Erdoğan'dan Kabine Sonrası TUSAŞ Açıklaması: 'Saldırı Tesadüf Değil, Zamanlama Manidar!'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. TUSAŞ'a yönelik terör saldırısına ve yeni çözüm sürecine ilişkin konuşan Erdoğan, "Saldırının zamanlamasının tesadüf olmadığı açıktır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, toplumda kutuplaşma azalsa terör hemen devreye girmiştir. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız" dedi.

Erdoğan'dan Kabine Sonrası TUSAŞ Açıklaması: 'Saldırı Tesadüf Değil, Zamanlama Manidar!'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, 2 saat 10 dakika sürdü. Erdoğan kabine toplantısının ardından gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Enflasyona ilişkin konuşan Erdoğan, "Ekonomideki iyileşme kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Enflasyonda düşüş başladı. Fahiş fiyat köpüğü ortadan kalktı. Vatandaşımızın helal lokmasına göz dikenlere kesinlikle göz açtırmayacağız" dedi.

TUSAŞ'a yönelik terör saldırısına değinen Erdoğan, yeni çözüm sürecine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa terör hemen devreye girmiştir. Buna geçmişte defalarca şahit olduk. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız. Terör baronları Türk siyasetini dizayn edemeyecekler" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BAŞLADI'

"Ekonomimizin temel göstergelerindeki iyileşme kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Merkez Bankamızın rezervlerinden ihracata turist sayısından istihdama kadar her alanda gözle görülür artış söz konusu. Avrupa ve Amerika dahil tüm dünya ile birlikte ülkemizin de baş ağrısı olan enflasyonda düşüş başladı. Fahiş fiyat köpüğü ortadan kalktı kalkmaya devam ediyor. Vatandaşımızın helal lokmasına göz dikenlere kesinlikle göz açtırmayacağız. Etiket oyunlarıyla ceplerini doldurmaya çalışanların tepesine bindik, bineceğiz. Türkiye'de maalesef enflasyondan nemalanan bir kesim var. Bunlar üretmeden, ter dökmeden, riske girmeden, konforlu bir alanda paralarına para katmaya alışmışlar. Biz göreve geldikten sonra özellikle enflasyonu tek haneli rakamlara indirerek yıllarca bunların istismar zeminini ellerinden aldık. Koronavirüs salgını döneminde tüm dünyada son 60-70 yılın zirvesine çıkan enflasyon oranları herkes gibi bizi de etkiledi, gelişmiş ülkeler ile birlikte Türk ekonomisinde de dengeleri sarstı.

'MİLLETİMİZ BİZE GÜVENİYOR'

Tüm bunların üzerine asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerini yaşadık. Ardı ardına gerçekleşen 3 seçim salgının ve depremin etkilerini daha sert hissetmemize sebep oldu. Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan ülkemizi uzakta tutsak, ekonomik yansımalarından tamamen uzakta tutamadık. Bu tablo üzülerek söylüyorum, enflasyonu fırsata tahvil eden rantçıların ellerini ovuşturmalarına yol açmıştır. Merkez Bankamızın rezervleri arttıkça bunların eleştirilerinin dozu da arttı. Enflasonun düşüş eğilimi arttıkça bunların rahatsızlığı da ayyuka çıkmaya başladı. Türkiye kazandıkça bunlar kaybettiği için tetikçileri vasıtasıyla hemen taarruza geçtiler. Yalan yanlış ve manipülatif haberlerle milletimizin moralini bozmaya, piyasaya ve iş dünyasına karamsarlık yaymaya çalıştılar. Bunları da yavaş yavaş püskürtüyoruz. Para babaları namına silahşörlük yapanların körüklediği olumsuz algının kırılmakta olduğunu görüyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle vurgulamak isterim; milletimiz yaşadığı onca zorluğa, omuzladığı onca yüke rağmen bizi anlıyor, bize inanıyor, hükümetimize ve ekonomi politikamıza güveniyor. Bu güveni boşa çıkarmayacağız. Bu fedakar millete hayal kırıklığı yaşatmamakta kararlıyız.

