Ekrem İmamoğlu'nun Gözaltına Alınmasına Tepkiler Çığ Gibi!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) sabah saatlerinde büyük bir operasyon düzenlenirken, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 105 kişi gözaltına alındı. İBB'ye düzenlenen operasyon ve İmamoğlu'nun gözaltına alınması sonrası siyasilerden art arda tepkiler geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne sabah saatlerinde büyük bir operasyon düzenlendi. Dün diploması iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun aralarında bulunduğu 100 isim hakkında gözaltı kararı verildi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına siyaset camiasından art arda tepkiler geldi.
İşte o tepkiler...
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan: “İstanbul Adliyesi’ne çağırdığınızda gelecek bir belediye başkanının, kaçak ya da kaçacak muamelesi yapılarak sabaha karşı evinden gözaltına alınması adeta hukukun kapısını kırmaktır. Geçmişte yaşadığınız hukuksuzlukları, daha da üst perdeden başkalarına da yaşatmak hak değildir, haklı bir tutum da değildir. Siyaseti de adaleti de ezip geçen bu tutum, hukuk devletini tasfiye edip savcılar ve yargıçlar devletine geçişin özetidir. Terör örgütü elebaşıyla diyalog kurulan bir dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı aynı terör örgütü ile ilişkilendirmek de ayrıca tezat oluşturan bir durumdur. Yeniden Refah Partisi olarak, her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana tavır alıyoruz. Demokratik yollardan tecelli eden millet iradesine sahip çıkıyoruz. Aksi ispat edilinceye kadar masumiyetin esas olduğu temel hukuk karinesini hatırlatıyoruz. Türkiye’nin ayarlarıyla oynamanın, Devlet’in temeli olan adaleti sarsmanın, ekonominin ihtiyacı olan güven ve istikrar arayışına darbe vurmanın kimseye bir faydası yoktur” ifadelerini kullandı. (DHA)
CHP TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: "Tarihe memleketin demokrasisine yapılmış bir darbe olarak geçecek. Borsa buna yüzde 10’a düşüşle yanıt vermiştir. Ekonomide satın alınan bu olumsuz tablo İstanbul’a nasıl yansıyor? Vatan caddesi trafiğe kapalı. Metrolar durakta durmuyor. Ara sokakların tamamı bariyerlerle çevrilmiş. Saat 6 gibi bana haber geldi. Yalnızca 15 dakika sonra oradaydım. Ekrem başkanı Vatan Emniyete getirdiler. Evrensel ceza hukuku der ki bir zanlıyı emniyete getirirseniz sağlık kontrolü açısından bir hastaneye götürmek zorundasınız. Kişiye emniyet içinde kötü bir muamele yapılıp yapılmadığını ortaya çıkartırsınız. Eğer siz Ekrem başkanı dışarı çıkaramıyor ve doktoru buraya getirip sağlık kontrolü yaptığınızı düşünüyorsanız bunun ceza muhakemesiyle alakası yoktur. İmamoğlu’nun yanına 2 avukatı yarım saat evvel girebildi. Daha içeride ne olduğunu bilmiyoruz. Bütün bu saatler 23 Mart'a ayarlıdır. CHP bu tarihi almamış olsaydı ne diploması iptal edilecekti ne de gözaltına alınacaktı. Mesele 23 Mart'ı baltalama işidir. Takvimimizde hiçbir değişiklik olmayacak. 23 Mart'ta sandıklarımızı kurup ön seçimimizi yapacağız. İmamoğlu kendisini CHP’nin üyelerine emanet etmiştir. Bu mesela Türkiye’de demokrasi hukuk yaşayacak mı ölecek mi bunun meselesidir. