CHP 'değişim' dedi: Genel Başkan Özgür Özel oldu
38. CHP Kurultayı'nda yapılan genel başkanlık seçiminde Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu yarıştı. İlk oylamada Özel 682, Kılıçdaroğlu 664 oy aldı. Seçim ikinci tura kaldı. İkinci turda farkla ipi göğüsleyen Özel, CHP'nin yeni genel başkanı oldu.
CHP’de Olağan Kurultay heyecanı bugün başladı. Ankara Arena Spor Salonu’nda yapılan kurultayda 81 ilden bin 367 delege yeni genel başkanı seçti.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel'in yarıştığı seçim ikinci tura kaldı. İkinci turda 812 oy alan Özgür Özel, CHP'nin yeni genel başkanı oldu.
Genel başkanlık yarışını Özgür Özel'e kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, ilk açıklamasını sosyal medya hesabından yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Büyük Önderimiz Atatürk’ün emanetini, bugüne kadar onurla taşıdım. Ve bugün, kurultay delegelerimizin verdiği kararla, Genel Başkanlık görevine veda ediyorum. Bugüne kadar mücadelemize omuz veren herkese teşekkür ederim. Genel Başkanlık görevine seçilen yeni Genel Başkanımız Özgür Özel’i kutluyor, başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
CHP'nin yeni genel başkanı seçimin ardından Özgür Özel şunları söyledi:
"Geleyim Özgür Özel'in ellerini kaldırayım diyen Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Omzuma yüklemiş olduğunuz sorumluluğun farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın, Bülent Ecevit'in, Deniz Baykal'ın, Murat Karayalçın'ın, Hikmet Çetin'in ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğunda oturmak ve emanetlerine sahip çıkmak benimle birlikte hepimizin görevidir. Ben sizlere güveniyorum. CHP'nin 130 milletvekilinden oluşan harika bir grubu var. Bu salondan 130 milletvekilimizle el ele omuz omuza çıkıyorum. Salona il başkanlarımızla girdik, bu salondan 81 il başkanımızla kol kola çıkıyorum. İmza sayı çok konuşuldu. Ben 1366 delegemizi bana oy vermiş kabul ediyorum hepsine teşekkür ediyorum. İstemeden kırdıklarım olduysa affola. Pazartesi sabahından itibaren Plan Bütçe Komisyonu'ndaki mücadelemize devam edeceğiz. Yerel seçim sürecine odaklanacağız. Buradan 1.5 milyon üyemize diyorum ki, yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek için yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum.
Örgüte verdiğim bütün sözleri tutacağım. Yarın sabah 09.30'da 81 il başkanımla Parti Meclisi'ni konuşmak için toplantı koydum, hepsini davet ediyorum.
Benim bir sözüm var. Hatay'a gittiğimde siyaset konuşmadım. Mazbatayı alacağım, Hatay'ı sürekli gündem tutacağım, söz veriyorum. İkinci ziyaretim Osmaniye'ye olacak. Söz verdim Osmaniye geliyorum. Bundan sonra hep beraber büyük zaferler yaşayacağız. Bugün buradaki zaferin galibi bütün CHP'lilerdir.
Önceki genel başkanlarımızla, sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte el ele omuz omuza yerel seçim zaferi için yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun."
CHP'nin resmi hesabından yapılan paylaşımda "38. Olağan Kurultayımızda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Özgür Özel olmuştur" ifadeleri kullanıldı.
İkinci tur seçimlerinin sonuçlarına göre Özgür Özel, CHP'nin yeni genel başkanı oldu. İlk turda 682 oy alan Özgür Özel, ikinci turda 812 oy aldı. Kemal Kılıçdaroğlu ise ilk turda 664 oy almıştı, ikinci turda 536 oy aldı 12 oy geçersiz sayıldı.
Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu sonuçlara ilişkin kürsüden yaptığı konuşmada, "Kurultayımız ülkemiz ve demokrasimiz adına büyük bir olgunlukla genel başkan seçim sürecini tamamlamıştır. Sonuç her durumda CHP'nin her üyesinin kazandığı bir sonuçtur. Sayın Özgür Özel 812 oy, Sayın Kılıçdaroğlu 536 oy. Yeni genel başkanımız Özgür Özel'dir."
