Hukuksuzluk sürüyor, 58 kişi hâlâ cezaevinde: Mafya ve çetelerin kol gezdiği İstanbul’da 1 Mayıs kutlayanları tutukladılar!
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Taksim Meydanı’na yürümek isteyen 20’si öğrenci toplam 58 kişi hala cezaevinde tutuluyor. Yakınlarının serbest bırakılmasını isteyen aileler, "Mafya ve çeteler ellerini, kollarını sallayarak İstanbul’da geziyorlar. Ama aynı İstanbul'da insanlar 1 Mayıs'ı kutlamak istedikleri için hiçbir hukuki gerekçe olmadan tutuklanıyorlar" ifadelerine yer verdiler.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), DİSK’in başvurusu üzerine verdiği 'Taksim işçilere kapatılmamalıdır' kararına rağmen meydanın 1 Mayıs’ta yasaklanmasının ardından Saraçhane Meydanı’nda toplanan ve Taksim’e yürümek isteyen çok sayıda kişi polis tarafından düzenlenen 3 ayrı operasyonda gözaltına alındı.
Toplamda 82 kişi tutuklanırken 24’ü tahliye edildi. 20’si öğrenci 58 kişi ise hala cezaevinde tutuluyor. Şimdiye kadar ise 42 kişi hakkında iki ayrı iddianame düzenledi. 3’üncü bir iddianamenin daha hazırlanması bekleniyor. 3 Mayıs sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve 5 Mayıs'ta tutuklanan 30 kişi 17 Temmuz’da İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi'nde düzenlenecek ilk duruşmada hakim karşısına çıkacak.
"SİYASİ KAMPANYAYA DÖNÜŞTÜ"
23 Mayıs’ta tutuklanan Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) İstanbul İl Başkanı ve Oyuncular Sendikası çalışanı Demet Koca’nın ablası Derya Koca, 1 Mayıs tutuklularının yeterince gündeme gelmediğini vurgulayarak, “Ama biz bu süreci olağanlaştırmalarına izin vermeyeceğiz. O yüzden de imza kampanyası başlattık ve çeşitli yerlerde eylemler sürdürüyoruz. Ancak ailelerin bir araya gelerek birleşik bir kampanya yürütmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkesin çocuklarına arkadaşlarına sahip çıkması gerekiyor” dedi.
Tutukluma kararına şaşırmadıklarını söyleyen Koca, şunları söyledi:
"Sosyal medya üzerinden servis edilen evlere kapılar kırılarak yapılan baskın görüntüleriyle süreç zaten bir şova dönüştürülmüştü. Yani iktidar 1 Mayıs üzerinden aslında bir siyasi kampanya yürüttü. Şaşırmıyoruz çünkü hukuk işletilmiyor. İletiliyor olsaydı polise mukavemet suçu zaten tutuklamaya gerekçe olacak kategorik bir suç değil. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nin bile bir Taksim eylem alanıdır kararı var ortada. O yüzden hukukla açıklanabilecek bir durum yok ortada. Demet tutuklandıktan sonra bize bir el yazısı ile bir not gönderdi. Notta ‘Ne yaptıysak onu savunduk. Çıkacağız ve mücadeleye devam edeceğiz’ yazıyordu."
Abla Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her taraf suç şebekesi, çete ve mafyatik yapı. Ellerini kollarını sallayarak İstanbul’da geziyorlar. Ama aynı İstanbul’da insanlar 1 Mayıs’ı kutlamak istedikleri için hiçbir hukuki gerekçe olmadan tutuklanıyorlar. Üstelik 1 Mayıs’tan 20 gün sonra, kaçma şüpheleri olduğu gerekçesiyle. Bu insanların arasında devlet memuru olan, KYK yurtlarında kalan öğrenciler var. Nasıl kaçma şüphesi olabilir? Dolayısıyla hukuksuzluk çok büyük."
"HUKUKİ KILIFA UYDURAMADILAR"
Bir hafta tutuklu kalan stajyer avukat Gökhan Türkoğlu ise gece 03.00’te haklarında arama kararı çıkarıldığını ve sabaha karşı 05.00’te de ailesiyle beraber yaşadığı eve baskın düzenlendiğini anlattı.
"Polisler apartmandaki tüm zillere basmıştı. Tüm apartman uyandı ve gözaltına tanık oldu" diyen
Türkoğlu, 1 Mayıs’a katılma sürecini ve yaşananları şöyle anlattı:
"Ben DİSK, KESK ve CHP’nin Saraçhane Meydanı çağrısını gördüm ve o şekilde 1 Mayıs’a katıldım. Çağrı Saraçhane’den Taksim’e yürünmesi yönündeydi. Benim kişisel olarak katılma amacım ise bir avukat olarak orada yaşanabilecek hak ihlallerine karşı orada bulunmaktı. AYM’nin Taksim konusunda kritik iki adet kararı var. Ancak buna rağmen Saraçhane’de surların altına set çekilmişti. Polis bir uyarı yapmadan müdahalede bulununca kalabalığın içine girdim ve arkadaşlarımı kenara çekmeye çalıştım. Çünkü çok fazla plastik mermi ve gaz atılıyordu. İnsanları geriye çekerek korumaya çalıştım. Polise hiçbir şekilde mukavemet de göstermemiştim. O anlarda gözaltına alınabileceğimi aklımdan geçirdim ancak tutuklanabileceğimi hiç düşünmemiştim. Tutuklama kararı elbette siyasi bir karardı ancak hukuken de hiçbir kılıfa uyduramadılar. Benim tutuklanma gerekçem kaçma şüphesi olması. Oysa ben 16 gün boyunca adliyede staj yaptım ve her gün imza verdim."
Polise mukavemet görüntülerinin iktidara yakın medyanın eliyle ön plana çıkarıldığını ve yürüyüşe katılanların terörize edildiklerini söyleyen Türkoğlu, "Legal bir yürüyüşe kanunsuz şekilde set çekildi. Daha çok bu yönden bakılması gerektiğini düşünüyorum. Taksim tarihsel olarak işçiler için önemli. Bizim asıl amacımız 1 Mayıs’ta işçilerin taleplerini duyurmak, gündeme getirmekti" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Gerçek Gündem