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Elbette memleketin hukuk devletinden uzaklaştığını görüyoruz ancak sabahtan bu yana siyasal partilerin genel başkanlarından yardımcılarından gelen açık dayanışma destekleri, bunun yanında yurttaşların ‘tek bir adım geri atmayın’ ifadeleri bunu gösteriyor. Evet İmamoğlu şu ana kadar iki örgütü yönetiyordu. Biri İBB. 4 kere alayınızı yendi, yıldıramayacaksınız. Bir diğeri TBB. Bu iki kurumun yöneticisidir İmamoğlu. Çok yakında Türkiye cumhurbaşkanlığını da İmamoğlu yönetecek. Tüm Türkiye’ye çağrım var. Bu Ekrem İmamoğlu’nun çağrısıdır. Ekrem başkana ‘böyle bir operasyon olursa ne yapmamız lazım’ dedim, 'Elbette hepiniz dayanışma içinde olacaksınız ama bunun kadar önemli bir göreviniz var. 23 martta kimse sandıkları boş bırakmasın ve sandıkları patlatsın.' İmamoğlu’nun bu mesajını sizinle paylaşıyorum. 23 marta 4 gün var. Bunlara en büyük cevabı dimdik sandığı gitmekle vereceğiz. CHP bir adım atarsa geriye doğru memleket çöker. Eğer bir adım geri atarsak, gözlerimizden korku geçerse bir tek nefesimiz olmasın. Bu darbeyi hep beraber savuşturacağız"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: "Bu kararı tanımıyoruz. Bu bir darbedir. İki kere darbedir bu. İstanbul halkının iradesine darbedir. Pazar günü sandık kurulacak ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz. Sandık kurulmasın diye her şeyi yaptılar. Biraz sonra da besledikleri trol ordularıyla yalanlar ve iftiralar uyduracaklar. Sosyal medyadan görseller yayınlayacaklar. Şunu bilsinler Ekrem İmamoğlu’nun üzerine tek bir lekeyi yapıştıramazlar. Milletin gönlünde İmamoğlu cumhurbaşkanı seçildi bile. Pazar günü o sandığı kuracağız. Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak ve bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak. Bir kişi yargıyı silah olarak kullanamaz. Hukuk devleti askıya alınıyor. Demokrasiye darbe yapılıyor, bunu reddediyoruz. Vatan caddesinde olmaya devam edeceğiz. Genel Başkanımız 1-1.5 saate burada olacak. 106 kişi gözaltına alındı. Hukuk komisyonumuz tespitleri yapıyor. Bir bölüm arkadaşımız Şişli belediyesinin önünde. Şu anda vatan emniyet müdürlüğünün etrafı 360 derece ablukaya alınmış durumda. Ben buraya gelebilmek için polis memurlarıyla uzun konuşmalar yapmak zorunda kaldım. Açıkça bir darbedir bu. Kolluk güçlerine suç işlettiriliyor. Sabah valiyi aradım. Bu bir darbedir dedim. Bu suçu işleyenler tarih karşısında yargılanacaklar. Sabah saatlerinde İstanbul Valisi’ni arayarak kendisine bunun açık bir darbe olduğunu ifade ettim. Bu suçu işleyenlerin tarih önünde mutlaka yargılanacaklarını belirttim. Polise bu talimatları verenler açıkça suç işliyorlar. Bir kez daha buradan çağrıda bulunmak istiyorum: Hiçbir bürokrat ve kolluk gücü bu suça ortak olmamalıdır. Sayın Vali, bana yaşanan olayların adli bir süreç olduğunu söyledi. Ben de bunun bir darbe olduğunu tekrar vurgulayarak konuşmamızı sonlandırdım"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: "Milletin yerine karar vermek, halkın iradesinin yerine geçmek ya da ona engel olmak için güç kullanmak darbedir. Şu anda bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak üzere bir güç devrededir. Bir sonraki cumhurbaşkanımıza darbe girişimi ile karşı karşıyayız... Milletimiz devletini sever ama birileri tarafından devlet milletin karşısına dikilirse millet buna izin vermez. Esas güç millettir ve en sonunda millet kazanır... Yine öyle olacak. Teslim olmayacağız. En sonunda yine milletin dediği olacak ve Türkiye kazanacak"
'HUKUK DEVLETİNE YAKIŞMIYOR'
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: "Bu ülkede hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve millet iradesini savunan herkes bilmelidir ki, seçilmiş bir belediye başkanına yönelik bu girişimler asla ama asla kabul edilemez. Dün diploma iptali, bugün sabahın erken saatlerinde Ekrem Başkanımızın evinin önüne yığılan polisler ve ekibine yönelik gözaltı işlemleri… Bu tablo, hukuk devletine yakışmıyor.
