HSK, Şaibeli Tahliyeler İçin Kolları Sıvadı! İkinci Zindaşti Vakası Mı Yaşandı?

Belçika’da 4 ton 200 kilo kokain ele geçirilmesiyle ortaya çıkan uyuşturucu trafiğinin Türkiye ayağında tutuklanan 15 sanık, ilk duruşmada tahliye edildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun MASAK raporuna rağmen 15 sanığın tahliye kararını veren mahkeme heyetiyle ilgili soruşturma hazırlığında olduğu öğrenildi. Yaşanan bu olay akıllara Burhan Kuzu'nun 'Tanımıyorum' demesine rağmen fotoğrafının çıktığı ve tahliyesinde rol oynadığı Zindaşti skandalını akıllara getirdi.

HSK, Şaibeli Tahliyeler İçin Kolları Sıvadı! İkinci Zindaşti Vakası Mı Yaşandı?

'Uyuşturucu ticareti' ve 'insan öldürmek' suçlamalarıyla yargılanan Naci Şerifi Zindaşti'nin AKP kurucu üyesi, eski milletvekili ve eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Burhan Kuzu'nun hakimlere baskı yaparak tahliye edilmesi, bir döneme damga vurmuştu.

Belçika'nın Anvers kentindeki bir depoda 4 ton 200 kilo kokain ele geçirilmesiyle ortaya çıkan Güney Amerika-Avrupa arasında uyuşturucu trafiği sağlayan suç çetesinin Türkiye ayağında tutuklanan 15 sanığın ilk duruşmada tahliye edilmesi sonrası akıllara tek bir soru geldi: İkinci Zindaşti vakası mı?

Abdullah Alp Üstün'ün de aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Gece 02.30'a kadar süren duruşma sonrasında mahkeme başkanı duruşma savcısının bütün sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi talebine rağmen 15 sanığın da tahliyesine karar verdi.

BAŞSAVCILIKTAN MAHKEME KARARINA İTİRAZ

Sabah'ın haberine göre, tahliyelerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin verdiği karara itiraz etti. İtirazları inceleyen İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliyelerden 5 gün sonra Abdullah Alp Üstün oğlu Efe Alp Üstün, Aziz Demir, Bahadır Mert Oğur, Eric Schroeder, Selçuk Aydın ve Wilhelmus Adrianus Leijdekkers'in yeniden tutuklanmasına karar verdi. 8 sanık hakkındaki adli kontrol kararı ve yurtdışı çıkış yasağına yapılan itirazı ise reddetti.

MAHKEME HEYETİNE SORUŞTURMA HAZIRLIĞI

Hakimler ve Savcılar Kurulu, dosyada bulunan deliller, kara para aklanmasına ilişkin hazırlanan detaylı MASAK raporuna rağmen 15 sanığın tahliye kararını veren mahkeme heyetiyle ilgili soruşturma hazırlığında olduğu öğrenildi.

İDDİANAMEDEN 'GODFATHER' AYRINTISI

Abdullah Alp Üstün ve oğlunun, örgüt içinde kullandıkları kod adları ünlü Godfather filminden esinlendikleri iddianameye yansımıştı. Deşifre edilen örgüt içi yazışmalarda Abdullah Alp Üstün'ün Baba (The Godfather) filminde Marlon Brando'nun canlandırdığı 'Don Vito Corleone' kod adını kullandığı, oğlu Efe Alp Üstün'ün kod adının ise Vito Corleone'nin oğlu Michael Corleone takma adını kullandığı belirlenmişti.

ZİNDAŞTİ OLAYI NEDİR?

Zindaşti, 24 Eylül 2007'de İstanbul Büyükçekmece düzenlenen operasyonda 75 kilo eroinle yakalanıp tutuklanmıştı. Aynı yıl ‘FETÖ’den firari Zekeriya Öz’e bir ifade veren Zindaşti'nin ifade sonrasında ‘gizli tanık’ olma şartıyla serbest bırakıldığı ortaya çıkmıştı.