İkinci tur oy verme işlemi tamamlandı. Sonuçların açıklanması bekleniyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayın yapıldığı salondan ayrıldığı bildirildi.
Kılıçdaroğlu'nun adaylık çekildiği iddialarına ilişkin CHP'den yapılan açıklamada, "İddiaları gerçekdışıdır. Kendisi, az önce oy kullanmıştır. Demokrasi şölenimiz sürmektedir. 2. Tur seçimleri devam etmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarından Bülent Kuşoğlu, Sözcü yazarı İsmail Saymaz'a yaptığı açıklamada "Kılıçdaroğlu'nun çekileceğini" söyledi.
Saymaz bir süre sonra Kuşoğlu'nun kendisini arayarak "Bu turun sonucuna göre çekilebilir" dediğini ve ilk açıklamasını düzelttiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun basın danışmanı Ömer Topsakal da basın mensuplarına verdiği bilgide Kılıçdaroğlu'nun kongre salonuna geleceğini ifade etti.
Genel başkan adayı Özgür Özel, Halk TV'ye açıklamalarda bulundu.
Özel, "Yoğun bir şekilde dezenformasyon var. Tüm delegelerimizi oyunu kullanmaya davet ediyorum. Yapılan dezenformasyonların etkisinde kalınabilir. İptal edilen oyların büyük kısmı bana verilen oylar. Delegelerden oylarını dikkatli kullanmalarını rica ediyorum" ifadelerini kullandı.
Seçim sonuçlarına göre, Özgür Özel 682 oy, Kemal Kılıçdaroğlu 664 oy aldı. Bu sonuçla seçim ikinci tura kaldı. CHP tüzüğüne göre ikinci tura gidilecek ve bir oy fazla alan seçimi kazanacak. İkinci tur seçimi gece 01'e kadar devam edecek.
Saat 21'de başlayan oy verme işlemi 23'de sona erdi. Kılıçdaroğlu'nun salona girmesi ile birlikte salonda "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.
Adayların konuşmalarının ardından Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu, genel başkanlık seçimlerinin saat 21'de başlayacağını ve 23'e kadar süreceğini açıkladı.
Özgür Özel'in konuşmasının ardından daha önce konuşmayacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye geldi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık kimse yoktur. PM’de beni eleştiren kimsenin sözünü kesmem, sen de burada söylediklerini uzun süredir beraber çalışıyoruz ya keşke yüzüme söyleseydin.
Örgütlere gönderilen para, tüzükte zaten yüzde 40 diyor biz de yüzde 40 gönderiyoruz. Eğer yüzde 40 göndermediysek neden mali rapora hepiniz el kaldırıp evet dediniz?
Eleştirinin kendi içinde tutarlı olması lazım. Günü gelecek güçlü bir sosyal demokrat arkadaşa devredeceğim dedim. 1 ay önce İstanbul’da 2 il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Ben de yeni seçilen genel başkana devir teslim yapmayacak mıyım? Bunun eleştiriyle ne ilgisi var?
Sanki örgüt yok, ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Eğer olayları çarpıtırsanız doğru değil, genel başkan olayları çarpıtmadan sizin önünüze sağduyu ile çıkmalı. Ben Özgür kardeşimi severim, uzun zamandır beraberiz. Belediye başkanı adayı olacağım dedi oldu, milletvekili adayı olacağım dedi oldu. Büyün bu eleştirileri keşke MYK'da söyleselerdi, ben de gereğini yapsaydım. Orada evet diyeceksin burada başka konuşacaksın. Olmaz."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşma yapmamaya karar vermesi üzerine kura çekilmeden Özgür Özel, konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.
Özel şöyle konuştu:
"Ne yapmaya geldik? CHP'liler için kurultay nedir? Partililerin 2 yılda bir toplanıp siyasi partiler kanunu yerine getirdikleri bir yasal zorunluluk mudur? Başka partiler için böyle olabilir. Ama CHP için hiçbir zaman böyle olmadı, olmayacaktır. Hatırlatalım Atatürk, ilk kurultay olarak toplanan 1927 kurultayında, 'Bu CHP'nin ikinci kurultayıdır, ilkini Sivas'ta yapmadık mı?' der. İşte bu ifade CHP kurultayını, diğer partilerin kurultaylarından farklılaştırır. Bizim kurultayımız liderden emir almaz, görev verir. Kurultay sadece CHP'yi değil, ülke siyasetini de şekillendirir. Biz sadece yeni bir yönetim seçmeye değil, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız.
Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu göre Türkiye'nin ikinci yüzyılında CHP'yi iktidar yapma görevidir. 1972 Kurultayımız ise önümüze yeni bir vizyon kuran, hayatın akışını değiştiren bir diğer kurultayımızdır. Kurultay Bülent Ecevit'i genel başkanlığa getirmiş, partimizi sosyal demokrat çizgiye yerleştirmiştir.
Partimiz 1979'dan beri iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Ben sizi sadece bir genel başkan bir Parti Meclisi seçecek delegeler olarak görmüyorum. Ben sizde kuruluş iradesinin, cumhuriyet devrimlerinin taşıyıcılarını görüyorum. Ben tribünlere baktığımda parti tarihini bilen hiç bir bagajı olmayan sosyal demokrat delegeleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimiz için ülkemiz ve partimiz büyük bedeller ödedi. CHP iktidar olmadığında sağ partiler güçlendi. Devletin temel olan adaleti çürüttüler, eğitimi çürüttüler. Biz yoksullaştık, otoriterleştik. Bugüne kadar iktidar olamadığımız için cumhuriyetin ikinci yüzyılına kurumları zayıflamış, işlevsizleşmiş bir Meclis ile, demokratik dünyadan uzaklaşmış bir ülkeyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfus ile giriyoruz.
Hesabı ne Kemal Bey ödüyor ne Özgür Özel. Hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor.
Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Cumhuriyet yasları bahane edip bayramları yasaklama değildir. Cumhuriyet yaslı gözlerin göz yaşlarını dindirmektir. Tüm bu sebeplerle CHP'nin ikincilikle yetinmesine itirazım var. Sokağın sesi duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz var. Umutsuzluğa kayıtsız kalmayan delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak, örgütü bir yük olarak görmeyecek bir parti anlayışına evrilmek zorundayız.
Kaybedilen seçim sonrası hiç bir şey olmamış gibi davranılmasına, bu ağır yenilginin sorumluluğunun üstlenilmemesine karşı çıkanlarız. Bu yolculuk sana söz deyip boynunu bükük bıraktığımız halkla helalleşme yolculuğudur.
İsrail'in saldırıları kınıyoruz. CHP daha yeni bir seçimi kaybetmişken; 'İktidara bizi verin Filistin sorununu çözelim' denilmesi toplumda ciddiyeti azaltıyor. Dış politika iktidara bırakılamayacak kadar mühimdir. Biz sol-sosyal demokrat bir partiyiz. İçim acıyor, İsrail Filistin'e saldırıyor. Alt yazıda Erdoğan, Brezilya'nın solcu lideri Lula ile görüştü yazıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun açması gereken telefonu Erdoğan açıyor.
Partimizin iktidara benzeyen fikirlerle yönetilemez. Hatalarda ısrar edilerek yönetilemez. Atatürk'ün koltuğunu istediği bir kişiye devredeceğini söylemek, buraya gelen delegeleri hiçe saymaktır. Hiç üstüme alınmadım. CHP'de hançer yok, hançerleme yok.
Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz geçtiğimiz dönemde çok kritik bir süreç vardı. Yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan savaşı. Tayyip Erdoğan, Tahıl Koridoru ile dünyaya caka sattı ama bize bunu anlatacak genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler, Teknofest ile ilgilenirken bizim savunma sanayi konusunda bir yönetici yoktu. Dün bir yalan tweet dolaşıyordu, o tweetle alakamız yok. Yarın Parti Meclisi listesine baktığınızda Türkiye çapında dış politikacı, bir teknoloji şirketinin Ar-Ge'sinin başındaki bir kişi. Savunma sanayinde uzman bir emekli tümamiral. Hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarından. Ama böyle geçmişinde CHP'ye Atatürk'e dil uzatmışları da değil bu ülkenin evlatlarını göreceksiniz.
6 ayda bir delegeleri Ankara'ya davet edip ülkeyi konuşacağımız ve anlaşacağımız, bu ülkeyi bu parti yönetir dedirtecek bir katılımcılığın müjdesini veriyorum.
