Türkiye'nin Gözü Narin Davasında! Mahkemede Kan Donduran Cinsel İstismar İddiası: Sürüntü Örnekleri Ne Anlatıyor?
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin görülen davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada en dikkat çeken Narin'in annesi Yüksel Güran'ın avukatının "Narin’in iç çamaşırında sperm öncesi bir bulgu bulundu" iddiası oldu. Mahkemede konuşan avukat Nahit Eren de, "Adli Tıp cesedin geldiği hal itibarıyla cinsel istismarı tespit edemem diyor. İnanın bu iş olmamış diye bir şey yok" dedi.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolduktan tam 19 gün sonra evlerinin yakınındaki Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin başlatılan davanın ikinci duruşması bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Gazeteci Emrullah Erdinç ve İhsan Yalçın duruşma salonundan canlı aktardı.
Duruşma sona erdi. Yarın saat saat 09.00’da devam edilecek.
Avukat Nahit Eren: PSA… İlk celsede ısrarlı şekilde Nevzat’a şunu sordum. ‘Çanta neredeydi’ dedim, daha önce ‘kapalıydı’ dedi. Ben de soruyorum, eleştirebilirler. PSA hangi numunelerden çıktı? Vajen dış külot, iç yüz. Nereden çıktı? Narin’in çantasından. Özür dilerim burada Enes ve annesi var. Rapor şunu söylüyor, ‘cinsel istismarı tespit edemem’ diyor. Yazma ve etek çantanın içerisinde ise vajen 2 de yok, külot ön yüzde de yok, dış yüzeyde var. PSA testi nasıl yapılır? Şu şekilde kartla. Olay örgüsünde şunu oturtamıyorum, Cinsel ilişki sırasındaki şahıslardan bunlara geçtiyse? Ve ben şunu anlıyorum, o zaman bu eşyalara biri temas etti. Anneden de bulamış olabilir, bilemeyiz... Nevzat cinsel istismarda mı bulundu? Bilemeyiz. Diyarbakır Barosu katılan taraf olarak, 4 sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.”
Avukat Nahit Eren: Arif Güran da telefonu silinen kişilerden biridir. Keşke burada olsaydı. Devran, Kurtuluş, Fuat, hepsi telefon kayıtlarını silmiş. Diyorlar ki, “Biz hep siliyoruz.” Keşke Güran ailesi burada olsaydı da bunu söyleseydi.
Baro Avukatı Nahit Eren: Bana göre cinayetin yaşandığı yerde başka kişiler de vardı. Bana göre, köyün imamı da cinayet işlendiğinde oradaydı. İmam nerede? Camide. 15:00 ile 16:00 arasında olay mahallindeki baz çakılıyor. İmam ise 15:59’da telefonunu açıyor. Bu baz hareketliliği, kimseyi suçlamak için değil, ama imam ifadesinde caminin içinde telefonun çekmediğini söylüyor. Yani olayda birden fazla kişi bulunuyor.
İmamdan neden şüphelendim? Salim Güran, bir ses kaydında, “Anahtarı getir, jandarma gelecek, görüntüleri inceleyecek,” diyor. Okul görevlisi geldi, kapıyı açtım diyor, yarım saat sonra tekrar açtım diyor. Sonra, görevli ne diyor? “Hoca, o görüntüleri izledi,” diyor. Bu görüntüler 20:39’da izleniyor. Okul görevlisi, hoca izledi diyor. Biz de dakika dakika izledik. Müdahale olmuş mu, diye baktım ama müdahale yok.
Ben bu hocayı tekrar ne zaman gördüm? Hediye’nin ifadesinde gördüm. Hediye’nin evde olduğuna dair iddialar olduğunda, Hediye, “Samet hoca izledi,” diyor. Samet hoca o hocamıdır? Hediye, Enes’i korumak için ifade verdi. (Görüntü açıldı) Hediye, arabayı görmediğini söylüyor, ancak bakın, bu aracı görmemesi imkansız. Şimdi buradan şüphe mi çıkaracağız? Hoca neden o görüntüleri izledi? Neyi merak etti? Salim Güran çok net bir şekilde jandarmayı arıyor. En son evine gidiyor ve sonra başka kimse görmüyor diyor. Bu, Salim’in ses kaydı. Ama o komutan izinli, Salim bu kez başka bir komutanı arıyor. Kamera görüntüsüne göre, Narin kaybolduğunu söylüyor. Ama sonra muhtar kaybolma saatine göre ifade vermesi söyleniyor. Saat farklı bir duruma çekiliyor. Jandarma, bu kez farklı saate göre yönlendiriliyor ve Dara 2 ile Şahin Göz kamerasına bakılmıyor. Oysa, Şahin Göz kamerası evi değil ama Egurtuz Deresi’ni görüyor. Yani, saati doğru söyleseler, Nevzat’ın Narin’i dereye koyduğu an gözükürdü. Böylece her şey daha erken ve net bir şekilde oraya çıkacaktı.
