CHP’li Başarır’dan Ali Yerlikaya’ya Tepki: 'Vekillerin Yüzüne Nasıl Bakacak? Bu Utanca Son Verin'
TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, gündeme dair değerlendirmeler bulundu. Kayyım atanan Esenyurt Belediyesi binasına vekillerin, meclis üyelerinin ve halkın alınmamasıyla ilgili tepki gösteren Başarır, Ali Yerlikaya’ya “Sen hangi hakla, hangi hukukla beni Esenyurt Belediyesine sokturmuyorsun?” dediğinde yüzü kızarmayacak mı? Neden milletvekilleri ile polisimizi karşı karşıya getiriyorsun? Bu utanca son verin” diye seslendi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır; haftalar önce bakanların seyahatlerinde devlete ait uçakları kullandıklarını gündeme getirdiğini anımsatarak, 2023 yılı kesin hesabında Cumhurbaşkanlığı’nın hava taşıtları kalemindeki 1 milyar liralık başlangıç ödeneğinin yıl sonunda 4,5 milyar liraya çıktığına dikkat çekti.
'CUMHURBAŞKANI BUNUNLA NE ALDI?'
Aradaki farkın büyük olduğunu söyleyen Başarır, şunları dile getirdi:
“Aradaki 3,5 milyar liralık para büyük bir para. Cumhurbaşkanının 8, 13 ya da 10 ama 8’in üzerinde uçağı olduğu bir gerçek. Bütçede olmayan, kat kat bütçede belirtilen rakamı aşan 3,5 milyarlık bir fark var, Cumhurbaşkanı bununla ne aldı? Eğer gerçekten bir uçak daha alındıysa -ki öyle gözüküyor- bu bir utanmazlıktır, bu bir rezalettir. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bunun hesabını sormak bizim hakkımız. Biz bu soruyu soruyoruz, AKP Grubu bunu cevaplandırsın. Bu paraya ne alındı? Bu paranın hesabını versinler çünkü burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var, pazardan çürük sebze toplayan emeklilerin hakkı var, evine ekmek götüremeyen işçinin hakkı var, kirasını ödeyemeyen milyonlarca vatandaşın hakkı var, yurt bulamayan gençlerin, öğrencinin hakkı var.”
'HALKIN SEÇTİĞİ VEKİLLER NASIL BELEDİYEYE ALINMAZ?'
Beyoğlu Kaymakamının Esenyurt Belediyesi’ne kayyım olarak atanmasından sonra, grup odalarının boşaltılmasına ve meclis üyelerinin belediyeye alınmamasına tepki gösteren CHP’li Başarır, “Vatandaş belediyeye alınmıyor, gazeteciler belediyeye alınmıyor, milletvekilleri de belediyeye alınmıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un birinci görevi; bu Parlamentonun milletvekillerinin hukukunu korumak, Parlamentonun duruşunu, önemini, tarihini bilip insanlara anlatmak. Sormak isterim Meclis Başkanına: Türkiye Cumhuriyeti’nde halkın seçtiği milletvekilleri nasıl olur da bir belediyeye alınmaz? Bunun gerekçesini bize söyleyebilir misiniz?” diye konuştu.
'YERLİKAYA VEKİLLERİN YÜZÜNE NASIL BAKACAK'
Başarır şöyle devam etti:
“Ali Yerlikaya bütçe görüşmelerinde buraya gelecek, bütçesini anlatacak, bütçesi için bu milletvekillerinden oy isteyecek. Eğer bir parça saygı görmek istiyorsa bu rezalete son versin. Bu milletvekilleri “Sen hangi hakla, hangi hukukla beni Esenyurt Belediyesine sokturmuyorsun?” dediğinde yüzü kızarmayacak mı? Sonra Sayın Ali Yerlikaya, sen neden milletvekilleri ile polisimizi karşı karşıya getiriyorsun? Neden milletvekillerine karşı polisi bir direnç noktası olarak gösteriyorsun ve emir veriyorsun? Bakın, Grup Başkan Vekillerimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız, milletvekillerimiz belediyenin kapısında ve aralarında polis barikatı var; bu utanca son verin.”
NARİN DAVASI
TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bu sabah başlayan Narin Güran davasına da değinen Başarır, şunları söyledi:
“Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi sivil toplum örgütlerini, baroları, birçok avukatı salona almadı. O dava, o küçük çocuğun davası, herkesin içini yakan o dava maalesef ki küçücük bir adliye salonuna sığdırıldı. Ya, neden? Orada herkes adalet arıyor, herkes suçluları arıyor. Baro başkanlarının, sivil toplum kuruluşlarının, birçok avukatın duruşma salonuna alınmamasının bir izahı olabilir mi? Nerede Adalet Bakanı? “Adaleti iddianamede, davada göreceksiniz” dedi. Soruşturma safhasında göremedik ama maalesef ki iddianamede de bu alçak cinayeti kimin işlediğini bilemiyoruz. Küçücük köyde işlenen bir cinayet. Maalesef ki o küçücük köyde katilin kim olduğunu hâlâ öğrenemedik. Ama böyle bir davada, Türkiye'yi ilgilendiren bir davada, başka Narinlerin ölmemesi için örnek teşkil edecek bir davada insanları küçücük bir salona sığdırmak utanç verici bir olaydır.”
Kaynak: Gerçek Gündem