Cem Garipoğlu'nun kardeşi Sakine Garipoğlu'ndan skandal paylaşım: Tepki yağdı
Cem Garipoğlu'nun kardeşi Sakine Garipoğlu'nun Instagram hesabından yaptığı paylaşım sosyal medyada tartışma yarattı.
Tüm Türkiye'nin konuştuğu ve 2009 yılından bu yana öfkenin dinmediği Münevver Karabulut cinayetinin faili Cem Garipoğlu'nun kız kardeşi Sakine Garipoğlu'nun paylaşımı tartışma yarattı.
Geçtiğimiz gün oyuncu Nilperi Şahinkaya ve Melis Çatak'la aynı karede fotoğrafları paylaşılan Cem Garipoğlu'nun kız kardeşi Sakine Garipoğlu, sosyal medyanın gündemine oturdu. Oyuncu Nilperi Şahinkaya'nın yaptığı açıklama öfkeyi daha da artırırken Melis Çatak ise sosyal medya hesabını kapattı.
Sakine Garipoğlu'nun eleştirilmesinin başlıca sebebi, birkaç yıl önce ailecek Münevver Karabulut'un öldürüldüğü koltukta kahkaha atarak poz vermeleri ve bunu sosyal medyada paylaşmaları oldu.
Sakine Garipoğlu'na gelen tepkiler "Suç bireyseldir" denerek engellenmeye çalışılsa da Garipoğlu'nun Instagram hesabından yaptığı bir paylaşım ortaya çıktı. Paylaştığı fotoğrafta büstün boğazında V şeklinde duran makas, akıllara Münevver Karabulut cinayetinin ortaya çıkmasının ardından yayılan otopsi raporunu getirdi.
Otopsi raporuna göre Münevver Karabulut'un boynunun altında V şeklinde 2 kesik bulunması, Garipoğlu'nun söz konusu paylaşımı maksatlı şekilde yaptığı iddialarını gündeme getirdi.
2009 yılında ülkeyi ayağa kaldıran Münevver Karabulut cinayeti sonrası yayımlanan otopsi raporunda yer alan diğer detaylar ise şöyle:
Münevver Kurubulut sağken kafasını kesmişler. Zanlılar vücudu üçe bölmek istemiş. Kanında alkol ya da uyuşturucu tespit edilmedi.
Münevver cinsel ilişkiye zorlandığı için direndi ve zanlılarda saldırı dozunu artırdı. İç çamaşırında üç yerde sperm izi bulundu. Genç kızın vücudunda 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi.
İç çamaşırlarındaki sperm lekesinden cinsel ilişkiye zorlandığı anlaşılan Münevver'in direnmesinin, katil ya da katillerinin saldırı dozunu artırdığını gösterdiği belirtildi.
Genç kızın vücudunda, 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi. Bunlardan boynun hemen altında bulunan ters 'V' şeklindeki 2 kesik ile göbeğin hemen altındaki 20- 25 santimetre uzunluğunda 4 yatay kesik dikkat çekti.
BİRDEN FAZLA ERKEK
İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nce hazırlanarak cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a gönderilen raporda Münevver'in son olarak sol köprücük kemiği hizasından 3 öldürücü bıçak darbesinin ardından, boynun kesildiği kaydedildi.
ALKOL BULUNMADI
Münevver'in sağ el 3'üncü parmağının eklem kökünde ve sol el 2'inci parmağı ile her iki bileğinin üst kısmında kesikler mevcut. Yine sol kolun ön bölümünde iç ve dış yanda 3 ve 4 santim uzunluğunda iki kesik tespit edildi. Kanında ve midesinde yapılan incelemede alkol ve uyuşturucuya rastlanılmayan Münevver'in vücudunda da sperm tespit edilemedi. Ancak külotunda bir yerde ve boxer iç çamaşırında 3 yerde kanla birlikte sperm tespit edildi.
YAŞARKEN KAFASINI VÜCUDUNDAN AYIRDILAR
İstanbul Adli Tıp eski Morg Dairesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Çetin'in adli tıp raporuna yorumları şöyle: Münevver henüz yaşarken başını vücudundan ayırmışlar.
EL YARALARI
Bu cinayette en çarpıcı şey Münevver'in karnındaki 4 adet paralel şekilde 20-25 santimetre uzunluğundaki kesikler oluşturulması. Bunun yapılabilmesi için genç kızın sabit olarak tutulması lazım. Ya ellerinin bağlanması, ya da birileri tarafından ellerinin tutulması gerekir.
SIRTINDAN TOPRAK PARÇALARI ÇIKTI
Birbirinden ayrılmış halde bulunan gövde ve kafada kan bulaşıklıkları ve sırtta toprak bulaşığı ile ilgili yorum): Cesede toprak bulaşmış olması, 'Acaba öldürülürken toprağa mı yatırıldı?' şüphesini uyandırıyor.
AYİN CİNAYETİ
(Rapordaki, düzgün kenarlı, bir açısı dar, bir açısı geniş delici alet, ayrıca çok sayıda çentik bulunan yaraların olmasıyla ilgili yorum) : İlk görünüşte bir bıçak, bir de testere kullanılmış gibi. Ama çok sayıda kesik olması benzer özelikte bıçakların da kullanılmış olabileceğine işaret ediyor. Adlı tıp raporuna göre Münevver hamile değil. Genç kız bakire. Cinayetin vahşice işlenişi, basit bir aşk cinayeti olmadığını gösteriyor. Bu bir ayin cinayeti gibi görünüyor.