Şimdi Salim Güran’ın geri getirilen WhatsApp kaydına bakalım. Salim Güran’ın geri getirilen whatsapp ve telefon görüşmeleri dosyada var. Bütün arama kayıtları siliniyor. Çok net şekilde şunu sormak istiyorum. Eskortlarla görüşüyordum bu yüzden sildim dedi. Sonrasında da evde bulunan silahlardan dolayı sildim dedi. Suçum varsa ben bu kayıtları silerim. Gözaltına alınma kaygısıyla sildin bunları. 15.40 gibi bir telefonla görüşmesi var. Kim bilmiyoruz. Ama bunun dışındaki tüm görüşmeleri tespit ettik. Görüştükleri kişiler dosya sanığı.
Baro Avukatı Nahit Eren Dara-2 görüntüsü üzerinden savunma yapıyor.
Nahit Eren: Gelelim Dara 2 kamera görüntüsüne: Salim Güran’ın avukatı, meslektaşım, Salim’in tarlaya gittiğini söylüyor. Ancak o araç başkasına ait. Beyaz araç, 15.45’te geçiyor. Meslektaşımın gösterdiği saate göre, Tavşantepe’den geçen araç başkasına ait. Algı yaratmak için doğru olmayan bir paylaşım yapıldı.
Dara 2 görüntüsüne göre, ulusal kriminal bir hata yapmıştır. Nevzat, Salim’in kendi aracından battaniyeyi aldığını söyledi. Ben her soruyu sanıklara bilerek sordum. Şimdi, Tavşantepe görüntüsünü açabilirler mi? Sayın Başkan, Dara 2 kaydına göre Nevzat’ın, Salim’in çıkışını görme şansı yok. İlk iddiaya göre, ağaçlardan dolayı görünmüyor; koyun dibinden paralel bir açıyla bitiyor. Bu nedenle Nevzat’ın aracını ve Salim’in arabasını göremedik. Görülemeyecek bir yol var.
Fuat Güran’ın evinin oradan Nevzat’ın yanına giden bir yol var. Eğer o araç bu güzergâhtan geldiyse, gelelim adım sayar tutanağına. Bu davada adeta bir teknoloji uzmanı olduk. Saat 12.00’den itibaren tutanak tutulmuş. Meslektaşım, sabah konum bilgisinden bahsetti. Ancak konum bilgisi açık değilse, bu sağlıklı bir delil değildir. Salim Güran ve ailesi 3 saat çarşıya çıkmışlar alışveriş yapmışlar. 3 saat içerisindeki adım tutarı 1150 adım. Sadece mutfakta bir kez dolanın 45 adım yapıyor.
Avukat Nahit Eren: Narin o köyde öldürüldü. Bizim bu olayı çözmemiz lazım. Bir fatura sunuldu sosyal medyadan. Salim Güran’ın cinayet saatinde iki ödeme yapıldığı yönünde. Doğrudur iki tane işlem gerçekleştirilmiş. Saat 15.19’da gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemi. Yani telefona girmeniz gerekmiyor.
Salim Güran, sistemsel olan bu işlemi -580 bakiye ile ödeme yaparak gerçekleştiriyor. Peki, Salim Güran bu faturayı neden 15.28’de tekrar ödüyor? Salim Güran’ın HTS kaydına bakalım. 15.19 öncesi GPRS kaydında, 15.16.01’de Salim Güran’ın 219 saniyelik bir bağlantısı var. Bu durumda o ödemeyi nasıl yapacak? Çünkü verilerde 0 bayt görünüyor, yani bu işlem gerçekleşmemiş.
Ben Salim Güran’ın cihazındaki atak izlerini imajlarda görüyorum. Hangi saniyede hangi uygulamanın ön planda olduğunu tespit edebiliyoruz. İkinci havale işlemi 15.28.10’da gerçekleşiyor ve o saniyelerde 71 saniyelik bir GPRS bağlantısı var. Salim Güran’a ait telefonun ödeme günü, ayın 21’i. Peki, Salim Güran o an resmî bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti? Salim Güran’ın telefonda inanılmaz bir veri akışı var. Bu durumda, 'Telefonda temizlik mi yapılıyor?' diye şüphe duyarım. Bu süreçte birçok uygulama devreye girmiş. Turkcell tarafından ödeme ile ilgili bir mesaj gönderiliyor. Ancak ben bu mesajı HTS kaydında göremiyorum. Salim Güran’ın bu saatte bir işlem yapması gerekiyordu. Cinayet saatinden sonra verilerde ciddi bir hareketlenme oluyor; uygulamaların tamamı aktif hale geliyor.
