Deprem duyuruları: AFAD'da Kandilli Rasathanesi rahatsızlığı

AFAD, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin deprem meydana geldiğinde son dakika bilgilendirme duyuruları yapmasını “yetki ve görev çakışması” olarak değerlendirdi.

Deprem duyuruları: AFAD'da Kandilli Rasathanesi rahatsızlığı

AFAD, 2024-2028 Stratejik Planı'nı yayınladı. Raporda, deprem bilgilendirmeleri ile ilgili bir rahatsızlık vurgulandı.

Kısa Dalga’dan Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre raporun, "Mevzuat Analizi" bölümünde AFAD'ın "Depremlerin büyüklük ve şiddeti gibi temel verilerini kamuoyuna resmi olarak duyurmak" görevi ile ilgili 4 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'ne dikkat çekildi.

Burada, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin meydana gelen depremlerle ilgili sosyal medya paylaşımlarına ve açıklamalarına dikkat çekildi. Raporda, şu "tespit" yapıldı:

"Deprem meydana geldiğinde depreme ilişkin duyuruyu yapmakta resmi olarak tek yetkili kurum olan AFAD'ın yanı sıra Kandilli Rasathanesi deprem parametrelerine ait bilgileri paylaşmaktadır. Bu durum, kamuoyunda farklı algılanarak yetki ve görev çakışmasına neden olmaktadır."

Raporda, bu tespite ilişkin "Yetki ve görev çakışmasını gidermek için AFAD'a Kararname ile verilen yetkinin uygulaması hususunda gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir" denildi.

'ÜNİVERSİTELER VERİLERİNİ BAŞKANLIĞA AKTARIR'

Raporda, depremlerin büyüklük ve şiddeti gibi temel verileri resmi olarak duyurmak ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 36. maddesi anımsatıldı. Kararnameye 2022 yılında eklenen madde, şu düzenlemeyi içeriyordu:

"Deprem gözlemi yapan üniversiteler, mahalli idareler ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, deprem gözlem verilerini eş zamanlı olarak Başkanlığa aktarır. Meydana gelen depremin büyüklük ve şiddeti gibi temel verilen kamuoyuna resmi olarak sadece Başkanlık tarafından duyurulur."

Geçici barınma alanları ve altyapıları afetten önce planlanmalıymış

Raporda, AFAD'ın "afet ve acil durum bölgelerinde geçici barınmayı sağlama" yükümlülüğü ile ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:

"Geçici barınma alanları ve bu alanlar üzerinde kurulacak olan geçici barınma yapıların ait planlamalar, rezerv yerler vs. afetler öncesinde planlanmalıdır. Belirlenen alanların altyapı sistemlerine ve barınma yapılarına ait kurulum, kullanım, bakım ve onarım planları oluşturulmalı, afet öncesinde hazır olarak bulundurulmalıdır. Geçici barınma alanlarının afet potansiyelleri belirlenmelidir. Alanlar özellikle kullanım sırasında yaşanabilecek ikincil afetlerden korunacak şekilde seçilmelidir."

TEKNİK ALTYAPI EKSİK

Raporda, kurumun "Muhtemel afet ve acil durum bölgelerini tespit etmek ve önleyici tedbirleri ilan etmek" görevi ile ilgili "Afet bölgelerini tespit etmek için; yeterli ve deneyimli teknik personel ihtiyacı bulunmakla birlikte, teknik altyapı istenilen düzeyde değildir. … Mevzuat çalışması yapılmalı, personel ve araç gereç desteği sağlanmalıdır" denildi.

EĞİTİM VERECEK PERSONEL YOK

Raporda ayrıca; afet ve acil durumlar ile sivil savunma hizmetlerine yönelik eğitim verecek "yeterli salıda personel olmadığı" belirtildi. "Kadro istihdam edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır" denildi.

Raporda, şu yetersizliklere dikkat çekildi:

"*Afetzede/hak sahibi kişiler için kalıcı konutların yapılacağı alanların yer seçimi çalışmalarında ihtisaslaşmış yeterli nitelik ve nicelikle teknik personel bulunmamaktadır.

*Hasar Tespit Yönetmeliği'nin güncellenmesi gerekmektedir. Kanun kapsamında tanımlar yapılarak ortak bir dil kullanılması gerekmektedir. Hazar tespit işlemlerini kimlerin yapabileceğine ilişkin nitelik ve niceliksel tanımlamalar yapılmalı, hasar tespiti süreçleri detaylandırılarak süre sınırları getirilmeli, yıkım çalışmalarına ilişkin süreçler netleştirilmeli, karşılaşılan genel sorunlara ilişkin çözümler açıklanarak bunların hukuki dayanağı olması sağlanmalıdır. Hasar derecelendirme yöntemine ilişkin usul ve esaslar yönetmelik ekine konularak verilere dayanan daha bilimsel bir altlık oluşturulmalıdır. "