Genel hedeflerimize sadık kalarak, iş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir. Üretimi, istihdamı, ihracatı sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyi önceleyen bir anlayışla, insan odaklı bir yaklaşımla ekonomi politikamızı sürdüreceğiz. Bu sene Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümünü kutluyoruz. Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Nisan ayındaki ziyaretinin ardından, önceki hafta da Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'u İstanbul'da ağırladık. İki kadim dosta ve NATO müttefikine yakışır şekilde Almanya ile iş birliğimizi güçlendiriyoruz. 50 milyar dolara ulaşan ikili ticaretimizde hedefimiz 60 milyar dolar. Turizm, yatırım ve savunma sanayi başlığı olmak üzere potansiyelimizi en üst düzeyde kullanarak inşallah bu hedefi yakalayacağız. İsrail'in katliamları gibi konularda fikir ayrılığımız olsa da Almanya ülkemizin Avrupa'daki en önemli ortağıdır, bu vasfını gelecekte de muhafaza edecektir.

'BİZ MAKAS DEĞİŞTİRMİYORUZ'

Batı'yla ilişkilerimizi güçlendirirken Doğu'ya sırtımızı dönmüyoruz. Başkalarının bize çizdiği istikamette değil, kendi çıkarlarımız doğrultusunda özgür irademizle adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'nin çıkarı neredeyse oraya gidiyor, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde işbirliklerimizi geliştiriyoruz. Daha önce farklı vesilelerle söylemiştim. Bugün önemine binaen bir kez daha tekrarlıyorum. Bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir. Türkiye'nin milli menfaatleri, güvenlik hassasiyetleri, ekonomik ve ticari çıkarları her şeyin üzerindedir. En temel önceliğimizdir. Bakınız, biz makas değiştirmiyoruz. Bilakis Türkiye merkezli bir anlayışla değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz.

'ZAMANLAMA MANİDAR'

TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine yapılan hain terör saldırısında 5 vatan evladının şehit edildiği haberini aldık. Saldırının zamanlamasının ve seçilen hedefin tesadüf olmadığı açıktır. Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır. Bölücü örgütün kimlerin maşası, kuklası, taşeronu olduğu son saldırıyla bir kez daha kendini göstermiştir. Kandan beslenen terör baronlarının bölgemizde kendilerine yeni efendiler aradıkları anlaşılıyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık. Bizim terörden ve patronlarından alacağımız mesaj olamaz. Bu terör eylemi paniğin, telaşın, çaresizliğin emaresidir.

'CEVABIMIZI MİSLİYLE VERDİK'

Nitekim hain saldırıya cevabımızı bölücü örgütün Suriye ve Irak'taki inlerini başlarına geçirerek kat kat misliyle verdik. Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terör örgütüne ait 470'in üzerinde nokta hedef alındı. Aralarında sorumlu düzeyde canilerin de bulunduğu toplam 213 terörist etkisiz hale getirilmiştir. TSK'mız ve MİT'imiz şehitlerimizin kanını yerde bırakmadı. Terör örgütlerini kumanda ederek ülkemizin gündemini belirleme peşinde koşanları da aynı şekilde hüsrana uğratacağız. Türkiye'ye hainlik eden, ihanet edenlerin akıbetleri berbat olacaktır.

'SİYASETTE NE ZAMAN DİYALOG ZEMİNİ GÜÇLENSE...'

Terör yıllarca ülkemizde siyaseti yönlendirmek için bir aparat olarak kullanılmıştır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa terör hemen devreye girmiştir. Buna geçmişte defalarca şahit olduk. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız. Terör baronları Türk siyasetini dizayn edemeyecekler.

'FETÖ ELEBAŞININ ÖLÜMÜ İBRET OLMALI'

FETÖ elebaşının haysiyetsizce ölümü herkese ibret olmalıdır. Bu millete kurşun sıkanlar, hainlik edenler ne bu dünyada ne de ebedi alemde iflah olmayacak, her zaman lanetle anılacaklardır. Siyasi partilerimizin teröre karşı tek ses olmasını da takdirle karşıladık. Faili açık ortada olan terör eylemini dahi kınamayanları ise milletimize havale ediyorum."

Etiketler
Recep Tayyip Erdoğan