Baro Avukatı Nahit Eren: Diyarbakır Barosu üzerinden bu davayla ilgili algı oluşturmaya çalışıldı. Güran ailesini hiç tanımıyorum. Narin’i de hiçbirimiz tanımıyoruz. Ancak adaletin sağlanması için buradayız.
14 Eylül’de Güran ailesinin yakınları beni aradı. Kendilerine sadece baroda görüşebileceğimizi söyledim. Dört kişi geldi, biri dosya şüphelisi. Yani 12 Eylül’de tahliye olan bir kişi; diğer üçü ise yine aile mensuplarıydı. Bana sitem ettikleri konu avukat bulamamaları ile ilgiliydi. Aileden 20 küsür şüpheli vardı. Avukatların milyonlar istediğini söylediler. 14 Eylül Cuma günü aradılar, 15 Eylül Pazar günü baroyu açtık ve görüştük. “Çocuklarımız okula gidemiyor” dediler. Kim buna sessiz kalabilir? O çocukların Narin’den farkı nedir? Gerçekten mağduriyet ifade edildi. Ben de kendilerinden rica da bulundum. “Kamuoyunda bir algı oluştu, ama ben buna sebep vermedim. Kendinizi sorgulamanız gerek. Lütfen biliyorsanız söyleyin” dedim.
Baro Avukatı Erdem Kaya: Sanık Yüksel Güran bugüne kadar 7 kez beyanda bulunmuştur ve yanıltıcı beyanlarda bulunmuştur. Sanığın oğlu Enes’i korumaya çalışması ortadadır. Baba Arif Güran’ı aramaması eylemi gizleme çalışmasındadır.
Avukat Erdem Kaya, bu sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Duruşmaya verilen ara sona erdi, tutuklu sanıklar salona alındı. Yüksel Güran hüzünlü şekilde salona girdi. Oğlu Enes’i görünce tebessüm etti.
Duruşmaya yarım saat ara verildi.
Baro Avukatı Erdem Kaya: Salim Güran tam yedi kez beyanda bulunmuştur. Sanık, ortaya çıkan yeni delillere göre ifadesini değiştirmiştir. Salim Güran’ın aracında Narin’e ait DNA örneklerine rastlandı. DNA örnekleri çok önemli delillerdir. Sadece bu delil bile sanığın cezalandırılması yeterlidir. Sanık Salim Güran’ın cinayetin işlediği anlarda olay yerinde olduğu açıktır
Baro Avukatı Aydın Özdemir: Enes’in cezaevinde yaptığı görüşmeler var. Enes’in açık beyanları var. Abican kimseyle görüşme diyor. Diş fırçamı Narin kullandı bir şey çıkar mı diyor. Camiye giderken Narin’i öptüm bir şey çıkar mı diye soruyor. Bu beyanlar şüpheli beyanlardır. Enes Güran’ın cinayet eylemine doğrudan katıldığını düşünüyoruz.
Nevzat da bu işin içinde olmasa bunları soğuk kanlılıkla yapmazdı. Bu bedeni gömen kişi Nevzat Bahtiyar’dır. Nevzat doğrudan bu eylemin içinde olan kişidir. Nevzat ne pişmanlık duymuştur. Ne de itirafçıdır. Kaçış yolu bulamadığı için beyanda bulunmuştur. Nevzat hala bütün gerçekleri anlatmadı. Nevzat Bahtiyar müşterek faildir. O gün Narin’in cansız bedeni bulunmasaydı biz bugün bu yargılamayı yapamazdık. Bir şekilde bu olayın üstü kapatılacaktı. Bizim kanaatimiz bütün sanıkların cezalandırılması yönündedir.
Baro Avukatı Aydın Özdemir: Enes’in sağ gözünün altındaki morlukla ilgili kendime zarar verdim diyor. Ama iki gün sonra ise mısır koçanı çarptı diyor. Bize göre üst akıl Enes’i bu olayın merkezinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Hediye Güran’ın Enes ile ilgili söylediği beyan gerçek değildir. Enes’i korumaya yöneliktir.
Baro avukatları konuşma yapıyor. Baro Avukatı Aydın Özdemir, Enes Güran ile ilgili çelişkileri anlatıyor.
Baro Avukatı Aydın Özdemir: Enes 8 kez ifade değiştirdi. Saatlerle ilgili çelişkiye düşmüş. Bir anda saatlerle ilgili beyan değiştirdi. Sıcağı sıcağına alınan beyan en doğru beyandır. Neden sonrasında beyanlarını değiştirdi? Bu değişiklik basit bir bulgudan ibaret değildir.
