Cumhurbaşkanlığı’nın 2053 hedefleri: Tek para dijital TL olacak, yoksulluk tamamen ortadan kalkacak
Meclise sunulan 12. Kalkınma Planı'na göre 2028 ve 2053 yılları hedef alındı. 2023 yılı enflasyon beklentisi yüzde 65, 2028 yılı için ise enflasyonun yüzde 4.7'ye düşmesi hedeflenirken, 2053 yılı için tedavüldeki tek paranın Dijital TL olması öngörüldü.
12. Kalkınma Planı'nda, Plan'ın hazırlanış safhası ile ilgili verilen bilgiye göre, 60 özel ihtisas komisyonu ve 27 çalışma grubu oluşturuldu, bu kapsamda gerçekleştirilen toplantılara yaklaşık 8 bin 500 kişi katıldı.
2053 yılı hedef alınarak uzun vadeli programı hazırlanan 12. Kalkınma Planı, yarın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda anlatılacak.
Kalkınma Planı üzerinde görüşmeler ise aynı komisyonda 23-24 Ekim tarihlerinde yapılacak.
Planda dikkat çekici ve öne çıkan başlıklar ise şunlar oldu:
ENFLASYONLA MÜCADELE: Plana göre, 2028'de gayrisafi yurt içi hasılanın 2 trilyon 820 milyar liraya, kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara yükseltilmesi, işsizliğin 2028'de yüzde 7,5'e düşürülmesi, 2024-2028 döneminde büyümenin ortalama yüzde 5 olması hedefleniyor.
2023 yılı tüketici fiyat endeksi, (TÜFE) 2023 yılında yüzde 65, 2028 sonunda yüzde 4.7 olacak.
TEK PARA DİJİTAL TL OLACAK: 2028 yılında fiziksel parayla birlikte kullanıma sunulacak olan dijital Türk lirası tüm ekonomik, sosyal ve toplumsal boyutlarıyla geliştirilerek tedavüldeki tek para haline gelecek, finans sektörü, 2053’e giden süreçte teknoloji ihraç eder konumda olacaktır.
İLK 10 EKONOMİ ARASINDA: 2053 yılında ilk 10 ekonomi, satın alma gücü paritesine göre ise ilk 5 ekonomi arasında yer alması hedeflenmektedir.
YOKSULLUK 2053'TE TAMAMEN ORTADAN KALKACAK: Önümüzdeki otuz yıllık dönemde, yoksulluğun tamamen ortadan kalkması, gelişmiş ülke refahının yurt sathına adil ve dengeli bir biçimde yayılarak Gini katsayısının 0,30 seviyesine gerilemesi beklenmektedir.
ADALET DE 2053’TE GELECEK: Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinden ödün vermeden hızlı işleyen, güvenilir, insanı önceleyen, temel hak özgürlüklere tam koruma sağlayan ve dijital imkânlardan azami ölçüde yararlanan adaletin esas alınması 2053 vizyonunun temel unsurudur. Aynı zamanda, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat süreçlerindeki bürokratik en iyileştirme ve hukuki öngörülebilirliğin tesisi ile Türkiye’nin doğrudan yatırım yapılacak ilk ülkeler arasında tercih edilen bir konuma gelmesi hedeflenmektedir.
İNSANİ GELİŞMEDE HEDEF İLK 20: İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında ülkemizin 2053 yılında ilk 20 ülke arasına girmesi hedeflenmektedir.
SANAYİ HEDEFLERİ: Dönem sonunda imalat sanayiinin GSYH içindeki payının yüzde 30’u aşarak, imalat sanayii üretimi açısından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alınması, yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayii ihracatında yüzde 3 civarında olan payının dönem sonunda yüzde 17’ye yükseltilmesi, savunma sanayii ihracatında ise ilk 5 ülke arasında yer alan güçlü ve nitelikli üretim kapasitesine sahip bir ülke olunması amaçlanmaktadır.
İLK 100’DE 5 MARKA: Yüksek katma değerli üretim yapısının sağlanmasının yanı sıra markalaşmanın desteklenerek dünyanın en değerli 100 markası arasında en az 5 markaya sahip olunması hedeflenmektedir.
KÜRESEL TİCARET PAYI: Yeni pazarlar ve teknoloji yoğun ürünlerdeki artış ile birlikte, 2053 yılında küresel mal ticaretinden alınan payın yüzde 2’nin üzerine çıkması, hizmet ticareti dâhil edildiğinde bu oranın da artması beklenmektedir.
HİZMET SEKTÖRÜ: Ülkemizin uzun dönemli gelişim stratejisi çerçevesinde, istihdamın yapısındaki temel değişimlerle sektörel dağılımda hizmetler sektörünün ağırlığının artarak devam etmesi ve dönem sonunda yüzde 70 seviyesinin üzerine çıkması beklenmektedir.
İŞSİZLİK ORANI: Otuz yıllık dönem sonunda, işgücünün niteliği gelişmiş ülkeler seviyesine ulaştırılarak çalışma çağındaki her bireyin üretkenliğinden faydalanılması sağlanacak ve işsizlik oranı yüzde 5’in altına indirilecektir. İşgücü içerisinde yükseköğretim mezunlarının payı nitelikli istihdamın daha hızlı artmasıyla 2053 yılına gelindiğinde yüzde 55’e yaklaşacak, 15-24 yaş grubunda eğitimde ve istihdamda olmayanların oranı ise tek haneye düşürülecektir.
