda yeterince geniş kapsamlı işbirliğimiz var. Tüm bu süreçleri devam ettirme niyetindeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Aralık İnsan Hakları Günü'ne ilişkin bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı, açıklamasında Filistin başta olmak üzere temel hakları gasp edilen tüm mazlum halkların yanında olduğunu söyledi. Erdoğan, Esad yönetiminin devrildiği Suriye'deki halka da her türlü desteği sağlayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajından Suriye ile ilgili olan kısım şöyle:
"60 yılı aşan Baas diktatörlüğünün ve 13 yıllık iç savaşın ardından komşumuz Suriye’de filizlenen barış, istikrar ve huzur umutlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye’de kuşatıcı ve kapsayıcı bir yönetimin tesisi ile Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Öte yandan, temel hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin en başında yer alan kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelemiz de aynı kararlılıkla devam ediyor. Nefret suçlarına müsamaha gösterenler ve bu suçları meşrulaştırmaya çalışanların, insanlığın bir arada yaşama iradesine kast ettiklerini bu vesileyle tekrar hatırlatmak istiyorum.
İnsanlığın kazanılmış haklarının muhafaza edilmesi, bu hakları ihlal eden uygulamaların sonlandırılması tüm ülkelere düşen küresel bir yükümlülüktür. Kurallara dayalı uluslararası sistemi çifte standartlardan arındırmak suretiyle, daha kapsayıcı ve adil bir anlayışla gözden geçirmenin, bu küresel yükümlülüğün ifasının ilk adımını teşkil ettiğini bir kez daha vurguluyorum.
Bu düşüncelerle, İnsan Hakları Günü’nün bilhassa temel haklarından yoksun bırakılan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyor, Aziz Milletimizin nezdinde tüm dünyanın 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum."
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Suriye'ye saldırılarına ilişkin bir kınama mesajı yayımladı.
Bakanlığın açıklamasında "İsrail'in, 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal ederek İsrail-Suriye arasındaki ayrıştırma bölgesine girmesini ve Suriye topraklarında ilerlemesini şiddetle kınıyoruz” denildi.
İsrail ordusu tanklarının Şam'a doğru ilerlediği haberlerini yalanlayarak İsrail güçlerinin İsrail-Suriye sınırı yakınlarındaki bir tampon bölgede konuşlandığında ısrar etti. Askeri sözcü Avichay Adraee X'te yaptığı açıklamada “Bazı medya organlarında İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (ordu) Şam'a doğru ilerlediği ya da Şam'a yaklaştığı yönünde çıkan haberler tamamen yanlıştır” dedi ve ekledi: “IDF güçleri İsrail'in sınırlarını korumak amacıyla tampon bölgede ve sınıra yakın savunma noktalarında konuşlanmış durumdadır.”
İsrail ilerleyişini sürdürürken başkent Şam'da Savunma Bakanlığı binasında patlama meydana geldi.
Patlamanın nedeni henüz bilinmiyor ancak bazı kaynaklar insansız hava aracı (İHA) saldırısına işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Suriye’deki son gelişmeler ele alındı. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşın başladığı ilk günden bu yana Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarının korunmasını savunduğunu, Suriye’nin Suriye halkı tarafından yönetilmesi gerektiğini, terörden arındırılmış bir ve bütün Suriye’nin inşası için Türkiye’nin elinden geleni yapmaya devam edeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Beştepe'de toplandı. 3 saatlik toplantının ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gazetecilerin sorularını cevapladı. Suriye'de 61 yıllık Baas yönetiminin sona ermesinin ardından yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini söyleyen Yerlikaya, sınır hattındaki son durumla ilgili sorulan soruya şöyle cevap verdi:
YARIN SURİYELİ STK'LAR İLE GÖRÜŞECEK
"Geçici koruma altındaki Suriyelilerde bir heyecan, coşku var. Suriye'deki son duruma bakıyorlar. Suriye'de hükümet kuruluyor. Şu an her şey yeni. Gözlemliyoruz biz de. Çarşamba günü Suriyeli STK'lar ve Suriyelilere destek olan STK ile görüşeceğiz.
