'Dışarıdaki katillerin daha ne kadar özgür kalacağı, kaç kişinin canına kıyacağı meçhul'

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, dava dosyasına bakan Savcı Ayhan Ay'ın görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Dava dosyamız Theseus'un gemisi değildir. Theseus'un gemisi de bizce Theseus'un değildir." ifadelerini kullandı.

'Dışarıdaki katillerin daha ne kadar özgür kalacağı, kaç kişinin canına kıyacağı meçhul'

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş geçtiğimiz yıl uğradığı saldırıda hayatını kaybetmişti. Cinayet soruşturmasını ilk olarak, Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay başlatmış; Eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın gözaltına alınması talimatı vermesi ve bazı şüphelileri tutuklatması üzerine Ayhan Ay izne çıkarılmış, yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer ve Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Özcan görevlendirilmişti.

GÖREVDEN ALINDI

Geçtiğimiz günler de ise Soruşturma dosyası yeniden savcı Ayhan Ay'a verilirken Ahmet Altun da koordinatör başsavcı vekili sıfatını sürdürdü. Ayhan Ay'ın, ikinci kez görev aldığı soruşturmada Sinan Ateş'in konum bilgilerini ve adresini Tolgahan Demirbaş'a verdiği iddia edilen Cinayet Büro'da görevli Komiser M.E.A. tutuklandı.

Bugün ise Sinan Ateş cinayeti dosyası, iki aylık izinden dönen savcı Ayhan Ay'dan alındı.

SİNAN ATEŞ'İN EŞİNDEN TEPKİ

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi.

Ateş yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Eşim Şehit Sinan Ateş'in dava dosyasına bakan Sayın Savcı Ayhan Ay'ın azledilmesi hakkında: Günlerimizi olumlu bir haber duyma ümidiyle geçirirken olumsuzluklar bir çığ gibi üzerimize gelmeye devam ediyor. Son olarak, soruşturmaya ilk günden bu yana bakan ve dosyaya en hâkim isimlerden biri olan Sayın Savcı Ayhan Ay, izinden döner dönmez görevinden alındı. Menfur cinayetin üzerinden bir yıl, iki ay geçmiş olmasına rağmen iddianame de henüz ortada yok. Dışarıdaki katillerin daha ne kadar özgür kalacağı, kaç kişinin canına kıyıp kaç hayatı karartacağı ise meçhul. Bugüne kadar kamuoyuna yansıyan ve dosya üzerindeki şüpheleri gitgide derinleştiren bütün iddia ve olaylar üzerine düşünüldüğünde tarafımızca ilgililerine sarf edilecek sözler şunlardır: Dava dosyamız Theseus'un gemisi değildir. Theseus'un gemisi de bizce Theseus'un değildir. Gelinen noktada bir kez daha ifade etmekte fayda var: Kedinin kutunun altında olduğu gerçeği ortadayken Schrödinger'in Hem ölü hem de diri. Ne ölü ne de diri. paradoksuyla zerre ilgilenmiyor, adaletin -devlet eliyle- bir an önce tesis edilmesini sabır ve sükûnet içerisinde beklemeye gayret ediyoruz."

Editörün notu: Plutark'ın aktardığı Yunan efsanesine göre, Girit'ten muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. Bu durumda gemi hâlâ Theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi hâline mi gelmiştir? Gemi, bundan sonra filozoflar için tartışma konusu olur.

Yüzyıllar sonra filozof Thomas Hobbes, orijinal tahtalar değiştirildikten sonra toplanıp ikinci bir gemi inşa etmek için kullanılırsa ne olacağını merak ederek bir bulmaca daha ortaya atmıştır. Hobbes hangi geminin, eğer varsa, orijinal Theseus Gemisi olacağını sorusunu yöneltmiştir.

Bir başka felsefeci John Locke ise altında delik bulunan çorapla ilgili bir benzetme yapmıştır. Deliğe bir yama uygulandıktan sonra çorabın hala aynı çorap olup olmayacağını ve ikinci bir yama uygulandıktan sonra aynı çorap olup olmayacağını ve orijinal çorabın tüm malzemesi yamalarla değiştirilene kadar üçüncü bir yama uygulanıp uygulanmayacağını dile getirmiştir.

Etiketler
Sinan Ateş