1972 Kongresi'nin delegeleri, Türkiye'ye neyi kazandıracaklarını biliyorlardır. CHP, emeği, emeğin örgütlenmesini, fabrikada çalışanlar için, yoksullar için diyorlardır. Başardılar.
'Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına, yeni yollarla tanıştı ayakları, her gün yeni kabuklar çatladı, yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini, bir kent oldular sonunda ve adını değiştirdiler ülkenin'
Ben mitinglere karşıyım. Miting yapmak karşı tarafı konsolide eder. Bu mitingin ne amaçla yapıldığı belli değil. Memlekette zam furyası esecek. Her şey ateş pahası olacak. Sen çıkacaksın zamlara karşı miting yapacaksınız. Bakacaksınız AKP'li MHP'li ev hanımı senin arkadan mı konsolide oluyor, AKP'nin arkasında mı? Sen mazotlar için çık sokağa AKP'li çiftçi senin mi arkana mı geliyor AKP'nin mi?
(Konuşması sırasında sloganlar atanlara) Gençler, canımın içleri şöyle anlaşılır: CHP'de bu kadar önemli bir konuşmada genel başkan adayını konuşturmazsanız Kemal Bey eksik bir şey yaptı da siz kapatıyorsunuz. Konuşanı susturmak bizim işimiz değil.
2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak.
Tüzük değişikliği hepimizin istediğiydi. Zeynel Emre, yaz boyunca yapacağız dedi. Şimdi üç hafta sonrası söyleniyor. Üç hafta sonra buradayız tüzüğü değiştireceğiz. Tüzük alelacele olmaz. Ben Zeynel'in sözü yerde bırakmayacağım. Ama asıl tüzüğü yerel seçimlerden sonra düşüne taşına ve bir daha aşındırılmayacak bir hale getirerek yapacağım. Ben 2015 yılında Manisa'da yapılan ön seçimde tüm zamanların Türkiye rekorunu kırarak yüzde 86 ile birinci çıkmış, siyasette var olmuş bir evladınızım.
4 yıl cezaevi komisyonu, Soma komisyonu mücadele ettim. 2014'de Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldum.
Ekranlar önünde namus sözü, bundan sonra güç, yetki örgüttedir. Ön seçimin teminatı olacağım. Bu ön seçimin çok düşmanı var. Diyorlar: Balıkesir'de ön seçim iyi sonuç vermez. Şöyle yapacağız ön seçimi: Bir oyu merkeze bir oyu körfeze bir oyu dağa kullanacaksınız. Kullandığın üç oydan birini kadına kullanacaksın. En kötü ön seçim en iyi merkez yoklamasından iyidir.
Merkez yoklaması ile yapıldığı halde grupta bir tane sendikacı, veteriner yok. Biz hem meslek dağılımını hem bölge dağılımını hem örgütü merkeze alan bir dağılımı içeren bir tüzük yapacağız.
Ben gelince kılıçlı danışmanlar gidecekler. Sağcı danışmanların katı boşalacak ya, orada 12 oda var. 12 odada sekreterler olacak. O 12 ofis örgütün ofisleri olacak. Genel başkan yardımcısını beklerken yorulup duvarın dibine çökmek yok. Bundan sonra sağcı danışmanlara verilen odaları il, ilçe başkanlarım ofis olarak kullanacaklar.
Sayın Genel Başkanım size karşı hiç saygısızlık yapmadım. Gösterdiğiniz videoda Adalet Yürüyüşü var. Adalet Yürüyüşünde Özgür Özel vardı, Veli Ağbaba vardı. Bütün arkadaşlar oradaydı. Çubuk'ta Murat Emir yanı başınızdaydı. Yani nerede olmamız gerekiyorsa oradaydık. Ama sayın genel başkanımız 39 milletvekili verilirken biz yoktuk, Oğuz Kaan Salıcı vardı yine yanınızda. Gizli protokol yaparken biz yoktuk, danışmanınız vardı hala yanınızda. Elbette hatamız olmuştur ama bir gerçek vardır ki değişen 25 kişinin 17'si sizin 8'i benim yanımda. Benim parti meclisi listemde geçtiğimiz dönemde görev olan kimse olmayacak gençler olacak, örgüt olacak.