2024 yılında ortalama aylık 11 bin civarında gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler oluyordu. Günlük 300-350 civarında dönüş vardı. Bir hareketlilik başladı. Bu sayı 1,5-2 katına çıktı. Bizim sınır kapılarımızda gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler için günlük kapasitemiz 3 bin civarındaydı. Günlük 350-400 kişi geçtiği için bu kapasite yeterliydi. Ancak geçiş sayıları artabileceği için bunu şimdi 15-20 bin kapasiteye çıkarttık."
GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ SURİYELİ SAYISINI AÇIKLADI
Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili sorulan soruyu Yerlikaya, “2016 yılından şu ana kadar 737 bin geçici koruma altındaki Suriyeli ülkesine geri döndü. Geçici koruma altındaki Suriyelilerle ilgili olarak adres güncellemelerini yaptık. Şu an ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 2 milyon 936 bin. Hepsinin adres güncellemeleri yapıldı. Bir basın toplantısı yapacağız. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler ile ilgili nasıl bir çalışma yürüttüğümüzü kamuoyu ile paylaşacağız. Suriye'de yaşananları anbean takip ediyoruz. 13 yıllık aradan sonra Suriyelilerin ülkelerine geri dönme hayallerinin olduğunu görüyoruz. Geçici koruma altında bulunan 1 milyon 247 bin 432 Halepli var” diyerek cevapladı.
'ZAMANI GELİNCE AÇIKLAYACAĞIZ'
Göç yönetimi ile ilgili konuşan Yerlikaya, “Biz göç yönetimi ile ilgili bütün bilgileri kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yine paylaşmaya devam edeceğiz. Kamuoyunu bilgilendireceğiz. Sadece İçişleri Bakanlığı olarak değil, diğer bakanlıklarımız ile de koordine olarak çalışıyoruz. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşü kolaylaştırıcı neler yapabileceğimizin üzerinde çalışıyoruz. Bunları da zamanı gelince açıklayacağız” dedi.
Suriye'de devrilen Esad yönetiminin 'işkence merkezi' olduğu iddia edilen Sednaya Cezaevi'nde tutukluların gizli hücreler ile bodrumlarda kaldığı iddia ediliyordu. Ekipler, iddialar üzerine araştırmaya başlamıştı.
Beyaz Baretliler olarak bilinen Suriye Sivil Savunması grubunun X hesabından, askeri hapishanedeki gizli bölme iddialarının araştırıldığı operasyonların sona erdiğini açıkladı.
Uzman ekiplerin, cezaevinin tüm bölümleri, bodrumları, avluları ve çevresindeki alanlarda kapsamlı arama yaptığı aktarılan açıklamada, "Yapılan aramada tesis içerisinde açılmamış ya da gizli herhangi bir alan tespit edilmemiştir" denildi.
Açıklamada, "Operasyonlar, cezaevini ve yerleşim planını bilen kişilerin yardımıyla gerçekleştirildi. Keşfedilmemiş gizli hücreler veya bodrumlara dair herhangi bir kanıt bulunamadı" ifadeleri yer aldı.
SEDNAYA HAKKINDAKİ İDDİALAR NELER?
Uluslararası kuruluşların yayımladığı raporlara göre, Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve devrilen yönetimin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Askeri Hapishanesi'nin Mart 2011'deki olayların ardından Esad karşıtı göstericilerin tutulduğu bir üsse dönüştüğü belirtiliyor.
Raporlarda, devrilen yönetim yetkililerinin cezaevinde alıkoydukları binlerce kişinin öldürülmesini 'sessiz ve sistematik şekilde organize ettikleri' iddia ediliyor.
Esad yönetiminin, Sednaya'da alıkoyduklarını 2kasıtlı şekilde insanlık dışı koşullarda' tuttuğunu aktaran raporlar, tutsaklara defalarca işkence yapıldığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bıraktığını işaret ediyor.
Şam'a saldırılarını sürdüren İsrail bu kez de Suriye'nin önemli liman kentlerinden olan Lazkiye'de bir hava savunma tesisini hedef aldı. AFP'nin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi yetkililerine dayandırdığı habere göre; İsrail, Suriye donanma gemilerinin yanı sıra askeri depolara da zarar verdi.