Gözaltı nedeni belli olmasa da; Daha önce adliyeye gidip ifade veren bir belediye başkanını, bugün koştur koştur gözaltına almak neyin göstergesidir? Eğer gerçekten adaleti arıyorsanız, önce hukukun temel ilkelerine sadık kalınmalıdır. Bilinmelidir ki, milletin iradesine yapılan hiçbir müdahale karşılıksız kalmaz. Hukuk dışı yöntemlerle, baskılarla, tehditlerle yapılan bu uygulamalardan en büyük zararı demokrasimiz görecektir. Ancak biz susmayacağız! Hiç kimse de unutmasın: Ekrem Başkanımız yalnız değildir!"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: “Şu anda siyasallaştırdıkları yargı eliyle, demokrasiye darbe girişimi yapıyorlar. Bu suçtur! Suçlular tarih önünde hesap verecektir. Bürokrasi ve kolluk güçlerimiz bu suça ortak olmamalıdır. Bu darbe girişimi milletimizin vicdanında mahkum olacaktır”
'HALKA HESAP VERECEKSİNİZ'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'nun ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınması, halk iradesine vuralan son darbedir. Milim geri adım atmayacağız! Halka hesap vereceksiniz. Derhal seçim”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: "Gece diplomasını iptal ettirenler, sabahın ilk ışıklarıyla Ekrem İmamoğlu’nun evinin kapısına polis yığıp evini aratacak kadar pervasızlaştı. Bu ülkeyi nereye götürmek istiyorsunuz? Bu korku, bu baskı, bu hukuksuzluk iktidarın çaresizliğinin ilanıdır. Bu zulme 86 milyon olarak direneceğiz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat: "Bu açıkça bir darbedir. Susmayacağız"
CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer: "İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun konutuna sabahın erken saatlerinde 20 araç dolusu kolluk kuvveti gelmiş durumda ve gözaltına alınıyor. Başkanımızın yanına doğru yola çıkmış bulunmaktayım, durumu bilgilendirmek üzere an an güncel gelişmeleri sizlerle paylaşacağım. Yaşatılan sürecin büyük bir titizlikle takipçisi olacağız."
DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan: "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve beraberinde belediye başkanları, gazeteciler ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiye yönelik gerçekleştirilen operasyon, demokrasiye, halk iradesine yönelik açık bir saldırıdır. Halkın iradesine karşı yapılan bu hukuksuzluğu reddediyoruz ve en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu yanlış yoldan bir an evvel dönülmeli, halkın iradesinde saygı gösterilmeli. DEM Parti olarak, demokratik siyasete yönelik her türlü baskıya karşı durmaya devam edeceğiz. İstanbul halkının ve Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren tüm kesimlerin yanında olduğumuzu belirtiyor, Ekrem İmamoğlu ve gözaltına alınan herkesin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
'GİDİLEN YOK, YOL DEĞİLDİR'
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: ''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ilçe belediye başkanlarının, gazetecilerin içerisinde olduğu onlarca kişinin sabahın erken saatlerinde evine baskın yapılarak gözaltına alınması kabul edilemez. En güçlü şekilde reddediyoruz. Bu operasyon hukuk sınırlarını tanımayan, siyasi bir operasyondur. Sandık, oy, makam uğruna Türkiye’deki toplumsal gerilim ve kutuplaşmayı onarılmaz bir yere doğru götürmektir. Bu ülkenin en büyük kentinin belediye başkanının siyasi sakilerle sabah baskınıyla gözaltına alınması yüzlerce yıl unutulmayacak bir utançtır. Adalete olan inancı tuzla buz eden bu operasyon, siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesidir. Türkiye’nin ihtiyacı sabahın köründe polis baskınlarıyla belediye başkanlarını gözaltına almak değil; daha fazla demokrasi ve daha fazla hukuktur. Herkesi uyarıyoruz. Adalete olan inanç biterken, birlikte eşit ve adil yaşam umudu büyük zarar görecektir. Gidilen yol, yol değildir. Zararlıdır. Sayın İmamoğlu ve gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılması, yargısal süreçlerin bir intikam ve gerilim kaynağı olmaktan çıkarılması 85 milyonun hayrınadır.''