Bana cesaret veriyorsunuz, Türkiye'ye umut veriyorsunuz. Ayağa kalkın partiyi, Türkiye'yi ayağa kaldırın. Size güveniyorum, sizden güç alıyorum, size güç veriyorum. İyi ki varsınız, iyi ki CHP'liler var. Biz başaracağız, onlar kaybedecekler. "
Genel başkanlık için yarışacak isimler Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, salona girdi.
Gezi Davası'nda tutuklanan Tayfun Kahraman CHP Kurultayı'nda bir mesaj gönderdi. Kürsüden okunan mesajda Kahraman, "Partimizi yenileyerek daha da güçlendirmek için gerekli dönüşümü sağlamanızı ve "Değişim" yönünde ses yükseltmenizi bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık için yeterli imza sayısına ulaştıklarını duyurdu.
CHP'de yeni İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik kürsüye açıklamalarda bulundu.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün burada sadece bir genel başkanlık seçimi gerçekleştirmiyoruz. Bu kurultay ülkemizin önümüzdeki 5,10,20 yıllık bir zaman dilimini etkileyecek bir kurultay. Geleceğini başka ülkelerde aramaya giden gençlerimizin gözü, hayatın her alanında eşitlik mücadelesi veren kadınların, emeği sömürülen emekçilerin, yoksulların, haksızlığa uğrayanların gözü bu kurultayda. Çünkü iktidarın tek alternatifi biziz. Bu karanlığı dağıtacak olan biziz. Toplum bizden umut bekliyor.
Önümüzde iki yol var, ya topluma yeni bir umut, yeni bir heyecan vereceğiz ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek. Biz size yeni bir yol, yeni bir umut yeni bir başlangıç vadediyoruz.
Bugün bir iletişim devrimi yaşıyoruz. Bugün sosyal demokrasiyi anlatmak çok daha fazla mümkün. Başarılı belediyelerimiz var. Başarılı belediyelerimizin örneklerini anlatmalıyız. CHP’nin bugünkü görevi devrimci olmaktır. Bize devrimci bir ruh gerek. Kazanmamız gereken bir gelecek var. Son olarak günlerdir ve bugün değişimi dile getirenlerin uzun zamandır değişmeyenler olduğu ifade edildi. CHP değişirse Türkiye değişir diyorum.
CHP’de genel başkanlığına aday adayı olan Örsan Öymen de yarıştan çekildiğini duyurdu. Öymen sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, adaylık imza sürecinde delegelere baskı yapıldığını öne sürdü.
Öymen açıklamasında şunları söyledi:
KAMUOYUNA DUYURU: CHP 38. Olağan Kurultay süreci ne yazık ki, medya ambargosu, adaylık imza tekeli, delegeye yönelik baskılar gibi uygulamalar nedeniyle, anti-demokratik bir ortamda gerçekleşmiştir. Kurultay, partideki bozuk düzenin bir parçası veya uzantısı olanların “yarışına” dönüştürülmüştür. Bu nedenle CHP Genel Başkan Aday Adaylığı’ndan çekilmeye karar verdim. Bu Kurultay’da, kim kazanırsa kazansın, kaybeden ne yazık ki CHP ve Türkiye olmuştur.
Yeterli imza sayısına ulaşamadığı için Kurultay'da aday olamayan Örsan Öymen kürsüde konuştu.
Öymen şunları söyledi:
"Sevgili partililer burada gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Teşhisi doğru koymamız gerekiyor. Sayın genel başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. Peki 13 yılda girilen tüm seçimler kaybedildi, 12 seçim kaybedildi. Hepsinde mi sırtından hançerlendi. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş, buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir?"
Bu seçimlerin kaybedilmiş olmasının birçok nedeni var. Elbette ki AKP’nin baskıları da bu nedenlerden birisidir. Fakat parti içi demokrasinin olmaması, kararların oligarşik bir yağı tarafından alınması birçok lojistik, stratejik, ideolojik hataya sebep olmuştur.