Mahkeme Başkanı: Bugün karar çıkmayacak. Zor, hatta imkansız.
Diyarbakır Barosu, mahkemeye yeni bir görüntü sunacak.
Mahkeme başkanı geldi, duruşma tekrar başladı. Güran ailesinin yakınları, mahkeme başkanını kararıyla bugünkü duruşmaya katılamayacak. Yarın için durum ayrıca değerlendirilecek.
Mahkeme Başkanı: Enes iyi misin? Yüksel hanım iyi misin?
Yüksel Güran: Kusura bakmayın.
Mahkeme Başkanı: Tamam sakin olun.
Arif Güran: Narin için kimse bir şey yapmadı, sadece yapan devlettir. Sayın Başkan, karakolda Enes’e “Sen öldürdün” dediler.
Enes de başını duvara vurarak, “Ben nasıl yaparım?” diye ağlamaya başladı. Enes'in ayağa kalkması üzerine jandarma oturmaya çalıştı. Güran ailesi üyeleri salondan çıkmayacaklarını söyledi. Bunun üzerine jandarmalar Nevzat Bahtiyar'ı salondan çıkardı.
Bunun üzerine duruşmaya 45 dakika ara verildi.
Baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran ağlıyor.
Baba Arif Güran: Nevzat canisi benim 8 yaşındaki kızımdan ne istedin?
Anne Yüksel Güran: Allah'ım sen bize yardım et!
Mütalaanın ardından savunmalara geçildi.
Arif Güran: Ben olay günü Batman’daydım. Akşam üstü komşum beni aradı haber verdi. Dedi ‘Narin kayıp’. O anda arabaya bindim. Sonra bir kişi daha aradı. Diyarbakır’a gelene kadar 3 kez kaza geçiriyorduk. Narin benim için farklıydı. Annesi için de öyleydi. Annesi bir milyon kat önem göstermiştir. Burada bir anneyi evladıyla sınıyorlar.
Tek bir kelime yalan konuşmam. Çünkü o benim kızım. Jandarma arama kurtarma çalışması yapmaya başladı. 4-5 gün hiç uyumadım. Yemek yemedim. En son karakola gittiğim zaman ben orada iddia ettim kızım tepeye çıkmamış. Onlar da dedi ki ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü ve narine kıydılar’. Dedim öyle bir şey mümkün değil.
Salim tutuklandı. Sonra ben ve eşim karakola gittim. Orada bana komutan bir soru sordu. ‘Narin Salim’in arabasına bindi mi?’ dedi. Görmediğim için bir şey demedim. Eşime de sordu. O da Salim’in arabasıyla ben Mersin’deyken nişana gittiklerini söyledi. Komutan orada eşime kızdı.
Savcı, Narin’i boğmak suretiyle müşterek fail olarak suçu işledikleri gerekçesiyle Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Duruşma, verilen aranın ardından tekrar başladı. Savcı mütalaasını okuyor.
Tüm gözler Narin davasına çevrildi. Herkes mahkemenin saat 15.30'da başlamasını beklerken adliye önüne ambulans geldiği görüldü.
Mahkeme Başkanı: Mütalaanızı değiştirecek misiniz?
Savcı: Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok.
Bunun üzerine duruşmaya öğle arası verildi. Saat 15.30’da duruşma devam edecek.
Sanık Salim Güran yeniden kürsüye çıktı. Avukat Adnan Ataş soru sormaya başladı.
Avukat Adnan Ataş: Necmettin Kaya sizin de akrabanız mı?
Salim Güran: Uzaktan akraba ama Nevzat’a daha yakın.
Avukat Adnan Ataş: Dara 2’ye gitmişsiniz.
Salim Güran: Hayır, gitmedim.
Avukat Adnan Ataş: WhatsApp kayıtlarını sildiğiniz söylendi. Mermi için sildim dediniz, doğru mu?
Salim Güran: Evet, bu cevabı verdim.
Avukat Adnan Ataş: Savcılıkta verdiğiniz ifadede “Narin arabaya binmedi” dediniz.
Salim Güran: Bana sordular, ben de olay gününe dair cevap verdim.
Avukat Ali Eryılmaz: Salim Bey, iki eli doluyken cep telefonunu nereye koyar?
Salim Güran: Nevzat’ın eşiyle fotoğraf çektiren bu avukata cevap vermiyorum.
Avukat Ali Eryılmaz: Cinayet günü Nevzat’ı senin evinin orada gördün mü?
Salim Güran: Bu avukata cevap vermiyorum.
