Dicle Fırat Gazeteciler Derneği: 53 gazeteci tutuklu
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, ocak ayı hak ihlalleri raporunu açıkladı: İki gazeteci saldırıya uğradı, 2 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı, 1 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), ocak ayı hak ihlalleri raporunu açıkladı. Raporda, yeni yılın ilk ayında da baskıların devam ettiği belirtildi.
Raporda, “Mesleklerini icra etmeye çalışırken saldırı, tehdit ve baskılara maruz kalan gazetecilerin yanı sıra, gözaltı ve tutuklamalar da ocak ayı boyunca devam etti. Sadece bir ay içinde 2 gazetecinin gözaltına alınması, 2 gazetecinin de tutuklanması bu gerçekliği bir kez daha açığa çıkaran veriler olarak kayıtlara geçti” denildi.
MA’nın haberine göre; DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu’nun 18 Ocak’ta görülen ikinci duruşmasında da tahliye edilmediğinin hatırlatıldığı raporda, “Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanan ve içi boş iddialarla tutsaklığı sürdürülen Müftüoğlu’nun mahkeme tarafından hapiste tutulma çabası, cezalandırmayı da aşıp tam bir zulme dönüşmüştür” vurgusu yapıldı.
İKİ GAZETECİYE SALDIRI
Raporda, ocak ayında yaşanan ihlallere de yer verildi: “İki gazeteci saldırıya uğradı, 2 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı, 1 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı, 4 gazeteci tehdit edildi, 2 gazetecinin haber takibi engellendi, 1 gazeteci cezaevinde ihlallere maruz kaldı.”
Düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalleri ise şöyle sıralandı: “Beş gazeteci hakkında soruşturma açıldı, 6 gazeteciye 7 yıl 9 ay ceza verildi. Tutuklu gazeteci sayısı 53’e indi. 11 yayın yasağı kararı alınırken, 2 internet sitesi kapatıldı, 141 habere erişim engeli getirildi. 238 sosyal medya içeriği engellendi.”
"MİLYONLAR DİLİNDEN KOPMAZ"
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği de 1-31 Ocak arasında sorumluluk bölgesinde gazetecilere ve medya kuruluşlarına dönük aylık raporunu açıkladı. Raporda “Hiçbir provokasyon bizi mesleğimizden, milyonları da dilinden koparamaz!” denilirken Rudaw TV’nin Diyarbakır temsilcisinin onlarca kameranın önünde, yüzlerce polis nezaretinde faşist bir saldırıya maruz kaldığı hatırlatıldı.
Yetkililere seslenen TGS Diyarbakır Temsilciliği, “Artık toplumu bölen bu türden söylemlerden kaçının. Ana dili, doğuştan gelen ve hiçbir gücün müdahale edemeyeceği, değiştiremeyeceği en tabii hakların başında gelir. Bu türden hiçbir provokasyon mesleğimizi yapmaktan, milyonları da dilinden koparamaz!” dedi.