2014 yılına gelindiğinde ise Zindaşti'nin kızı Arzu Şerif Zindaşti, bir suikast sonucu öldürülmüş ve polise başvuran Zindaşti, hedefin kendisi olduğu iddia ederek saldırının bir 'uyuşturucu hesaplaşması' olduğunu öne sürmüştü.

Olay bununla sınırlı kalmamış, kızının öldürülmesi sonrası Küçükçekmece'de 2 kişiyi öldürtmüştü. İnfaz edilen kişilerin yanlış hedef olduğu ortaya çıkınca ise Zindaşti'den bir infaz emri daha çıkmıştı. Ayrıca Zindaşti, infaz talimatı verdiği adamını da Panama’da öldürtmüştü.

2017’de ise kızının öldürülmesiyle ilgili dava sonrasında Zindaşti, azmettirici olmakla suçlanan Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbedin Kaya’yı öldürtmüştü.

Zindaşti 6 Nisan 2018’de, adının karıştığı tüm bu cinayet olayları ve ‘FETÖ’ bağlantısı sebebiyle yeniden tutuklanmıştı. Operasyonda dört polis de gözaltına alınmıştı. Tutuklanmasından altı ay sonra 19 Ekim 2018’de Zindaşti’nin avukatı ‘tutukluluk incelemesi’ için İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurmuş ve İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan Zindaşti ve üç 'adamını' tahliye etmişti.

Başsavcılık tahliyeye karşı bir üst mahkeme olan İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulunmuştu. Bu mahkemenin hakimi olan Özkan Gürel ise başsavcılığın itirazını kabul etmişti. Fakat aynı gün saat 23.30 sıralarında Silivri Cezaevi’nden salıverilen Zindaşti birkaç saat içinde kayıplara karışmıştı.

BURHAN KUZU'NUN İSMİ GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞMÜŞTÜ

Zindaşti’nin tahliye olduğu dönemde Burhan Kuzu'nun hakimlere baskı yaptığı iddiaları gündeme gelmişti. Burhan Kuzu ise Zindaşti’yi tanımadığını ifade ederek söz konusu iddiaları yalanlamıştı.

4 Mart 2019’da Burhan Kuzu’nun 'Tanımıyorum' dediği Zindaşti’yle aynı masada oturduğunu gösteren bir fotoğraf ortaya çıkmıştı. Kuzu, şunları söylemişti:

“Bu adam 7 sene önce bana geldi. Partiden birileri getirdi ‘Hocam bu adam İranlı iş yapacakmış’. E olur. ‘Peki ne yapacakmış?’ Bir yemek yedik. O fotoğraf o yemeğin fotoğrafı. ‘Benim annem Hakkârili yarı Türk sayılırım. Vatandaşlık almak istiyorum. Yardımcı olsanız’ dedi. Ben ‘Oluruz’ dedim. Yatırım yapacak bir adama o zaman milletvekiliydim niye yardımcı olmayayım. Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’ne müracaat etti. Ben de genel müdürü aradım yardımcı olmalarını istedim. Müdür bir ay sonra bana döndü, ‘Hocam bu adamın sıkıntıları falan var’ dedi bana. Ben de sıkıntı varsa kalsın dedim.”

HSK SORUŞTURMA AÇMIŞTI

Zindaşti'nin tahliyesi kamuoyunda tepkiyle karşılanıp, baskı iddiaları gündeme gelince Hakimler Savcılar Kurumu (HSK) inceleme başlatmıştı. Tahliye kararında imzası olan tanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan önce Küçükçekmece Adliyesi'ne hâkim olarak gönderilmişti. Daha sonra ise Erzurum Adliyesi'ne atanan Özcan, HSK soruşturmasında verdiği ifadede, tahliye kararı öncesi Burhan Kuzu'nun kendisini birkaç kez aradığını söyledi ve rüşvet aldığı iddialarını yalanlamıştı.

'Herhangi bir şekilde bir maddi menfaat sağlamadığını' belirten Özcan, kendisine kumpas kurulduğunu öne sürmüştü.

Etiketler
Burhan Kuzu Zindaşti