Hopa'da Doğa Mücadelesine Kelepçe! Dursun Ali Koyuncu, Reşit Kibar'ın Cenazesindeki Konuşması Yüzünden Tutuklanmış
Artvin’de doğa savunucusu Ali Koyuncu, Reşit Kibar’ın ağaç kesimine engel olmak isterken silahlı saldırıda hayatını kaybetmesi sonrası tutuklandı. Koyuncu'ya ‘mala zarar verme’ ve ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamaları yöneltildi. Koyuncu'nun tutuklanmasına gerekçe olarak ise Reşit Kibar’ın öldüğü gün yaptığı konuşma ve ‘Katiller hesap verecek’ yazısı gösterildiği öğrenildi. Öte yandan azmettirici olduğu öne sürülen Fikret Merttürk serbest bırakılmıştı.
Artvin'in Hopa ilçesinde Cankurtaran köylüleri ağaçların kesimine engel olmak isterken silahlı saldırıya maruz kaldı. Saldırıda köylülerden Reşit Kibar hayatını kaybederken iki kişi de yaralandı. Saldırıdan sağ kurtulan doğa savunucusu ve Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu bugün sabaha karşı 03.00 sularında Hopa’daki evinden gözaltına alındı.
AVUKAT: HOPA’DAN ARTVİN’E KAÇIRILDI
Avukat Haktan Özkan, gözaltına alınan Koyuncu’nun Hopa Adliyesi’ne götürülmesi gerekirken gelecek tepkilerin önüne geçmek amacıyla kaçırılarak Artvin Adliyesi’ne götürüldüğünü ve ifadesinin burada SEGBİS üzerinden Hopa’ya yapıldığını söyledi.
Silahlı saldırıda Reşit Kibar’ın öldürülmesinin ardından Çifteköprü köyü halkı Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önüne giderek ormanlarındaki ağaç kesim faaliyetlerinin durdurulması yönünde dilekçe vermişti. Dilekçenin ardından Müdürlük önüne” Katiller Hesap Vereceksiniz” yazılmıştı.
Koyuncu ifadesinin ardından söz konusu yazılama nedeniyle “Mala zarar verme” ve cenaze günü Hopa Devlet Hastanesi’nin önünde yaptığı konuşma nedeniyle ‘kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamalarından tutuklandı.
YARIM SAATTE TUTUKLANDI
Dursun Ali Koyuncu’nun yarım saat gibi kısa bir sürede tutuklandığını belirten Artvin Baro Başkanı Ayla Varan ise şunları söyledi:
“Ortada tutukluluğu gerektirecek bir suç yok. Bu sevk maddelerini herhangi bir yerden alın şablonlayın koyun. Kuvvetsiz suç şüphesi. Farz edin ki bir suç oluştu, alacağı ceza zaten infaz yasasına göre içeride yatmasını gerektirecek düzeyde değil. Bu suçların alt ve üst sınırları zaten belli. Skandal bir tutuklama kararı. Kimseyi hedef gösterdiği, hakaret ettiği yok konuşmasında. Herhangi birinin şikayeti de yok.”
Varan, tutukluluk kararına itiraz edecek."
KOYUNCU KONUŞMASINDA NELER DEMİŞTİ?
Koyuncu, Kibar’ın yaşamını yitirdiği gün Hopa Devlet Hastanesi önünde şu konuşmayı yapmıştı:
“Suç duyurusunda bulunduk. 10 tane dilekçe verdik, yaza yaza elimiz yoruldu. 'Parayla adam tutmuşlar' dedik. İsim verdik; Taylan Güven, Muhammet Ustabaş diye. Bir tane işlem yapmadılar ya. Bugün o makine olay yerine jandarma güvenliği olmadan olay yerine nasıl geliyor? Kaymakamlık nasıl jandarma koruması olmadan gönderiyor? Çünkü restorana Faruk Çelik topladı Bünyamin Merttürk'ü, Ticaret Odası Başkanı Eşref Mertürk'ü yanında da telefonu açtı. Orman Bölge Müdürünü arıyor, diyor ki 'müdürüm niye Yunus Mertürk'ü bekletiyorsun?'
Diyoruz ki Artvin Orman Bölge Müdürü rüşvet teklif etti. Valiliğe suç duyurusunda bulunuyoruz, CİMER'e yazıyoruz, takipsizlik kararı. Savcının kendisine söyledim ben. Savcı oturdu masaya odaya çağırdı, 'sen kimsin?' diyor bana. Üsluba bakar mısın?"
NE OLMUŞTU?
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Cankurtaran bölgesinde, mesire alanı projesi kapsamında yapılacak ağaç kesimini engellemek isteyen köylülerin üzerine ateş açılmıştı. Köylüler iş makinelerine engel olmaya çalışınca ihaleyi alan kişi olduğu öğrenilen Muhammet Ustabaş'ın ateş açmasıyla ağır yaralanan Reşit Kibar, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu ise yaralandı.
Saldırının ardından kaçan şüpheliler Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk yakalanarak gözaltına alınmıştı. Ustabaş tutuklanırken, azmettirici olduğu öne sürülen Merttürk adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Projenin sahibi olan Yapı-Soy Beton, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla projeden çekildiğini duyurmuştu.
AZMETTİRİCİ İDDİALARI
Saldırıda yaralanan Ersan Koyuncu silahın sahibi Fikret Merttürk hakkında şu ifadeyi vermişti:
"'Bunu yapamazsın, köylü istemiyor' dedik ve kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak 'Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?' dedi. Daha sonra Muhammet Ustabaş araba içinden silahı aldı. 'Ne oldu, bizi mi vuracaksınız?' dediğimizde Fikret Merttürk’ün 'Silah benim, ben kime istersem ona sıkar' dediğini duydum."
Kaynak: Gerçek Gündem