'GERİ ADIM ATMAK YOK'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç: “Bu yapılan millet iradesine darbedir. Azim ve kararlılıkla ülkemizi bu zorba azınlıktan kurtaracağız! Bir adım geri atmak yok. Ant olsun”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: "Ülkemiz tarihine kara bir leke olarak geçecek bu sabah. Ne irade gaspına ne de umutsuzluğa asla teslim olmayacağız. Halk galip gelecek"
'TESLİM OLMAYACAĞIZ'
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş: ''Ellerine geçirdikleri gücü kullanarak halk iradesini kırmaya dönük girişimlerine devam ediyorlar. Bu bir darbedir. Ne olursa olsun, bu güzel ülkeyi darbecilerin insafına teslim etmeyeceğiz. Tüm halkımızı ve tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerini hep birlikte darbenin karşısında durmaya çağırıyoruz. Teslim olmayacağız ve bu karanlık sona erecek.''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut: "Hukuk yok, yargı eliyle, adliye koridorlarında siyaseti dizayn ediyorlar. Milyonlarca vatandaşın oylarıyla seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarımız gözaltına alınıyor. Bu gözaltılar halkın iradesine, demokrasiye, hukuk devletine yapılan bir darbedir. Saray’ın hukuksuzluklarına teslim olmayacağız, her bir üyemizle direneceğiz."
Canan Kaftancıoğlu: "İstanbul Halkının seçtiği Belediye başkanına, İstanbul halkının iradesine hukuk alet edilerek darbe yapılıyor an itibariyle.. Asla kabul edilemez, emaneti alıyoruz… Bu hukuksuzluk karşısında haksızlığa uğrayanların yanında olmak için İstanbul’da olacağım ayarlar ayarlamaz…".
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba: "16 milyon İstanbullunun oyuyla seçilen, Türkiye'nin en büyük metropolünün belediye başkanının gözaltına alınması hukuk skandalı değil hukukun bitip tükendiğinin göstergesidir. Bu yapılanlar demokrasiye,hukuka karşı açık bir saldırıdır,darbe girişimidir. Halkın iradesini yok saymak, bu ülkenin geleceğine ihanet etmektir. Yılmayacağız. Asla teslim olmayacağız Sonuna kadar Ekrem başkanımızın yanında olacağız."
'ÜLKENİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ'
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel: "Sayın Ekrem İmamoğlu’na suç örgütü lideri diyecek kadar gözleri dönmüş. Ülkenin çivisi çıkmış… Bu yaşananlar ülkenin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe girişimidir. Milletin iradesinin tecelli etmesinin yolu kesilmeye çalışılmaktadır. Hukuka ve demokrasiye darbe yapılmıştır. Bildik senaryolarla, tanıdık iftiralarla Sayın Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmeye çalışmak acizliktir. Haksızlığın, hukuksuzluğun kitabını da yazsalar halkın dediği olur. Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir!"
'HODRİ MEYDAN'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş: "Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti ilkesi, iktidar eliyle sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışılmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanımız Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık ve çalışma arkadaşlarına yönelik başlatılan yeni hukuksuzluk dalgası, yalnızca onları değil, halkın iradesini hedef almaktadır.