39 milletvekilini oyu yüzde 2-3’ü geçmeyen partilere hediye ettik. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi Anayasa değişikliği olacak AKP’nin dikta rejimini pekiştirmeye yönelik Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde bu milletvekilleri AKP ile işbirliği yaparsa bunun sorumlusu kim olacak? Bizim üyeleri parti içi demokrasi sürecine katmamız gerekiyor. Örgüte sahip çıkmamız gerekiyor. Genel Merkez örgütün ağası değildir, Genel Merkezin örgütün sözcüsü olması gerekiyor.
'GENEL BAŞKAN SOLU HAYIRSEVERLİK ZANNEDİYOR'
Sayın Genel başkan değişimcilerin sağ sol nedir bilmediğini söyledi. Kimi kastetti bilmiyorum. Bizi kastediyorsa, ben sayın genel başkana solun ne olduğunu anlatabilirim. Sayın genel başkanın söylediği doğru değildir sevgili arkadaşlar. Parti sağa kaymıştır. Sol ekonomik politikalar, özelleştirme konusu, vergi politikaları, sendikalarla ilişkiler, eğitim-sağlık konusu. Genel Başkanımız solu hayırseverlik zannediyor. Hayırseverlik değildir sol. Sol düzeni değiştirmektir. Ve laiklik ilkesi yönetim tarafından ihmal edilmiştir. AKP din devleti kuruyor ve biz buna karşı çıkamıyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir.
Kılıçaroğlu açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüde:
Yüzyıllık tarih içinde yılmadık direndik ve yüzüncü yılımızı kutluyoruz. Hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. Beraber yaşıyoruz, birlikte büyüteceğiz CHP’yi. CHP’yi yüz yıl yaşatan gerçek, savaş meydanlarında Kuvayi Milliyeciler tarafındna gerçekleştirilmesidir.
Yüzyılı yaşatanı da örgütlerimiz olduğunun unutulmaması gerekir. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda olanlar da diğer partilerin liderlerine ya da üyelerine benzemez. Beşli çeteler burada yok, Saray'ın oligarkları yok. Bundan sonra da asla olamayacaklardır.
Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı kurultaylardır. Tartışmaları zaaf olarak gören değil, canlılık olarak gören bir gelenekten geliyoruz. Onların kurultayları ise haber değeri taşımaz.
3 temel noktayı ifade edeyim:
1.Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Dolayısıyla örgütler partimizin temel taşlarıdır. 2. Hiç kimse örgütün otoritesini, gücünü dayanışma ruhunu asla tartamaz. 3. Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde göremez.
İktidar olmanın yolu toplumun tüm kesimlerine ulaşmaktır. Çankaya’da çalışmak program yapmak değil. Türkiye coğrafyasının her adımını karış karış gezdim, Şanlıurfa’sından Edirne’sine kadar. Herkesin sorununu dinledim.
Peki ne oldu. Sorun yaşayanların ilk adresi CHP oldu. Çünkü onlar kimsesizdi ben o kimsesizleri tanıyorum.
Yükümüz ağırdı. Üstelik hançerle birlikte yükümüz ağır. Ama beni üzen sırtımızdaki yük değildi arkadaşlar. Sırtımızdaki hançerlerdi… Seçim bitti, kazanamadık. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler, uzun süredir değişmeyenlerdir. Ama seçiminden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu.
İlk değişimi ne zaman söyledim: 2019. En büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. 2020, 2021,2022,2023 en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir.
Asla kucaklaşamaz denilen insanlarla kucaklaştık. Çünkü dilimizi değiştirmek zorundaydık. Milan Kundera'nın çok güzel bir sözü vardır: Vurduğun yer insanın kibri haline gelir.
'CHP SAĞA KAYDI DİYENLER SAĞINI SOLUNU BİLMİYOR'
'CHP sağa kaydı' diyenler sağında solunda ne olduğunu bilmiyor. CHP halkın partisidir. Avrupa'nın en güçlü sosyal demokrat partisi CHP'dir. Bazen değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. Biz muhalefet politikamızı da değiştirdik. Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık.
Kılıçdaroğlu, gündem maddelerini sıraladı. İmamoğlu’nun Divan Başkanlığı oylamaya sunuldu. İmamoğlu’nun Divan Başkanlığı oybirliği ile kabul edildi.