Salim Güran yerine oturdu. Yerine sanık Yüksel Güran geldi.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Yüksel Güran: Narin'in katilini istiyorum.
Yerine geçerken Nevzat Bahtiyar’a, "Adam değilsin Nevzat. Adam ol adam" sözleri ile tepki gösterdi. Mahkeme başkanı müdahale etti.
Daha sonra sanık Enes Güran kürsüye çıktı.
Mahkeme Başkanı: Söylemek istediğin bir şey var mı?
Enes Güran: Yok.
Enes Güran yerine geçti.
Sanık kürsüsüne Salim Güran geldi. Mahkeme başkanı, tanıkların beyanlarına dair söylemek istediği bir şey olup olmadığını sordu.
Salim Güran: Dara 2 sokağındaki kamera kediyi bile görüyor. Necmettin Kaya orada çalışıyor.
Mahkeme Başkanı: Sen, korucunun görüntüleri değiştirdiğini mi iddia ediyorsun?
Salim Güran: Asla öyle bir şey demedim.
Mahkeme Başkanı: Benim bile girmediğim yerde korucu girip mi değiştirdi?
Salim Güran: Olabilir.
Nevzat Bahtiyar’ın sorgusu bitti.
Sanık avukatları arasında, fotoğraf çekilmesi üzerine tartışma çıktı. Sanık Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek soru sormaya başladı.
Avukat Mahir Akbilek: Narinin naaşı ararken neredeydi?
Nevzat Bahtiyar: Açıktaydı.
Avukat Mahir Akbilek: Necmettin Kaya, Dara 2 kamerasında mı çalışıyor?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Avukat Mahir Akbilek: Sen gittin mi Dara 2’ye?
Nevzat Bahtiyar: Hayır.
Avukat Onur Akdağ, duruşma salonunda görüntüsünün çekildiği için mahkeme başkanına şikayette bulundu. Hedef gösterildiğini belirtti. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz tarafından çekildiğini söyledi. Ali Eryılmaz, duruşma salonundan önce fotoğraf çekildiğini belirtti. Avukat Onur Akdağ’a tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, fotoğrafın saati itibarıyla bir sorun olmadığını belirtti.
Yüksel Güran’ın Avukatı: Narin’in cansız bedeninin olduğu çuvalın içinden bir kanca çıktı.
Nevzat Bahtiyar: Kanca’yı beni takip eden Salim Güran koymuş olabilir. Narin’i ben öldürmedim. Salim kendisi öldürdüğünü söyledi.
Yüksel Güran'ın avukatı: Narin’in iç çamaşırında sperm öncesi bir bulgu bulundu.
Nevzat Bahtiyar: Ben böyle bir şeyi kesinlikle yapmadım.
Baba Arif Güran'ın ardından sanık kürsüsüne Nevzat Bahtiyar geldi.
Nevzat Bahtiyar: Eklemek istediğim ve araştırılmasını istediğim bir şey yok.
Mahkeme Başkanı: Geçen celse söylemediğin anlatmak istediğin bir şey var mı? Narin’i sen mi öldürdün?
Nevzat Bahtiyar: Ben öldürmedim. Anlatmadığım bir şey yok.
Mahkeme Başkanı: Oğlun cesedi nasıl bıraktığını nerden biliyor?
Nevzat Bahtiyar: Ben oğluma bunu anlatmadım.
Mahkeme Başkanı: O zaman oğlun nerden biliyor.
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, “Belki bildiği vardır” diye çadırımı çağırdım. Bu adam da saat 18:00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18:00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık.
Mahkeme Başkanı: Enes neden yoktu?
Arif Güran: Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?
Narin'in babası Arif Güran, tanık kürsüsünde. Arif Güran ayakta durmakta zorluk çekince sandalyeye oturtuldu.
Mahkeme Başkanı: Salonda canlı yayın mı yapılıyor? Uyardım sizi. Başlayacağım sizin Twitter’ınıza. Bu mahkememin bir ağırlığı var. İlla sövelim mi? Bunu da yaparım.
Tanık kürsüsünde Narin'in amcası Erhan Güran var.
Mahkeme başkanı, “İlk duruşmada aile meclisi olmadığını söylediniz ama kamera görüntüleri ortaya çıktı. Ne diyeceksiniz?” diye sordu.
Erhan Güran: Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Ben de o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızımızın bulunması içindi.
Mahkeme Başkanı: Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var.
Erhan Güran: O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar.
Mahkeme Başkanı: Ben size geçen celsede bunu sordum, neden söylemediniz?
Erhan Güran: Aklıma gelmedi.
Mahkeme Başkanı: Bırak Allah aşkına, ben sana sordum, hiçbir şey söylemedin.