Aynı bölgede Rusya'ya ait üslerin de bulunduğu biliniyor fakat İsrail'in saldırısında bu üslerdeki askerlerin ya da mühimmatın zarar görüp görmediğine dair henüz bir bilgi yok.
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) terör örgütünün lideri Ebu Muhammed el-Colani (gerçek adı Ahmed el Şaraa), Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye halkına işkence eden ve edilmesine karışan eski üst düzey yetkililerin bir listesini yayınlayacaklarını açıkladı. Savaş suçlularının peşine düşeceklerini ve kaçtıkları ülkelerden teslim edilmelerini isteyeceklerini ifade eden Colani, "Suriye halkına işkence yapan suçlulardan, katillerden, güvenlik ve ordu görevlilerinden hesap sormakta tereddüt etmeyeceğiz" dedi.
Savaş suçlarına karışan üst düzey ordu ve güvenlik görevlileri hakkında bilgi veren herkese ödül vereceklerini belirten Colani, "zorunlu hizmette olan" ve "elleri Suriye halkının kanıyla lekelenmemiş askerler" için af teklifinin devam ettiğini bildirdi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, İran Meclisi'nde, Suriye'deki son gelişmeler ve İran'ın takip edeceği askeri stratejinin ele alındığı kapalı toplantıda konuştu.
Esad yönetiminin düşüşüne kadar İran'ın askeri danışmanları ve güçlerinin Suriye'de bulunduğunu belirten Selami, ancak an itibarıyla İran'ın Suriye'de herhangi bir askeri varlığının olmadığını vurguladı.
Toplantıda, bölgedeki askeri stratejiler, İsrail'in operasyonları ve İran'ın İsrail'e karşı gerçekleştirdiği operasyonlar masaya yatırıldı. Ayrıca, bölgenin güvenlik ve istihbarat durumu detaylı şekilde değerlendirildi.
Reuters, İsrail, Şam'ın 25 kilometre güneybatısına ulaştığını yazdı.
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, dün düzenlenen basın toplantısında, Suriye'nin elinde kimyasal silah stoklarının olduğuna inandıklarını ve kullanımını önlemek için ortakları aracılığıyla bunların yerini tespit etmeye çalıştıklarını belirtti.
Singh, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Kimyasal silahlar meselesine gelince, biliyorsunuz, bu bizim odaklandığımız bir konu. Sanırım Beyaz Saray'ın da bu konuda konuştuğunu duymuşsunuzdur, ancak diğer ortaklarımızın çalışmaları sayesinde bu kimyasal silahların sivillere ya da ABD kuvvetlerimize veya bölgedeki ortaklarımıza karşı kullanmak isteyecek herhangi birinin eline geçmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bunların ülkenin neresinde olduğuna dair size verebileceğim başka bir değerlendirmem yok."
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Rai 1 kanalında '5 dakika' isimli programa katılarak uluslararası gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Suriye konusuna dikkatle yaklaştıklarını belirten Tajani, "Suriye'deki durumla alakalı iyimserim. Başka ülkelerden; Lübnan'dan, Türkiye'den dönenler var. Durumun doğru yöne gidebileceğine inanıyorum ama temkinli olmalıyız" dedi.
Suriye medyası, İsrail savaş uçaklarının başkent Şam da dahil olmak üzere ülke genelinde onlarca saldırı gerçekleştirdiğini yazdı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), askeri hedeflere 100'den fazla saldırı yapıldığını söyledi.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Robert Wood, Washington'un Beşar Esad'ı deviren cihatçıların ABD ile bir sorunları olmadığını gösterme çabalarının ardından sahada nasıl hareket edeceklerini izlediğini söyledi.
Wood, "Şu anda Suriye'de kontrolü elinde bulunduran yetkilileri eylemlerine göre yargılayacağız ve oradan devam edeceğiz. Güzel sözler söylediler ama sahada ve pratikte ne yapacaklarını görelim" dedi.