Bu alçakça girişim, hukuku bir silah gibi kullanarak siyasi rakiplerini saf dışı bırakmak isteyenlerin korkaklığının ve acziyetinin en net göstergesidir. İktidarlarını korumak için devletin temel değerlerini çiğneyenler, milletin iradesine ipotek koyabileceklerini sanıyorlar. Ama yanılıyorlar! Bu ülke zorbalığa, baskıya, darbeci anlayışa asla teslim olmadı, olmayacak! Ekrem İmamoğlu, Emrah Şahan, Mehmet Murat Çalık ve tüm yol arkadaşlarımız yalnız değildir! Bu, yalnızca birkaç belediye başkanına karşı değil, doğrudan milletin seçme hakkına, demokrasinin temel ilkelerine ve hukuk düzenine karşı açılmış bir savaştır. Buradayız! Direneceğiz! Hukuksuzluğa, kumpaslara ve tehditlere boyun eğmeyeceğiz! Ne operasyonlarınız ne de kirli oyunlarınız bizi yolumuzdan döndürebilir! Hodri meydan! Millete savaş açanlar, milletin tokadını yemeye mahkumdur!"
CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt: "Ülke hapishaneye döndü. Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce insan gözaltına alındı. Recep Tayyip Erdoğan, TBMM dahil bütün demokratik kurumları kapat. Bütün Muhalefeti tutukla. Kendine özgün bir Türkiye kur. Zindanlar bizim, saraylar sizin olsa da direneceğiz"
'BU DARBEYİ BOŞA DÜŞÜRECEĞİZ'
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke: “Halka, halkın iradesine, halkın seçtiklerine dönük bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız. Bu darbenin faili ülkeyi kendi iktidarı için rehin almak isteyen dar ve küçük bir çıkar grubudur. Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi ve bu millet size boyun eğmedi, eğmez, eğmeyecek. Bu darbeyi hep birlikte boşa düşüreceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
'BOYUN EĞMEYECEĞİZ'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi: "23 Mart 2025 tarihinde gerçekleştireceğimiz Cumhurbaşkanı Adayı Örgüt Denetiminde Önseçim sürecimize bir adım geri atmadan devam ediyoruz. CHP'yi ve demokrasiye inanan milyonları ablukaya almalarına, kurdukları tezgaha, darbe girişimine boyun eğmeyeceğiz."
'UTANÇ VESİKASI OLARAK TARİHE GEÇECEKTİR'
Bağımsız Ankara Milletvekili Koray Aydın: "Türkiye bugün, bir yargı darbesiyle karşı karşıyadır. Ülkemiz bugün, sıkıyönetim ve olağanüstü hal rejimlerini aratmayan demokrasi dışı ve hukuk dışı uygulamalar ile karşı karşıyadır. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'de yargı, siyasi iktidarın seçimle yenemediği rakiplerini safdışı bırakmanın bir aracı haline gelmiştir. İktidar, bir taraftan Türk yargısının terör örgütü kurmak, yönetmek ve vatana ihanetten mahkum ettiği İmralı'daki terörist başını umut hakkı adı altında salıvermek için bir süreç yürütürken, aynı iktidar öte yandan seçimle yenemediği siyasi rakibini yolsuzluk ve kent uzlaşısı iddiası ile yaftalayarak mahkum etmek istemektedir.
İktidarın amacı, seçimle kazanamadığı İstanbul Büyükşehir Belediyesine elkoymak ve cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Ekrem İmamoğlu'nu yargı darbesiyle safdışı bırakmaktır. Başkaca bir sebep aramaya gerek yoktur, bütün bu yapılanlar iktidarın bu senaryosu doğrultusunda kurgulanmakta ve icra edilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına yapılan yargısız infazdır, itibar suikastidir ve haysiyet cellatlığıdır. Sonuçta adalet er ya da geç tecelli edecektir ancak iktidarın demokrasi ve hukuku ayaklar altına alan bu uygulamaları bir utanç vesikası olarak tarihe geçecektir. Sonuçta bütün bu demokrasi ve hukuk dışı uygulamaların bir numaralı siyasal sorumlusu olan siyasi iktidar; hukuk, millet ve tarih önünde mahkum olacaktır."