Erhan Güran: Biz de mücadele ediyoruz.
Mahkeme Başkanı: Bizden bir şey gizliyorsunuz.
Erhan Güran: Gizlemiyoruz, unuttum.
Mahkeme Başkanı: Çobanı arkaya götürüp dövdünüz mü? Şiddet uyguladınız mı?
Erhan Güran: Bulunsunlar, ben şahsen değilim ama birkaç tokat atılmıştı, yalan söylediği için.
Mahkeme Başkanı: “Şerefsizin şerefsizi” kime diyorlar?
Erhan Güran: Ben demedim, duymadım.
Savcı soru sormaya başladı:
Savcı: Bu video çıktı, “unuttuk” dedin. Detayı unuttun. “Yarını oturduğum yerden kalkmadım” dedin, sen arkaya gittin mi, gitmedin mi?
Erhan Güran: Ahmet çağırınca kalktım, arkaya gittim.
Savcı: “Yerimden hiç kalkmadım” dedin, neden yalan söylüyorsun?
Erhan Güran: Gittim, küfür sırasında yerimden kalkmadım.
Savcı: Çok dövdüler mi?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Arka taraftaki bu gizem ne?
Erhan Güran: Arka tarafta konuştu diye.
Savcı: Cevabınızı aldınız mı?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Kesinlikle arka tarafa gitmediğini neden ısrarla söyledin?
Erhan Güran: Gittim, arkaya farklı bir soruydu.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş soru sormaya başladı.
Adnan Ataş: Neden şikayetçi olmadınız?
Ahmet Akgün: Olmadım.
Sanık Enes Güran, tanık Ahmet Akgün'e soru sormak istedi.
Enes Güran: Benim adımı kim kullanmış, söylemek istiyorum.
Ahmet Akgün: Ben bilmiyorum, kim dediğini.
Enes yerine geçti ve sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz soru sormaya başladı:
Avukat Ali Eryılmaz: Narin için bildiğin doğruları söylemeni istiyoruz.
Ahmet Akgün: Bilmiyorum.
Tekrarlayan soruların sorulmasına başkan izin vermedi.
Avukat, “Elimizdeki tek tanık konuşmalı” dedi. Mahkeme başkanı ise, “Kafasına silah mı dayayalım?” dedi. Başkan ardından “Benim silahım yok" diye açıklama yaptı. Ahmet Akgün, “Size canım feda” diyerek başkana seslendi. Başkan, “Allah seni çocuklarına bağışlasın” dedi.
Sorgu devam etti. Sanık avukatı Nahit Eren soru sormak istedi.
Avukat Nahit Eren: Bu delil nasıl geldi?
Başkan, avukatın diğer avukata soru sormasına izin vermedi. Böylece çoban Ahmet Akgün'ün tanıklığı sona erdi.
Savcı: Enes kelimesi çok geçiyor. Neden Enes konusunu duymadığını söylüyorsun?
Ahmet Akgün: Kendi aralarında Enes diyorlardı.
Savcı: Onların kendi aralarında konuştuklarını anlat.
Ahmet Akgün: Ben bir şey görmedim.
Savcı: Ben senin hakkını savunacağım. Ne konuşuyorlardı söyle. Biliyor bu başkanım. Net konuş.
Ahmet Akgün: Savcım ben bir şey görmedim, duymadım.
Erhan Güran, Narin'in babası Arif Güran, abisi Baran Güran'ın da bulunduğu aile üyeleri, Ahmet Akgün isimli çobanı, cinayeti görüp görmediğini anlamak için sorgulamış ve çoban daha sonra şiddete uğradığını söylemişti. Bunun üzerine savcı kamera kayıtları olan bu sorguya katılan aile üyeleri hakkında, tehdit, suçu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Tanık çoban Ahmet Akgün, ifadesi alınmak üzere kürsüde. O sırada Erhan Güran’ın evinin önündeki kamera görüntüsü ekrana verildi. Sanık avukatlarının itirazına rağmen, 'Aile Meclisi' olarak belirtilen kamera görüntüsünün izlenmesine karar verildi.
Mahkeme Başkanı: Ahmet Bey, Erhan’ın olduğu yer burası. Buradaki kişi siz misiniz?
Ahmet Akgün: Evet, benim.
Mahkeme Başkanı: Videoyu oynatalım. (Videoyu izliyorlar.)
Mahkeme Başkanı: Siz neden buraya getirildiniz?
Ahmet Akgün: Ben eve geldim, çantamı bıraktım. Ömer geldi, “5 dakika, Erhan abi seni çağırıyor” dedi. Bana sordu, ben de bir şey bilmiyorum dedim.
Mahkeme Başkanı: Sen olay günü Narin’i gördün mü?
