İBB Soruşturmasında Tutuklanan Murat Ongun ve Resul Emrah Şahan'ın Avukatlarından İtiraz

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte tutuklananlar arasında yer alan Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un avukatları ve görevden alınarak yerine kayyım atanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatları, müvekkillerinin tutukluluklarına itiraz etti.

İBB Soruşturmasında Tutuklanan Murat Ongun ve Resul Emrah Şahan'ın Avukatlarından İtiraz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) açılan soruşturmalar kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte tutuklanan isimler arasında yer alan Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un avukatları tutukluluğa itiraz etti. Avukatların dilekçesinde müvekkillerinin soyut ve kanaate dayalı, somut delil bulunmayan, çelişkili tanık ifadeleriyle tutuklandığını öne sürerek, tahliyesine karar verilmesi talep edildi.

İBB Soruşturmasında Tutuklanan Murat Ongun ve Resul Emrah Şahan'ın Avukatlarından İtiraz - Resim : 1

Ongun’un avukatları, Prof. Dr. Köksal Bayraktar ve Serkan Günel tarafından verilen itiraz dilekçesinde, Ongun ve diğer şüpheliler hakkında yürütülen soruşturmada gizlilik kararı verildiğinden, avukatların Ongun’un tutuklanmasına gerekçe gösterilen rapor ve ses kayıtlarını inceleyemedikleri ifade edildi. Buna rağmen 133 sayfa olan ve 12 saat süren kolluk ifadesinde müvekkillerinin tüm iddialara somut ve açık cevaplar verdiği belirtilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
“Müvekkili, İBB iştiraki Medya A.Ş'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmakta, ancak bu görev çerçevesinde ihale hazırlama, ihale sözleşmesi imzalama veya idari tasarruf hakkı bulunmamaktadır. Bu kapsamda sadece gelir getirici işlerde imzası bulunan müvekkilin görev tanımı gereği ihaleye fesat karıştırma iddiaları ile suçlanabilmesi mümkün değildir.”

İBB Soruşturmasında Tutuklanan Murat Ongun ve Resul Emrah Şahan'ın Avukatlarından İtiraz - Resim : 2

Ongun hakkında ‘örgüt yöneticiliği’ isnadı ileri sürülse de Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi uyarınca bu suçun unsurlarından olan hiyerarşik yapı, emir-komuta ilişkisi, suç işleme kastı ve görev dağılımı gibi hususların soruşturma belgelerinde somut olarak yer almadığı ifadelerine dilekçede yer verildi.

Tanık beyanlarının soyut ve kanaate dayalı olduğu, iddialara ilişkin hiçbir somut delil sunulmadığına dikkat çekilen dilekçede, tanık beyanlarındaki çelişkilerin de Ongun’un ifadesiyle ortaya konulduğu belirtildi.

Avukatlara gösterilmeyen tanık ifadelerinin Ongun’a sorulduğu kaydedilirken, şu tespitlere yer verildi:

"Öncelikle böyle bir uygulama, soruşturmanın gizliliği kararı söz konusu olsa dahi hukuka aykırıdır. Bu kişiler koşulları var ise gizli tanık olabilirler ancak kendi iradeleriyle açık tanıklık yapmaya karar vermişler ise bu kişilerin ifadelerinin bir husumete dayanıp dayanmadığını ve çelişkilerini ortaya koyabilmek adına bu açık tanıkların isimleri ‘silahların eşitliği’ ve ‘savunma hakkı’ gereği tarafımıza bildirilmelidir. Gerek emniyet ve gerek savcılıkta tanıkların ve gizli tanıkların kimlikleri saklı tutulduğu gibi bunların tanıklık yapabilip yapamayacakları, müvekkilimizi tanıyıp tanımadıkları, hangi somut olayla ilgili olarak ifade verip vermedikleri ve hangi makam önünde ifade verdikleri, ifadelerinin yeminli olup olmadığı, bize, savunmaya hiç açıklanmamıştır. Tanıklığın var olabilmesi için gerekli şartlara riayet edilip edilmediği belli değildir.”

‘GİZLİ TANIK MEŞE’NİN İDDİALARI HTS KAYITLARIYLA ÇÜRÜTÜLDÜ’

Gizli tanık Meşe'nin ifadelerinin de gerçeği yansıtmadığı, Meşe’nin, “Ongun’un elde ettiği rüşveti İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ile Kasımpaşa'daki ek hizmet binasında bölüştüğü” şeklindeki iddiasının, HTS kayıtlarıyla çürütüldüğü anlatıldı. HTS kayıtları incelendiğinde, Ongun’un bu kişilerle hiçbir zaman aynı anda Kasımpaşa İBB binasında bulunmadığının görüleceği ifade edilen itiraz dilekçesinde, gizli tanığın savcılığı yanılttığı kaydedildi.

Dilekçede, Murat Ongun ile ilgili belgeler içerisinde sık sık gizli tanıktan söz edildiği, soruşturmada gizli tanığa çok başvurulduğu belirtilerek, gizli tanıklığın ceza yargılamasında istisnai bir uygulama olduğuna işaret edildi.

Diğer tanık beyanlarında olduğu gibi gizli tanıklar aracılığıyla ortaya koymuş iddialarla ilgili tek bir somut belge de sunulamadığı aktarıldı.

Yargıtay içtihatlarına göre, yalnızca ispat konusunda karar verecek mahkeme önünde verilen beyanın tanık beyanı olarak kabul edildiği vurgulanan itiraz dilekçesinde, “Müvekkilin tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen ve tarafımıza ismi bildirilmeyen tanıklık beyanları henüz mahkeme önünde çapraz sorgu ile sorgulanmamış olması da düşünüldüğünde soyut iddialardan ibaret olup tutuklamaya gerekçe gösterilemez” denildi.

İtiraz dilekçesinde ayrıca, “Müvekkile ihale yetkilisi olmamasına rağmen Medya AŞ ve Kültür AŞ ihalelerinde tespit edilen ancak herhangi bir yargılama sonucunda usule aykırılıkları ortaya konulmamış ve aslen bu zamana kadar yapılan Sayıştay denetimleriyle de hiçbir usulsüzlük tespit edilmemiş ihalelere ilişkin sorular sorulmuş müvekkil bunlara ilişkin kolluk ifadesinde samimiyetle ifade vermiştir” değerlendirmesi yapıldı.

'HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE ELDE EDİLMEYEN SES KAYDI'

Murat Ongun’un tutukluluk gerekçesinde ayrıca, “milyonlarca kişiye ait kişisel verileri fiiliyatta kendisine ait ancak görünürde Mustafa Nihat Sütlaş’a kayıtlı firma üzerinden pazarladığı, bu suretle kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu işlediği”nin belirtildiği kaydedildi. Bu suçlamanın, “gizli tanık Meşe tarafından dosyaya sunulan bir ses kaydı üzerinden yöneltildiği” belirtilen dilekçede, hukuka uygun şekilde elde edilmeyen ses kaydına dayanarak, Ongun'un tutuklanamayacağı ifade edildi.

'ONGUN'UN ÖRGÜTÜN YÖNETİCİ OLDUĞU ORTAYA KONULAMADI'

İtiraz dilekçesinde, Ongun'un tutuklanmasına yönelik iddiaların, temelde “Ekrem İmamoğlu liderliğinde bir suç örgütünün yöneticisi olması ve kendisine bağlı kişilerce bu suç örgütüne yasa dışı yollarla para kazandırdığı” iddiasına dayansa da bu suç örgütünün ne zaman ne şekilde kurulduğu ve Ongun'un yönetici olduğunun ortaya konulamadığı kaydedildi.

Dilekçede, şunlar kaydedildi:

"İddia edilen gizli toplantıların yapılmadığı HTS kayıtlarıyla ortaya konmuş, iddia edilen zenginleşmenin yaşanmadığı da yine hem müvekkilin hem yakınlarının mal varlığı incelemesi ile ortadadır. Dolayısıyla ortada soyut tanık beyanlarından başka bir şey yokken müvekkilin haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılması hukuken kabul edilemez."

Dilekçede, Ongun hakkında kuvvetli suç şüphesinin oluşmadığı, kaçma ve delil karartma şüphesinin de bulunmadığı kaydedilerek, tahliyesi istendi.

RESUL EMRAH ŞAHAN'IN DA TUTUKLULUĞUNA İTİRAZ EDİLDİ

Öte yandan görevden alınan ve yerine kayyım atanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da avukatları müvekkillerinin tutukluluğuna itiraz ederek şartsız veya mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmalarını istedi.

Şahan’ın avukatları Hüseyin Ersöz ile Enes Ermaner, Sulh Ceza Hakimliği’nin üst mahkemesi olan Asliye Ceza Hakimliği’ne verdiği itiraz dilekçesinde “Kent Uzlaşısı” formülü üzerinden kurulan “terör” suçlamasına “PKK/KCK’nın hedefleri doğrultusunda yapılmış ve buna uygun şekilde icra edilmiş bir gizli anlaşmanın varlığını kabule götürebilecek değil herhangi bir delil, en ufak bir emare dahi söz konusu olmadığını belirterek iddiaların tümüyle afaki ve zorlama yorumlar olduğunu ifade edildi.

'YOĞUN VE SÜREKLİ İRTİBAT YOK'

Şahan'ın aynı soruşturmada firari konumunda olan HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış'la görüştüğü iddialarına ilişkin yer verilen HTS kayıtlarına da değinilen dilekçede, Şahan’ın 3 Aralık 2019 ila 22 Mart 2020 tarihleri arasında toplam 17 kez ve 710 saniye görüştüğünün tespit edildiği; HTS verilen göre yapılacak ufak bir hesaplama ile toplam görüşme süresinin 12 dakika kadar olduğu ve ortalama bir görüşmenin 1 dakika dahi sürmediği ve görüşmelerin 3.5 aylık bir zaman dilimine yayıldığı anlamına geldiği belirtildi. Bu kapsamda ortalama olarak haftada bir telefon görüşmesi gerçekleştiği ve bu bağlamda tutuklama gerekçesi olarak sunulan “yoğun ve sürekli irtibat”ın olmadığı düşüncesi de dilekçede yer aldı.

Avukatları, Resul Emrah Şahan’ın şartsız veya mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest kalmasını talep etti.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Murat Ongun Ekrem İmamoğlu İBB Soruşturma tutuklu