Göçmen araştırmasındaki çarpıcı sonuçlar: Yoksullar, eğitim alamıyorlar ve kayıt dışı istihdam ediliyorlar
“Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, 10 Suriyeli göçmenden sadece üçü lise veya yüksekokul mezunu. Büyük bölümü yoksulluk sınırının çok altında paralarla hayata tutunmaya çalışıyor.
“Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” araştırmasının sonuçları açıklandı.
Nicel ve nitel verilerden oluşan araştırma karma yöntem ile 2022 yılının Haziran-Ekim aylarında gerçekleştirildi. Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin tarafından yapılan ve Türkiye’de bu kapsamda yapılan ilk araştırma olma özelliği taşıyan çalışmada toplumsal katılıma ilişkin dikkat çeken bulgular yer alıyor.
“Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” araştırması, göçmenlerin istihdama yoğun olarak katıldıklarını ancak çoğunlukla kayıt dışı çalıştıklarını da ortaya koyuyor.
Türkiye’de göçmenlerin sosyal uyumu, entegrasyonu veya toplumsal katılımı hakkında bütüncül bir veri oluşturma amacıyla gerçekleştirilen ve tam adıyla “Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” araştırması, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Proje Koordinatörü Cem Bico koordinatörlüğünde, Prof. Dr. Deniz Yükseker, Prof. Dr. Hatice Kurtuluş, Prof. Dr. Uğur Tekin ve Dr. Esra Kaya Erdoğan’ın akademik liderliğinde nicel ve nitelden oluşan karma araştırma yöntemi kullanılarak yapıldı.
Araştırma, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı 16 il ile Van’da, 18-49 yaş arasında kadın ve erkek Türk, Suriyeli ve diğer göçmenlerden oluşan toplam 3 bin 866 haneden birer kişiyle yüz yüze yapılan görüşmelerle gerçekleştirildi. Nicel araştırmaya katılan Türk katılımcılar, Türkiye nüfusunu temsilden ziyade göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerdeki örneklemle oluşturuldu. Nitel araştırma ise nicel araştırma içerisinde de yer alan İzmir, Gaziantep, Konya, Mardin ve İstanbul’dan oluşan 5 ilde gerçekleştirildi. Bu illerde, sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışanları, yerel yöneticiler, muhtarlar, sağlık çalışanları, öğretmenler, sendikalar ile işveren ve meslek örgütlerinin temsilcileri gibi yetkililerle toplam 72 mülakat yapıldı.
DÜNYADA EN YÜKSEK SAYIDA MÜLTECİ TÜRKİYE’DE YAŞIYOR
Araştırmada, Türkiye’nin dünyada en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke durumunda olduğu vurgulanıyor. Derlenen verilere göre, 3,3 milyondan fazla geçici koruma statüsünde Suriyeli, başka ülkelerden 300 binden fazla mülteci ve sığınmacının yanı sıra 1,3 milyondan fazla ikamet izinli yabancı ve birkaç yüz bin kişi oldukları tahmin edilen düzensiz göçmen Türkiye’de yaşıyor.
Vatandaşlık almış 230 binden fazla Suriyeli de dâhil edildiğinde Türkiye’de 5.5-6 milyon civarında göçmen ve mülteci bulunuyor. 85 milyon civarındaki Türkiye nüfusunun tahminen yüzde 6,5-7’sini göçmenler ve mülteciler oluşturuyor. Bu veriler de Türkiye’nin bir göç ülkesi, özellikle de bir zorunlu göç ülkesi olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
10 SURİYELİ GÖÇMENDEN SADECE ÜÇÜ LİSE VEYA YÜKSEKOKUL MEZUNU
Araştırmaya katılan Suriyeli göçmenlerin yüzde 75,3’ü liseden az eğitime sahip. Yerli nüfusta ise bu oran yüzde 36 civarında. Araştırmaya göre, Suriyeli göçmenlerin yüzde 8’i, diğer göçmenlerin yüzde 5,5’i yükseköğrenim mezunu ya da yükseköğrenimine devam ederken yerli nüfusta bu oran yüzde 25,8’e yükseliyor. Başka bir ifadeyle yerli nüfusta 10 katılımcıdan en az 6’sı, Suriyeli 10 katılımcıdan ise 2’si lise ve üzerindeki öğrenim kurumundan mezun.