Ahmet Akgün: Hiç görmedim.
Mahkeme Başkanı: Sana neden inanmıyorlar?
Ahmet Akgün: Ben de bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Arka tarafta ne oldu?
Ahmet Akgün: O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler.
Tanık ağlamaya başladı.
Mahkeme Başkanı: Kürsüden indi, “Sana kimse bir şey yapamaz, sakin ol, su iç,” dedi.
Mahkeme Başkanı: Enes’i olay günü kızla birlikte gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok, görmedim, şerefim üzerine yemin ederim.
Mahkeme Başkanı: Ahırda birini gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok.
Mahkeme Başkanı: Sana neden kız soruyorlar?
Ahmet Akgün: Görmedim.
Duruşma, verilen 5 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. Tanık çoban Ahmet Akgün dinlenecek.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Aktaş: Aşağı tarlaya hiç inmiş miydin?
Ramazan Atasoy: Bir kere indim.
Pedagog: Senin aşağı tarlada çalıştığın alanda tümsek var mı? Her yeri görebileceğin şekilde bir şey var mı?
Ramazan Atasoy: Yok.
Pedagog: İki tarlanın arasında tümsek bir alan var mı?
Ramazan Atasoy: Yok. Bir tarla bitiyor, diğeri başlıyor.
Nevzat Bahtiyar’ın diğer avukatı Ali Eryılmaz: Salim Güran kayınpederini tanıyor mu?
Ramazan Atasoy : Belki bir sefer gitmişimdir, fıskiye sorunu ile ilgili, belki onun eviyle alakalıydı.
Avukat Ali Eryılmaz: Olay günü çiftliğe gitmişler mi?
Ramazan Atasoy: Gittik. Salim Güran ile gittik ama saatini hatırlamıyorum.
Ali Eryılmaz: O gün Mahfus isimli biriyle tanıştın mı?
Ramazan Atasoy: Çiftliğin sahibi o. Olaydan sonra da babamla gittik. Bana ineklerin pisliğini oraya bırakmamamı söyledi.
Mahkeme Başkanı: Diğer soru suçlayıcı olduğu için sorulmasını istemedi.
Ramazan Atasoy’un tanıklığı son buldu.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: İfaden alınırken sana herhangi bir şekilde şiddet uygulandı mı?
Ramazan Atasoy: Biri geldi arkamdan vurdu. Karakolda beni dövdüler. Nefesim kesildi. Bir komutan geldi ‘Bunun suçu yok bunu dövmeyin’ dedi.
Mahkeme başkanının duruşmayı ayakta yönettiği görüldü. Ramazan Atasoy'un ifadesinde sürekli "Bilmiyorum" demesi üzerine mahkeme başkanı "Verdiği ifade çelişkileri gidermiyor" dedi.
Avukat Nahit Eren: Sen soruşturma aşamasında Salim’in sürekli yanında olduğunu söylemişsin. Bununla ilgili bir tehdit mi aldın böyle söyle diye?
Ramazan Atasoy: Yok kimse böyle söylememi söylemedi.
Avukat Nahit Eren: Olay günü tarlaya başka gelen giden oldu mu?
Ramazan Atasoy: Hindilerini ve kuzularını getiren biri var, her gün geliyordu. Olay günü mü, değil mi bilmiyorum ama 2 kişi sabah ve öğleden sonra geldi gibi.
Avukat Nahit Eren: Ramazan sen o gün yukarı ve aşağı tarlaya gitmişsin. Peki Tavşantepe köyüne gittin mi?
Ramazan Atasoy: Hatırlamıyorum.
Avukat Nahit Eren: Ama gittiğini söylemişsin.
Ramazan Atasoy: Valla hatırlamıyorum.
Avukat Nahit Eren: Salim Güran saat 3-4 gibi yanına geldiğinde üzerinde hangi kıyafet vardı?
Ramazan Atasoy: Tarla kıyafeti yoktu.
Avukat Nahit Eren: Peki üzerini değiştirip geldiğinde üzerinde ne vardı?
Ramazan Atasoy: Bu kez üzerinde tarla kıyafeti vardı.
Savcı: (Pedagoga) 3-4 arası çelişki giderilemedi, ısrarcı mısınız?
Pedagog: (Ramazan’a sorarak) 3-4 arası Salim yanınızda mıydı?
Ramazan Atasoy: Yanımdaydı.
Savcı: Çelişki giderilemedi, telefon kayıtlarına göre Salim Güran, Mehmet Selim Arasoy’u saat 17.00’de aramış.
Pedagog: 3-4 arası değil de saat 5 olabilir mi?
