Emine Erdoğan'dan 'Kadın İstihdamı' Açıklaması... 'Türk Kadınının Girişimci Ruhu 13. Yüzyıla Uzanır'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ödül takdim ettiği "Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması" töreninde kadın istihdamının önemini işaret etti. Emine Erdoğan, Türkiye'nin, kadınların varlığına her zaman değer veren ve destekleyen bir ülke olduğunu belirterek, "Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu'da kadınlar teşkilatlanıp sosyal ve ekonomik hayata katıldı ve 'dünya kadın tarihinin' parlayan yıldızları oldu" dedi.
This is a modal window.
Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması" düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Dereceye girenlere ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan takdim etti. Törene Erdoğan ile birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan katıldı.
Törendeki konuşmasında Emine Erdoğan, şu anda dünyada bir dönüşüm çağının yaşandığını belirterek, "Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği, çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu'da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, 'dünya kadın tarihinin' parlayan yıldızları olmuşlardır" diye konuştu.
'İSTİHDAM HEDEFİMİZ YÜZDE 36,2'
Emine Erdoğan, kadınların çalışma hayatında olmasının önemini vurguladı. Erdoğan, kadın istihdamını 2028 yılında yüzde 36,2'ye yükseltmeyi hedeflediklerini söyleyerek şöyle konuştu:
"Hükümetimiz ilk günden bu yana kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre 2014 yılında yüzde 26'larda olan kadın istihdam oranı 2024 Aralık ayı itibariyle yüzde 31,6'ya yükselmiştir. 2028 yılında bu oranı yüzde 36,2'ye yükseltmeyi hedefliyoruz inşallah. Bu hedefi hep birlikte gerçekleştireceğiz. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen hep birlikte Türkiye Yüzyılının tarihini yazarken kalemimizi bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.
'KADIN İŞ VE AİLEDEN BİRİNİ SEÇMEK ZORUNDA OLMAMALI'
Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız 2025 yılını Aile Yılı olarak ilan etti. Bu konuya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum; çünkü aile toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. Aile yılının iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını mutlaka artırmalıyız.
'KADINLAR LEHİNE ÇOK UYGULAMA GETİRDİK'
Dünyanın her yerinde kadınlar erkekler için tasarlanmış rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler veriyorlar. Oysa hükümetimiz bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar atmıştır. Kadınların kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Cinsiyet adaletine vurgu yaparak kadınların lehine birçok uygulamayı hayata geçirdi. Burada hepsini tek tek saymak elbette mümkün değil; ancak süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler tüm sektörlerde yaygınlaşır."
'TÜRKİYE FORMÜL GELİŞTİREBİLEN BİR ÜLKE'
Bu yolculukta iş yerlerine de sorumluluk düştüğünü belirten Emine Erdoğan, "İş yerlerinin kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber dünyanın bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekan şartını ortadan kaldıran teknolojik imkanları kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen güçlü bir ülkedir. Yeri gelmişken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA