CHP Genel Başkanı Özel’den erken seçim açıklaması: “Millet istemeden ben istemeyeceğim"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel erken seçimlere ilişkin, "Ben ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok. Ama yarın hala yanlışlar yapılır ve millet erken seçim talep ederse, ben erken seçimi en çok isteyecek kişiyim." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyonda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine, Anayasa çalışmalarına ve seçim sonuçlarına ilişkin konuştu.
Özel, iktidarın yeni anayasa çalışmalarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"EĞER ANAYASAYI DEĞİŞTİRECEKSENİZ ÖNCE UYDUĞUNUZU GÖRMEMİZ LAZIM"
"Cumhurbaşkanı'nın bugün değişimden bahsediyor olması ve Sayın Erdoğan'ın da artık değişimci olması Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyasetin diline egemen olduğunu gösteriyor ki bu güzel bir şey. Cumhuriyet Halk Partisi değişerek güçlendi. Bu tutumlarını değiştiremezlerse zayıflamaya devam edecekler. Sayın Cumhurbaşkanı'yla önümüzdeki hafta görüşmeyi planlıyoruz. Kendilerinden randevu talep edeceğiz. Anayasayla ilgili birtakım talepler ilettiğini söyledi. Tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi müzakere zeminidir ve her zaman liderler birbiriyle konuşur. Sayın Meclis Başkanı'nın bir ziyaret yapacağını söyledi. Geçen sefer değiştirilen anayasaya niye uymuyorsunuz? Bir anayasa uymamak için değiştirilir mi? Eğer anayasayı değiştirecekseniz önce uyduğunuzu görmemiz lazım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymamak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak... Anayasa ayaklar altında. O yüzden elbet ikimiz de gündemlerimizi konuşacağız. Elbette görüşmeler olur liderler arasında ama bir şey uymamak için değiştirilmez. Bir şey değiştirmek istiyorsanız önce bir mevcuduna uyun da onu görelim."
"DEVLETLE MİLLETİ YARIŞTIRIRSANIZ MİLLET, DEVLETİ HER ZAMAN YENER"
Seçim sonuçlarına ilişkin konuşan Özel, erken seçim tartışmalarıyla ilgili de şunlara dikkati çekti:
"Şu anda Türkiye'de nüfusun yüzde 65'ini CHP'li belediyeler yönetiyor. Milli gelirin yüzde 78'i CHP'li belediyelerin yönettiği yerlerde ve verginin yüzde 86'sını CHP'nin yönettiği belediyeler topluyor. Bir yandan da yürütmeye ilişkin tüm yetkileri elinde tutan Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. Bu şartlar altında seçmen bize birbiriyle konuşmayan, kavga eden iki siyasi lider olma görevi vermedi. Birbirimizi dinleyeceğiz, anlayacağız ve buna uygun olarak seçmenin bize verdiği görevleri yapacağız. Biz, yerel seçim sonuçlarına saygılı bir dil bekleriz.
Seçmenle seçimde bir akit yapıyorsunuz. Ben seçimde '31 Mart'ta bizi birinci parti yapın, erken seçimin kapısını açın' demedim seçmene. Aksine 'Bu bir yerel seçim' dedim, 'AKP'lisi MHP'lisi oy ver, bu bir sarı kart gösterme' dedim, 'Eğer bize oy verirseniz belediyeleri iyi yönetiriz, adil yönetiriz' dedim. AKP'den 3.75, MHP'den de buna yakın bir seçmen CHP'ye oy vermiş. Bu seçmene 'Oyu ver, yerel seçimdeyiz' deyip, 1 Nisan günü 'Hadi erken seçim' dersem bu seçmene saygısızlık olur. Sen emekliyi duymazsan, 'Asgari ücrete zam yapmayacağım' dersen, mülakatı kaldıracağım deyip seçimden sonra mülakata devam dersen millet bu sonucu sana yaşatır, sarı kartı yersin. Şimdi sarı kartlı oyuncu hala ders almıyorsa millet bu sefer döner, kırmızı kart göstermek üzere erken seçim ister. Ben ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğimi söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok. Ama yarın hala yanlışlar yapılır ve millet erken seçim talep ederse ben erken seçimi en çok isteyecek kişiyim çünkü bir an önce iktidar olmak istiyoruz ama millet istemeden ben istemeyeceğim. Anadolu Ajansı'nı partinin ajansına çeviren, TRT'de muhalefetin sesini hiç duyurmayan, reklamını bile yayınlatmayan, devletin tüm kurumlarını bir partinin emrine verirseniz; devletle milleti yarıştırırsanız millet, devleti her zaman yener.
"DURUMUN HASSASİYETİNE VE TÜRKİYE'DEKİ GENİŞ TOPLUMSAL MUTABAKATA BAKMAK GEREK"
Çok önemli bir seçmen grubu, Anayasa ihlallerinden ve adaletin tecelli etmemesinden rahatsız. O yüzden bizim önce bu zemine yaklaşan iyi niyeti ve somut adımları görmemiz gerekir. Müzakereleri, kapıları kapatan bir anlayışımız olmayacak ama Anayasa konusu son derece hassas bir konudur. Durumun hassasiyetine ve Türkiye'deki geniş toplumsal mutabakata bakmak gerekir ve Anayasa konuşmak için Anayasa'ya uymak gerekir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önce bazı görüşmeler de gerçekleştireceğine dikkati çeken Özel, ilk adımı bugün 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile attı. Bugünkü görüşmeye ve ilerideki görüşmelere dair açıklamalarda bulunan Özel, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımız da seçim sonrasında beni kutlamak için aramıştı, ben de bir teşekkür ziyareti için kendisine gittim. Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek anlamda son tarafsız Cumhurbaşkanı'ydı kendisi, Sayın Cumhurbaşkanımıza yapacağım ziyaret öncesinde benim sormam gerekenler vardı. Şimdi partimizin önceki genel başkanlarıyla bu ziyaret öncesi kısa görüşmelerim olacak ve devamında da randevuyu talep edeceğiz çünkü bu bir nezaket görüşmesi değil. Bu her iki tarafın da önem atfettiği bir çalışma ziyareti diyebiliriz. Her ikimizin de gündemleri var, o gündemleri takip edeceğiz görüşmede. Randevu netleşirken görüşmenin içeriğine yönelik olarak da devlet geleneklerine uygun belli kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar, ardından görüşmeyi gerçekleştiririz."
Kaynak: ANKA