Ramazan Atasoy: Tam hatırlamıyorum. Salim Güran yanıma geldiğinde, yaklaşık 20 dakika sonra babamı aradı.
Ramazan Atasoy'un ifadesindeki çelişkiler dikkat çekti.
Pedagog: Salim Güran ile bir ses kaydı konuşman var, hatırlıyor musun?
Ramazan Atasoy: Hayır.
Pedagog: Şimdi sana dinleteceğim. (Ses kaydını Ramazan dinler.)
Ramazan Atasoy: Mısır sülükleri var, fıskiye çalışmıştı. O sülükler yürüyor, düştüğü zaman da yürüyor.
Pedagog: Bu kayıt saat 18.30’da alınmış, ama sen o saatte yemek yediğini söyledin.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) O saat farklı olabilir.
Avukatlar: (İtiraz ederek) O konuşmadaki zamanlamanın doğruluğu sorgulanmalı.
Ramazan Atasoy: Başka günlerde de aranıyordu.
Pedagog: O günkü konuşma ile ilgili ne söylemek istersin?
Ramazan Atasoy: O benim patronum.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) Ramazan, tutuklandığında Salim’e küfür ederek bir şeyler söylemiştin. O tutanağı sorabilir misiniz?
Pedagog: Ramazan, sen “Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti” demişsin.
Ramazan Atasoy: Ben ifademi okumadım, sadece imza attım.
Mahkeme Başkanı: O ifadeyi tutuklandıktan sonra ağlayarak söyledi, ifade tutanağında değil.
Pedagog: Bekleme odasında ağlamışsın ve bir şeyler söylemişsin.
Ramazan Atasoy: Bilmiyorum.
Pedagog: Salim’in ayakları ıslak mıydı?
Ramazan Atasoy: Hatırlamıyorum, dikkat etmedim.
Pedagog: Salim yanındayken baban neredeydi?
Ramazan Atasoy: Salim 3-4 civarı yanıma geldi. Babam da çay içtikten sonra, saat 5 civarı geldi.
Pedagog: Salim, babanı ne zaman aradı?
Ramazan Atasoy: Geldiğinde aradı, “Neredesin?” dedi. Babam da “İşçileri bırakıyorum” dedi.
Pedagog: Sizin kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?
Ramazan Atasoy: Ben kullanmıyorum, sonradan öğrendim. Ses kaydında konuşulan kaçak elektrik değil, fıskiye meselesidir.
Pedagog: Sen 3-4 gibi “Salim yanıma geldi” diyorsun, ama saat 4’te Salim seni arıyor. Eğer 4’te yanındaysa, neden seni telefonla arıyor?
Ramazan Atasoy: Gitti, geldi; kıyafetlerini değiştirdi. Babam suyu değiştirmeye gitti. Salim de “Ben üstümü değiştireyim, senin yanına geleyim” dedi. Ben de o gelmeden işimi bitirdim. Saat 18 civarıydı.
İlk tanık, Salim Güran’ın çalışanı olan 15 yaşındaki Ramazan Atasoy. Ramazan Atasoy, SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılıyor. Beyaz kazak giymiş olan Ramazan Atasoy, pedagojik eşliğinde ifade veriyor.
Ramazan Atasoy: Tavşantepe’ye bir kere gittim. Babam ve Salim Güran ile gittim. Salim Güran ile tarlada buluştuk. İlk olay günü, saat sabah 8-9 civarıydı. Salim, yaklaşık bir saat yanımızda kaldı, sonra gitti. Babam da işçileri almaya gitti. Saat 13.30 gibi gitti, ben orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi. “Baban nerede?” dedi, sonra babamı aradı ve “İşçileri dağıt, gel” dedi. Biraz oturduk, çay yaptık. Saat kaçtı bilmiyorum, ama yine babamı aradı ve “Neredesin?” dedi. Salim Güran ile birlikte çay içtik. Çay soğuduğunda babam geldi.
Pedagog: Orası neresi?
Ramazan Atasoy: Tavşantepe.
Pedagog: Salim Güran nasıldı?
Ramazan Atasoy: Her zamanki gibi, normaldi.
Pedagog: Salim sonra ne yaptı?
Ramazan Atasoy: Üstünü değiştirmeye gitti.
Pedagog: Sonra ne yaptınız?
Ramazan Atasoy: Babam ve Salim Güran geldi, yemek yedik, telefonlara baktık. Birisi Salim Güran’ı aradı. Salim, “Bu saatte kız kaybolur mu?” dedi.
Tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Adliye önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Baba Arif Güran, "müşteki", 1'i tutuklu 3 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti. İlk duruşmanın ardından Cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.
KİM, HANGİ SUÇLAMADAN YARGILANIYOR?
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
Kaynak: Haber Merkezi