İmamoğlu kürsüde şunları söyledi:
Saygı değer genel başkanım, önceki dönem genel başkanlarım, çok kıymetli kurultay delegeleri, milletvekillerim, il ilçe belde başkanlarım. Kadın ve gençlik kolları, farklı kollardaki başkanlarım, il ve ilçe belediye başkanlarım, kıymetli misafirler, sevgili yol arkadaşlarım, basınımızın değerli üyeleri hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Partimizin 38’inci Olağan Kurultay’ının ülkemiz milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum. Beni kurultay başkanı olarak öneren, seçen, sayın genel başkanım ve bütün kurultay üyelerine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Memleketin dört bir yanından seçilerek salonumuzu onurlandıran tüm kardeşlerime, Atamızın bize emaneti Ankara’ya hoş geldiniz. Biliyorum ki her biriniz, partimizin değerlerine olan inancınzla 38’inci kurultay salonunda bulunuyorsunuz. CHP bir kongreler ve kurultay partisidir. Çünkü 100 yıllık cumhuriyetimiz kongreler, kurultaylar ve meclisler üzerinde yükselmiştir. Millet egemenliğine duyulan saygının önemli bir gereğidir bu.
Elbette ilk görevimiz CHP’ni bugünlere ulaştıran herkese duyduğumuz saygı ve minneti dile getirmektir. Sizlerin de en samimi duygularına aracılık ettiğimi bilerek büyük önderimiz, kurucumuz, ilk genel başkanımız aziz Atatürk’ü rahmetle saygıyla minnetle anıyorum.
Genel başkanlarımız sayın İsmet İnönü, sayın Bülent Ecevit’i, sayın Deniz Baykal’ı saygıyla anıyorum.
Çeşitli dönemlerde bizlere ldierlerlik eden değerli başkanlarımız, sayın Murat Karayalçın’ı, sayın Hikmet Çetin’i ve sayın Altan Öymen’i de sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Mayıs 2010’dan beri partimize ve davamıza büyük emek vermiş saygı değer genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
Cumhuriyetimiz ve partimiz için her kademede görev üstlenmiş ve yitirdiğimiz partililerimizi saygıyla ve sevgiyle anıyorum.
Yine partimiz örgütlerinde sorumluluk üstlenen tüm örgüt emekçilerimize saygılarımı sunuyor, onlara sevgimizi iletiyorum.
Sevgili kardeşlerim ne yazık ki vatandaşlarımızı kutuplaştıran, ayrıştıran tahammülsüz, eğitimi çökertmiş ve bizi eşi görülmemiş bir derecede hayat pahalılığına mahkum etmiş bir iktidarla ikinci yüzyıla adım attık. Ne yazık ki 21 yıldır iş başında olan bu baskıcı iktidar, cumhuriyetimizi demokrasimizi devletimizi ve birbirimize olan inancımızı tahrip etti. Demokratik kurumlarımızdan hukuk sistemimize, eğitim sistemimizden sağlık sitemimize kadar devletimizi, asırlık yapılarımızı darmadağınık etti.
Başımızdakiler ne yazık ki adaletsiz bir ortam ve baskıcı ve sadece işi bilmeyen insanlar değiller, aynı zamanda paramızı pul ettiler. Halkımızı içinden çıkılması zor bir borç batağına soktular. Ukrayna’da Gazze’de insanlık dışı kıyıma, Irak’ta Suriye’de global güvenlik risklerine kadar dış tehditler yükselmişken, ne yazık ki ikinci yüzyılımıza bu beceriksiz iktidarla adım atıyoruz. CHP’nin inançlı kadroları olarak bizler bu fotoğrafı kabullenmiyoruz, kabullenmeyeceğiz.
Ülkemin de partimin de çok daha iyisini yapabileceğine tüm kalbimle inanıyorum.
Türkiye fiilen yarı açık cezaevine döndürülmüş durumdadır. Şu anda tutuklu olan, Tolga Şardan’a Can Atalay’a, Osman Kavala’ya Selahattin Demirtaş’a, Tayfun Kahraman’a, Çiğdem Mater’e, Emine Mine Özerden’e, Yiğit Ali Ekmekçi’ye, Hakan Altınay’a ve Barış Pehlivan’a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları.
CHP'de genel başkanlığa yeniden aday olan Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"100 yaşımızı doldurduk. Dünyada 100 yaşını dolduran nadir partilerden biriyiz. Çünkü bizim partimizi kuran kişi dünya siyaset tarihine altın harflerle yazılan bir kişidir. O kişinin adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk."