KADINLARIN İSTİHDAMI: Kadınların çalışma hayatına girişini kolaylaştıracak kapsamlı bir dönüşümle kadın işgücüne katılım oranı yüzde 60’ın üzerine çıkmış olacaktır.
İLK 100’DE 5 ÜNİVERSİTE: 2053 ufkunda en az 5 üniversitemizin dünyanın ilk 100 üniversitesi arasında yer alması, ülkemizin küresel yenilik endeksi içinde ilk 10 ülke arasına girmesi ve Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payının yüzde 4 düzeyine yükselmesi hedeflenmektedir.
SIFIR EMİSYON: Kalkınma önceliklerimize halel getirmeden 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılacaktır. Bu çerçevede, enerji, binalar, sanayi, ulaştırma, tarım ve ormancılık sektörlerinde Plan öncesi eğilimlerin devam ettiği mevcut senaryoya kıyasla yapılması gereken ilave yatırımların milli gelire oranla en az yıllık ortalama yüzde 1,7 seviyelerinde olması, bunun yaklaşık 1 puanının özel sektör, 0,7 puanının ise kamu kesimi kaynaklı olması öngörülmektedir.
TARIM HEDEFİ: Türkiye 2053 yılında tarımsal milli gelir bakımından Avrupa’nın en büyük ülkesi olmaya devam ederken dünya ülkeleri arasında 7’nci sıraya yerleşecektir.
DEMİRYOLLARINA ÖNCELİK: Demiryolunun şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığındaki payının sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 6’nın üzerine çıkarılması, havayolu taşımacılığında hava kargo trafiğinin 7,2 milyon tona, havayoluyla taşınan yolcu sayısının yaklaşık 600 milyon yolcuya yükseltilmesi öngörülmektedir.
SIKI PARA POLİTİKASI: Para politikası araçları enflasyon oranını düşürme amacıyla güçlü bir şekilde kullanılmaya devam edilecek, maliye ve gelirler politikaları, para politikasıyla koordineli olarak yürütülecektir.
Enflasyon hedefi doğrultusunda TCMB tüm politika araçlarını etkin bir biçimde kullanırken maliye ve gelirler politikalarının para politikası ile eşgüdümü sağlanacaktır.
Mali disiplin gözetilerek yönetilen/yönlendirilen fiyatlar geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirlenecektir.
ÜRETKEN YATIRIM ARTIŞI: Ekonominin üretken yatırım artışları yoluyla enflasyonist baskı oluşturmayacak şekilde potansiyel büyümeyi destekleyici bir yapıya kavuşturulmasına yönelik politikalarla ekonomik aktivitenin ivmesi yönlendirilecektir.
TÜKETİM ARTIŞLARINA FREN: Ekonomik dengeleri bozucu mahiyette olan ve enflasyonu besleyen tüketim artışlarını önleyecek uygulamalar hayata geçirilecektir.
Fiyat istikrarına yönelik yatırım-istihdam-üretim-ihracata dayalı büyüme politikaları doğrultusunda reel sektöre uygun maliyetlerle hedef odaklı finansman imkânı sağlanacaktır.
MERKEZ BANKASININ ROLÜ: TCMB, fiyat istikrarının sağlanması temel amacı doğrultusunda parasal aktarım mekanizmasının etkin işleyişi için tüm araçlarını kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanmaya
devam edecektir.
Para politikası kararları enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları başta olmak üzere enflasyonu etkileyen tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulacaktır.
DÖVİZ REJİMİ: Dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecek, finansal istikrarın fiyat istikrarını gözetecek şekilde ekonomiyi desteklemesi sağlanacaktır.
TÜRK LİRASINA KORUMA: Finansal sistemde temel değer saklama aracının Türk lirası cinsinden varlıklar olması ve hanehalkı, firma ve bankacılık kesimlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk lirası cinsinden kalemlerin ağırlıklarının artırılması desteklenecektir.
KONUT ARZI: Konut kira ve satışlarındaki fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesine yönelik konut arzını artırıcı ve konuta erişimi kolaylaştırıcı uygulamalar hayata geçirilecektir.
Kira ve konut fiyatlarındaki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, salgın döneminde daralan konut arzı hızla artırılacak, depremin oluşturduğu konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirilecek ve dar gelirli vatandaşların konuta erişimi kolaylaştırılacaktır.
Kamunun uygun koşullarda sağladığı konut kredileri ilk kez konut edinimini destekleyecek, dar ve orta gelirli vatandaşlar için belirli standartlarda ve uygun fiyat aralığında olacak şekilde yeni başlayan projelere yönlendirilecektir.
Belirli bir sayının üstünde konut sahipliğine yönelik kredi kısıtlaması gibi uygulamaların etkinliği artırılacaktır.
HİZMET FİYATLARI DÜŞÜRÜLECEK: Üretim maliyetlerini artıran, ekonomik büyüme potansiyelini olumsuz yönde etkileyen
hizmet fiyatlarında düşüş sağlanacak ve hizmet fiyatlarında katılık oluşması engellenecektir.
TOPLUMSAL MUTABAKAT: Enflasyonun ekonomik ve sosyal yaşama dair olumsuz etkileri konusunda farkındalık artırılacak, enflasyonla mücadeleye yönelik toplumsal mutabakat güçlendirilecektir.
Enflasyonla mücadele konusunda daha anlaşılır, açık ve şeffaf bir iletişim stratejisi izlenecek, beklentilerin daha etkin bir şekilde yönetilmesi sağlanacaktır