Suriyeliler, yüzde 38,4 ile eğitimine devam eden hane halkı üyesi oranı en yüksek olan grup. Bu oran Türkiyelilerde yüzde 32,8, diğer göçmenlerde ise yüzde 18,2. Devam edilen eğitim düzeyi sorgulandığında, okullaşan Suriyeli çocukların yüzde 66,3’ünün ilk veya ortaokula devam ettikleri, yüzde 29,8’inin ise lise veya üniversiteye devam ettikleri görülüyor. Yerlilerde ise bu oranlar sırasıyla yüzde 47,4 ve yüzde 49,2. Suriyeli katılımcıların hane halkı üyelerinin daha yüksek bir oranının ilk ve ortaöğretimde olması, hanelerde 0-18 yaş arasındaki üye oranının daha yüksek olmasından kaynaklanıyor.
GÖÇMEN VE MÜLTECİ ÇOCUKLARIN TEMEL EĞİTİME KATILIMI DÜŞÜK
Resmî açıklamalar Suriyeli çocukların üçte birinin okula kayıtlı olmadığını gösterirken, nitel araştırma, göçmen ve mülteci çocukların bir bölümünün neden temel eğitime katılamadıklarını, katılsalar bile tamamlayamadıklarını ortaya koydu.
Araştırma, bazı sorunların ise çocukların gündelik yaşamlarındaki koşullardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Araştırmada, erkek çocukların ailelerinin yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle erken yaşta çalışmak zorunda kalmaları ve bazı kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerinin okul terkine yol açan önemli sorunlar olduğu vurgulanıyor.
SURİYELİLER VE AFGANLAR İŞ GÜCÜ OLARAK ÜRETİMİN YAPISAL UNSURU HALİNE GELDİ
Araştırma, göçmenlerin ve mültecilerin çalışma yaşamına, çalışma rejimindeki bazı engellere rağmen yüksek oranda katılabilmelerini sağlayan en önemli unsurun Türk ekonomisindeki vasıfsız ve yarı vasıflı iş gücü eksikliği olduğunu gösterdi. Araştırma kapsamında görüşme yapılan işveren örgütleri, işçi örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, özellikle sanayi üretimi ve tarımda Suriyelilerin ve Afganların işgücü olarak üretimin yapısal unsurlarından biri haline geldiği bilgisini veriyor. Ancak göçmen ve mültecilerin çoğu kayıt dışı olarak çalışıyor.
GÖÇMENLERİN GELİRİ AYLIK ORTALAMA 5 BİN LİRANIN ALTINDA
Araştırma, göçmen ailelerin büyük bir çoğunluğunun, Türklerin ise üçte birinin hane halkı aylık gelirinin 6 bin TL’nin altında olduğunu ortaya koydu.
Araştırmanın yapıldığı 2022 yılının ilk yarısında aylık net asgari ücret 4 bin 253 TL, ikinci yarısında ise 5 bin 500 TL’ydi. Araştırmaya katılan ve hane halkı gelirine yönelik soruyu cevaplayan Suriyelilerin yüzde 85,5’i, diğer göçmenlerin yüzde 77,2’si aylık hane halkı gelirinin 6 bin liranın altında olduğunu belirtti. Suriyelilerin yüzde 44,1’i ise aylık hane halkı gelirlerinin 4 bin liranın altında olduğu bilgisini verdi. Türk katılımcıların yüzde 34,2’si hane halkı gelirinin aylık 6 bin TL’nin altında olduğunu belirtirken, yüzde 19,8’i hane halkı gelirinin 10 bin liranın üzerinde olduğu bilgisini verdi.
Araştırma, Türkiyelilerin aylık 7.586 TL, Suriyeli göçmenlerin 4.329 TL, diğer göçmenlerin ise 4.994 TL ortalama hane halkı gelirine sahip olduklarını ortaya koydu. Araştırmada, Türklerde eğitim düzeyi arttıkça hane halkı gelirinin arttığı görülürken, eğitim düzeyi daha yüksek olan Suriyeli katılımcıların hane halkı gelirlerinin ise genel olarak daha yüksek olmadığı ortaya çıktı.
