CHP'li Sezgin Tanrıkulu: '6 yılda Türkiye’de en az bin 866 kadının yaşam hakkı ihlal edildi'
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nde yaptığı açıklamada, "6 yılda Türkiye’de en az bin 866 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir” ifadelerini kullandı.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “AKP, iktidarının ilk zamanlarında ‘özgürlük’, ‘eşitlik’ kavramlarını dilinden düşürmedi. Ancak izleyen yıllarda İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı, 6284 sayılı yasa gerektiği gibi uygulanmadı, çocuk istismarına karşı uluslararası nitelikte Lanzarote Sözleşmesi hedef alındı. 6 yılda Türkiye’de en az bin 866 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir” dedi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Türkiye’de Kadın Hakları İhlalleri” başlıklı açıklama yaptı. Tanrıkulu’nun bugün yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRMELİ VE UYGULANMALI”
“İş yaşamında kadınlara yönelik her türlü negatif ayrımcılık önlenmelidir. ILO’nun işyerinde taciz ve şiddeti önlemeye ilişkin 190 sayılı sözleşmesi gecikmeksizin onaylanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi kayıtsız koşulsuz yeniden yürürlüğe girmeli ve uygulanmalıdır. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
“2023’TE EN AZ 147 KADIN İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİ SONUCUNDA YAŞAMINI YİTİRDİ”
Dünya Ekonomik Forumunun ‘Küresel Cinsiyet Eşitsizliği’ raporunda Türkiye, 146 ülke arasında 129. sırada yer aldı. (2022’de 124. sıradaydı) 2023 yılında -en az- 147 kadın işçi iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi. En az 333 (ve 28 çocuk) kadın erkekler tarafından öldürüldü.
TÜRKİYE, ‘EKONOMİK KATILIM VE FIRSAT’ KATEGORİSİNDE SUUDİ ARABİSTAN’DAN GERİDE
Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Küresel Cinsiyet Eşitsizlik Raporu’ 2023 Haziran ayında yayınlandı. Endekse göre, Türkiye 146 ülke arasında 129. sırada yer aldı. Avrasya ve Orta Asya bölgesinde değerlendirilen Türkiye bu bölgedeki ülkeler arasında sonuncu oldu. Kadınların dört ana alandaki durumu ölçülerek belirlenen endekse göre Türkiye, ‘ekonomik katılım ve fırsat’ kategorisinde 133., Suudi Arabistan 130. sırada, ‘eğitim seviyesinde’ 99., ‘sağlık ve hayatta kalma’ kategorisinde 100., ‘sağlıklı yaşam beklentisinde’ 108., ‘siyasi yaşamda yer alma’ açısından 118. sırada yer aldı. Türkiye, ‘kadınların iş gücüne katılımı’ açısından 130., ‘ücret eşitliğinde’ 91., tahmini gelirde 128., yöneticilik pozisyonlarında bulunma açısından ise 119. sırada yer buldu. Türkiye okuryazarlık oranında 100., ilkokula kayıtta 80., ortaöğretime kayıtta 107., üniversite eğitiminde 106. sırada yer aldı.
“6 YILDA TÜRKİYE’DE EN AZ BİN 866 KADININ YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ”
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni parlamentosunda onaylayan ilk ülke olmasına karşın, 1 Temmuz 2021 tarihinde sadece Cumhurbaşkanının imzasıyla sözleşmeden çekildi. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında imzaya açılan sözleşmeye ilk imza koyan dönemin Dışişleri Bakanı olmuştu. Cumhurbaşkanının da sosyal medyada desteğini açıkladığı sözleşme 12 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’de onaylandı ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye, sözleşmeyi parlamentosunda onaylayan ilk ülke oldu. Ancak son yıllarda İstanbul Sözleşmesi aleyhinde görüşler artarak gündeme getirildi. AKP, iktidarının ilk zamanlarında ‘özgürlük’, ‘eşitlik’ kavramlarını dilinden düşürmedi. Ancak izleyen yıllarda İstanbul Sözleşmesinden çıkıldı, 6284 Sayılı Yasa gerektiği gibi uygulanmadı, çocuk istismarına karşı uluslararası nitelikte Lanzarote Sözleşmesi hedef alındı. 6 yılda Türkiye’de en az bin 866 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Bianet’in verilerine göre, 2023 yılında ise 333 kadın ve 28 çocuk erkekler tarafından öldürüldü. 745 kadına şiddet uygulandı. 355 kadın taciz edildi. 371 kadın seks işçiliğine zorlandı. 128 çocuk istismar edildi.
“DEPREM BÖLGESİNDE KADINLARIN YÜZDE 61,9’U GIDAYA, YÜZDE 39,6’SI BARINMAYA GEREKSİNİM DUYUYOR”
6 Şubat depremlerinin ardından özellikle kadınların temel sorunlarının çözülmediği, bölgede yardım çalışmaları yürüten sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ile ortaya konuldu. Kadın Koalisyonu ile Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği tarafından ‘6 Şubat Depremin Sonrasında Afet Bölgesinde Kadınlar’ başlıklı bir rapor hazırlandı. Raporun sonuç bölümünde, yardım çalışmaları sırasında görüşülen kadınların en büyük talebinin ‘birincil temel yaşamsal ihtiyaçlar olduğu’ belirtildi. Rapora göre, deprem bölgesinde kadınların yüzde 61,9’u gıda (Hatay’da oran yüzde 85,3), yüzde 39,6’sı barınma (Hatay’da oran yüzde 60,3) gereksinimlerini dile getirdi. Raporda, deprem bölgesinde her iki kadından birinin sağlık desteği talep ettiği, bunun büyük bölümünü de ruhsal tedavi desteği olduğu ifade edildi. Raporun sonuç bölümünde deprem bölgesinde kadınların temel yaşamsal gereksinimlerini karşılayacak ‘Kadın Yaşam Merkezleri’ kurulmasının zorunluluğu vurgulandı.
“HER 5 KADINDAN SADECE 1’İ KAYITLI VE TAM ZAMANLI İSTİHDAMDA”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) ‘İşsizlik ve İstihdamın Görünümü (2023 4. çeyrek)’ raporu kadınların istihdamı ve işsizliği konusunda Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim durumu bir kez daha gözler önüne serdi. 2023 4. çeyreğinde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 23. Her 5 kadından sadece 1’i kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda. Gerçek genç işsizliği yüzde 32,3, genç kadın işsizliği ise yüzde 41,1. Son 10 yılda en az bin 385 kadın işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İSİG verilerine göre, 2013-2023 döneminde en az bin 385 kadın işçi, bu yılın Ocak ayında 5, Şubat ayında ise 4 kadın işçi yaşamını yitirdi.”