Toplumsal Özgürlük Partisi: "Bugün Ekrem İmamoğlu ve İBB üzerinden gerçekleştirilen gözaltı operasyonunun adı siyasi darbedir. Bu darbe ile faşizm kurumsallaşma yolunda büyük bir adım atmıştır. Bu yolu değiştirecek tek güç halkın bu darbeye karşı tepkisinin örgütlenmesidir. Şimdi faşizme geri adım attırmak için ortak mücadeleyi büyütme vaktidir."
CHP'nin 7. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Milli iradeye, hukuka ve demokrasiye yönelik bu müdahale kabul edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nden intikam almaya çalışanlar, milletin gözünden ve gönlünden düşmüştür. Hak, hukuk, adalet arayışımız devam edecek. Ekrem Bey’e destek ve dayanışma duygularımı iletiyorum.”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanırkulu: ''Sayın İmamoğlu'nun da gözaltına alınırken söylediği gibi bu bir darbedir. Darbe, sadece tankla topla, tüfekle olmaz; bu da devlet içerisindeki örgütlü güçlerin yargıyı kullanarak yaptıkları bir darbedir. Siyasi bir darbedir. Siyasi darbe sadece mevcut iktidarlara yapılmaz. Eğer Anayasal düzeni bu şekilde yargı eliyle, polis gücüyle hukuk dışı kullanıyorsanız bu darbedir. Muhalefete karşı yapılmış bir darbe olarak görülmelidir. Siyaset Bilimi de bunu böyle tarifler, hukuk da bunu tarihe darbe olarak yazacaktır. Anayasa dışı, hukuk dışı davranmayı kafalarına koydukları için TCK'de yer alan bütün suçlamaları sıralamışlar. Peki bu kadar örgütlü suç, bu kadar uzun zaman boyunca işlenmişse siz ne yaptınız? Yargı, emniyet yok muydu? Madem bu kadar suç işleniyordu, neyi beklediniz?''
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı: ''Her ülkede iktidar vardır ama sadece demokrasilerde muhalefet olur. Ekrem İmamoğlu üzerinden tüm Türkiye’ye 'Susun, muhalefet yapmayın' denilmektedir. Bu tehlikeli oyun, demokrasimizi ve toplumsal barışımızı sınamaktadır. Başkanlık sisteminde her şey bir kişinin bekası için organize edilmektedir. Yargı mekanizması, siyasi bir sopa olarak kullanılmaya çalışılmaktadır. Halkın iradesine darbe yapılmaktadır. Tarih, zorbalığın karşısında adalet için örgütlenenleri yazacaktır''
SEÇİMLİ BOYKOT ÇAĞRISI
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: "Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olma iddiasını ortaya koyan bir siyasetçiye zincirleme davalar açmak, diplomasını iptal etmek ve sabahın ilk ışıklarıyla evine polis gönderip gözaltına almak zulümdür, zorbalıktır ve ancak diktatörlüklerde yaşanabilecek bir saçmalıktır.
Madem ki her şey Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Erdoğan'ı o makamda tutmak için yapılıyor o zaman muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi kaçınılmazdır. Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Anayasayı tanımazlık devam ederse, adaylığın yolu açılır ve muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir.
Tüm muhalefet yüksek bir Meclis çoğunluğuna yönelmeli, bu ceberrut yönetimin kanun yapma yetkisi elinden alınarak eli kolu bağlanmalıdır. Hiç kimse yeni yeni maceralara, yasaların ve anayasanın arkasına dolanmaya kalkışmasın. Recep Tayyip Erdoğan demokrasiyi bir vasıta olarak gördüğünü, istediği durağa gelince ineceğini zaten yıllar önce söylemişti. 23 yıllık iktidarının sonuna geldiğini görünce iflas etmiş suç taşıyan sandık gibi karanlık düzenlerinin biraz daha uzaması için ellerinden geleni artlarına koymayacaklarını biliyorduk. Bölüm sonu canavarı gibiler ama tüm oyunlarda canavarların sonu bellidir”
Kaynak: Haber Merkezi