GENÇLERİN YARIYA YAKINI TÜRKİYE’DE YAŞAMAKTAN MEMNUN DEĞİL
Araştırma kapsamında katılımcılara Türkiye’de yaşamaktan duyulan memnuniyet ve yaşanılan yerde kendini güvende hissedip etmeme durumuna ilişkin de sorular yöneltildi. “Türkiye’de yaşamaktan ne kadar memnunsunuz?” sorusuna Türk katılımcıların yüzde 35,7’si “memnun değilim” cevabını veriyor. Suriyelilerde bu oran yüzde 14,2, diğer göçmenlerde ise yüzde 18,8. “Türkiye’de yaşamaktan ne kadar memnunsunuz?” sorusuna Suriyeli göçmenlerin yüzde 52’si, diğer göçmenlerin yüzde 64’ü, Türkiyeli katılımcıların ise yüzde 42’si “memnunum” cevabı veriyor.
Ayrıca araştırma, Türk gençlerin yüzde 48,8’inin Türkiye’de yaşamaktan memnun olmadığını ortaya koydu. “Memnun değilim” diyenler arasında en büyük grubu ise 18-24 yaş arasındaki Türk genç katılımcılar oluşturuyor. Ancak araştırmada, genç mülteci ve göçmenlerin ise Türkiye’deki yaşama daha olumlu baktıkları ve Türkiye’de olmaktan memnun oldukları bilgisi veriliyor.
TÜRK GENÇLERİN YÜZDE 62’Sİ BAŞKA BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTERKEN GÖÇMENLERİN YÜZDE 61’İ TÜRKİYE’DE YAŞAMAK İSTİYOR
“Oturduğunuz mahallede kendinizi ne kadar güvende hissediyorsunuz?” sorusuna Türk katılımcıların yüzde 43,8’i güvende hissetmediklerini, yüzde 56,2’si ise güvende hissettikleri cevabını veriyor. Suriyelilerin yüzde 71,6’sı, diğer göçmenlerin ise yüzde 65,8’i “güvende hissediyorum” cevabını veriyor.
“Geleceğinizi düşündüğünüzde Türkiye’de yaşamaya devam etme isteğiniz konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Türklerin yüzde 48,1’i, Suriyelilerin yüzde 50,7’si, diğer göçmenlerin ise yüzde 55,2’si, “Türkiye’de yaşamaya devam edebilirim” ya da “Türkiye’de kesinlikle yaşamak istiyorum” cevabı veriyor.
HAKSIZLIK EN FAZLA İŞ YERLERİNDE YAŞANIYOR
“Türkiye’de yaşadığınız dönem boyunca herhangi bir haksızlığa uğradınız mı?” sorusuna Türk katılımcıların yüzde 88’i, Suriyelilerin yüzde 79,9’u, diğer göçmenlerin ise yüzde 83,6’sı “hayır” cevabı veriyor. Haksızlığa uğradığını belirten katılımcıların “Hangi sebeplerden dolayı haksızlığa uğradıkları” sorusuna verdikleri cevaplarda, Türkler en çok ekonomik durum, cinsiyet ve etnik kimlik nedeniyle haksızlığa uğradıklarını söylerken, Suriyelilerin yanıtlarında dil, milliyet ve ekonomik durum, diğer göçmenlerde ise yabancı olmak, milliyet, etnik kimlik ve dil yanıtlarını öne çıkıyor.
“Hangi durumlarda haksızlığa uğradınız?” sorusuna cevaben üç gruptaki katılımcıların verdiği yanıtlar arasında, iş yerinde haksızlığa uğrama öne çıkıyor. Türkler en çok sokakta ya da toplu taşımada, okulda ve iş yerinde cevaplarını verirken, Suriyelilerin en çok belirttiği seçenekler arasında ilk üç sırada sağlık hizmeti alırken, ev ararken ve iş yerinde seçenekleri yer alıyor.
Kaynak: Haber Merkezi