DİVAN BAŞKANI İMAMOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Divan Başkanlığı’nı yapacağı kurultayda, divanın diğer üyeleri ise şöyle oldu:
Değişimcilerin üyeleri: Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, Kırıkkale İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ, Giresun İl Başkanı Gökhan Senyürek, Kars İl Başkanı Onur Uludaşdemir. '
Genel Merkez üyeleri: Urfa Milletvekili Mahmut Tanal, Uşak İl Başkanı Sevinç Yazgan, Uzunköprü ilçe Belediye Başkanı Özlem Becan, Gümüşhane İl Başkanı Bedri Ağaç.
TRİBÜNLER AYRILDI
Arena Spor Salonu’nun sağ tarafındaki tribünler Özel’i, sol taraftaki tribünler ise Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler için ayrıldı.
BİR BAŞKAN ADAYI ÇEKİLDİ
CHP’de Genel Başkanlık yarışındaki isimlerde partinin sol kanadını temsil eden İlhan Cihaner adaylıktan çekildi.
Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Cihaner şunları kaydetti:
Partimizin geçmiş muhasebesinin yapılması, geleceğe ve iktidara giden yolun tartışılması, politik doğrultunun belirlenmesi gereken 38. Kurultayımız, maalesef partiyi bugüne getirenlerin ikiye ayrılarak, ilerletici bir dönüşümün ve yeniden inşanın boğulduğu bir açmaza mahkum edilmiştir. Siyasi yaklaşımların tartışılması, yetkin kadroların belirlenmesi yerine belediye olanaklarının yarıştırıldığı çirkin bir ortam yaratılmıştır.
Öte yandan yoğun bir medya manipülasyonu ile güç algısı yaratılarak kurultay süreci yalnızca iki kişinin yarıştığı “siyasetsiz” bir psikolojik savaşa dönüştürülmüştür. “Vatan Cephesi” katılımlarını andıran imza açıklamaları baskıya dönüştürülerek diğer aday adaylarının demokratik temsilleri engellenmiştir. O kadar ki “diğer adaylara imza desteği verileceği” dedikoduları yayılarak bizlere destek olan delegelerimizin destekleri şaibeli hale getirilmiştir.
BU ANTİ DEMOKRATİK, SİYASETSİZ VE KİŞİLERE İNDİRGENMİŞ YARIŞIN PARÇASI OLMAYI REDDEDİYORUZ!
Bize imza ve omuz veren tüm yoldaşlarımıza saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Yolumuz uzun ve meşakkatli. Çoğu büyük mücadelelerden gelen Kurultay Delegelerimizin tüm bu anti demokratik koşullara rağmen en doğruyu tercih edeceklerine dair umudumuzu diri tutuyoruz.
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Cumhuriyet! Gelecek İçin Biz
Kamuoyuna ve 38.Kurultay delegelerine,
— İlhan Cihaner (@ilhancihaner) November 4, 2023
CHP’nin değerli üyelerine
Partimizin geçmiş muhasebesinin yapılması, geleceğe ve iktidara giden yolun tartışılması, politik doğrultunun belirlenmesi gereken 38. Kurultayımız, maalesef partiyi bugüne getirenlerin ikiye ayrılarak, ilerletici…
ALİ MAHİR BAŞARIR: BEN BU KOLTUKTA OTURABİLİR MİYİM?
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, kurultay öncesi HalkTV'nin canlı yayın konuğu oldu. Canlı yayında Kılıçdaroğlu'na sitem eden başarır, Tanal üzerinden bir eleştiride bulundu.
Başarır şunları söyledi:
"Sayın Genel Başkan 'gereğini yapacağım' diyorsa, iki gün sonra Divan Kurulu Başkan Yardımcısı yapıyorsa ben bu koltukta oturabilir miyim?"
ADAYLAR SALONA GİRİŞ YAPTI
CHP Genel Başkan adaylarından Özgür Özel salona giriş yaptı. Özel'in salona girdiği anda salonda alkışlar yükseldi.
Özel'in salona giriş yapmasından kısa bir süre sonra CHP'nin mevcut genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da salona girdi.
Kaynak: Haber Merkezi