YAPANLAR PSİKOPAT VE NEFRETLE DOLU
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı raporun, psikopat ruhlu kişilerce işlendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Prof. Hancı'nın çarpıcı yorumları ise şöyle:
KAFASINA VURULMUŞ
Bu cinayet, vahşi ve sadistçe işlenen bir cinayet. Bunu genç kızın boğazının hayattayken canlı canlı kesilmesinden anlıyoruz.
OMURGALARA KADAR KESİK GİTMİŞ
Münevver'in boyunda çok miktarda bıçaklama izi var. Çok uğraşmışlar. En sonunda testere gibi kesici kullanılmış. Boynu hem bıçaklanmış, hem kesilmiş. Yemek borusu, soluk borusu, boyun omurları kesilerek, omurgalara kadar kesik gitmiş. Bu da bu cinayetin nefret, şiddet, vahşetle işlendiğini gösteriyor.
3'E BÖLECEKLERDİ
En çarpıcı örneklerden biri de karnındaki 4 tane paralel, 20-25 cm'lik kesikler. Genç kızın bedenini üçe böleceklermiş, ama kesiklerle kalmışlar.
Genç kızın el ve kollarındaki yaralar ve kesik izleri ise, kendini savunduğunu gösteriyor.
SADİSTÇE
Tecavüz yok. Ama zevk alınmış. Bu cinayeti işleyenler sadistçe zevk almışlar. Bunun kanıtı bulunan sperm örnekleri. Şiddetin içinde zevk alınmaya çalışılmış. Cinsel saldırı var. Bu bir sadist cinayeti. Bu cinayeti birden fazla kişi işledi ve birden fazla kesici alet kullanıldı.
Cinayeti işleyenlerin işkenceden zevk aldıklarını görüyoruz. Bu tip vakalara 'psikopatolojik' yani psikopat deniyor. Bu tip kişilik bozukluklarında kişi sadist öğeler içerir. Sadistçe karşısındaki insana eziyet ederken, bundan zevk alır. Sperm olması da vahşi işlenen cinayette zevkin kanıtı.
MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ
2009 yılında işlenen Münevver Karabulut cinayeti yeniden Türkiye'nin gündemindeki yerini aldı. 17 yaşında vahşice katledilen Münevver'in katili ise; Cem Garipoğlu. Katil zanlısı cinayetten sonra kaçmış ve bu kaçış 197 gün sürmüştü. Cinayetten tam 197 gün sonra teslim olan Garipoğlu, 2011 yılında mahkûmiyet kararının verilmesiyle cezaevine girmişti. Kan donduran cinayet dosyası yeniden gündeme geldi. Peki, Münevver Karabulut cinayetinin perde arkasındaki diğer detaylar nelerdi? İşte detaylar.
Lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. 17 yaşındaki Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştu.
Cinayet duyulduktan sonra Türkiye kamuoyunda dikkat çekmiş ve infiale sebep oluşmuştu.
Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten sonra kaçmış ve bu kaçış 197 gün sürmüştü. Cinayetten 197 gün sonra teslim olan Garipoğlu'nun yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkûmiyet kararının verilmesiyle sona ermişti. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendini asarak intihar etmişti.
Başına poşet geçirerek, çamaşır ipiyle kendisini boğarak, intihar ettiği kaydedildi. Cem'in önceki gün yapılan açık görüşte ailesiyle bir saat görüştüğü, görüş sonrası iki tarafın da moralinin bozuk olduğu bildirilmişti.
Garipoğlu'nun intiharı toplumun çoğunluğuna inandırıcı gelmezken, ailenin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu'nun ölümünün şüphe götürmeyeceğini söylemişti.
Garipoğlu ailesinin avukatlığını ise Barolar Birliği eski Başkanı Metin Feyzioğlu üstlenmişti.
MÜNEVVER'İN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE NİŞAN
Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu'nun kuzeni Fatih Garipoğlu, Münevver Karabulut'un öldürülmesinin 5'inci yıldönümünde yaptığı nişan töreni ile gündeme gelmişti. Nişanda tavandan sarkan çıplak kadınların konuklara şampanya servis ettiği görülmüştü.
TAM 1200 FOTOĞRAF PAYLAŞTI
Fatih Garipoğlu Instagram'da 'SFParty' adıyla açtığı hesaptan nişan partisinin fotoğraflarını paylaşmıştı. Garipoğlu'nun 1200 fotoğraf paylaştığı nişana, 'Münevver Karabulut Cinayeti'nde 'suçluyu kayırmak' suçundan 3 yıl hapis cezası alan ve şu anda 190 ülkede kırmızı bültenle aranan babası Hayyam Garipoğlu katılmamıştı.
DEHŞET VİLLASI YIKILDI
İstanbul Bahçeşehir’de 3 katlı evlerden oluşan Şelale Evleri Sitesi, 3 Mart 2009 günü işlenen Münevver Karabulut cinayeti ile duyulmuştu. Türkiye’de kadın cinayetlerinin simge ismi haline gelen Karabulut’un öldürüldüğü o ev hakkında ise 2021 yılında yıkım kararı çıkmıştı.
Kentsel dönüşüm kapsamında başlatılan projede “Lanetli Ev” olarak hatırlanan villa mayıs ayında yıkıldı.
Yerine 12 katlı bloklardan oluşan site yapılacağı öğrenilen villanın çevresinde yaşayan yurttaşlar ise yıkıma başlanılırsa diğer villalara da sıçrayacağını ve Bahçeşehir’in yatay yapılaşma geleneğinin ortadan kaybolacağını savundu.